Sinif Mucadelesi

İran : Seçimlere katılım oranı aşırı bir biçimde düştü

Perşembe 18 Nisan 2024

İran’da Mart ayındaki seçimlerde, 61 milyon seç-menden 36 milyonu, yani yüzde 59’u oy kullanmadı. Seçimin amacı 290 milletvekili ve 88 din adamını seçerek, seçi-lenlerin arasından da gelecekteki « Yüce Rehberi » belirlemekti.

İhtiyatla karşılanması gereken bu resmi rakam baz alındığında bile, katılım 1979’da İslam Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana en düşük seviyede gerçekleşti. France Info’nun (Fransa’nın, radyo ve televizyon haber kuruluşu) aktardığı reformist bir gazeteye göre, Tahran’da oy kullanmak için sandığa gitmeyenlerin oranı yüzde 76’ya ulaştı. Hükümet son ana kadar oy verme merkezlerinin açılış saatlerini altı saat uzatarak bu durumu engellemeye çalıştı. France 24’ün (diğer bir haber ajansı) habe-rine göre, Meclis Başkanı’nın bizzat kendisi, oylama günü internet üzerinden yayınladığı bir mesajla, vatandaşları « hemen şimdi arkadaşlarını ya da tanıdıklarını aramaya ve onları seçimlere katılmaya ikna etmeye » çağırdı.

Hükümet için bu bir sınavdı çünkü 2022 yılının sonbaharında Mahsa Amini adlı genç kadının başörtüsünü saçı görünecek şekilde hatalı bağladığı gerekçesiyle, polis tarafından dövülerek öldürülmesinden sonra yaşanan sosyal patlamanın ardından yapılan ilk seçimdi. Yetkililerin kanlı bir biçimde bastırmayı başardığı bu hareket, süresi ve derinliği bakımından etkileyiciydi. Kitlesel olarak oy kullanmama, milyonlarca İranlının zihninde bir kırılma yaşandığının işaretiydi. Belki de en görünür işaret, tehlikeye rağmen artık peçe takmadan dışarı çıkan kadınların ve onları destekleyen erkeklerin sayısı oldu.

Adaylarının neredeyse tamamı hükümet tarafından reddedilen Reform Cephesi’nde toplanan siyasi muhalefet boykot çağrısında bulunmuştu. Nitekim hükümet, Muhammed Hatemi ve Hasan Ruhani gibi eski cumhurbaşkanlarını bile saf dışı bıraktı. Kabul edilenler ise seçim mitinglerinde sert bir şekilde eleştirildi. Bazılarına, « Size partinizin adını «Halkın Sesi»’nden «Gücün Piyonu»’na değiştirmenizi tavsiye ediyo-rum » denilerek meydan okundu. Le Figaro’nun (Fransa’da sağın günlük gazetesi) 3 Mart’ta bildirdiği gibi, risklere rağmen, boykot lehine büyük bir hareketlilik sözkonu-suydu : « Otobüs duraklarına, banknotlara yazıyoruz, sokaklardan geçenlere broşürler dağıtıyoruz ». Parola ise şehirleri ölü şehirlere dönüştürmekti : « polisin bizi alıp götürmesini ve oy kullanmaya zorlamasını önlemek için... sokaklarda kimse yok [...] »

Hükümetin bu şekilde açıkça reddedilmesi, özellikle büyük kent merkezlerinde halkın güven kaybına tanıklık ediyor. Bu insanlar, aylar geçtikçe, hükümet rakamlarına göre yüzde 50’ye yaklaşan ve büyük ölçüde düşük tahmin edilen enflasyonun bedelini, her zamankinden daha fazla öderken sefalete gömülüyorlar. Meyve, et, tıbbi bakım ve barınma masrafları karşılanamaz hale geldi. Karınlarını doyurmak ve çoğu zaman da iki katına çıkmış olan kiralarını ödemek için her şeylerini feda ediyorlar. Gençler iş bulamadıkları için çaresizlik-ten intihar ediyorlar... «Burada kimse memnun değil. Bu sözde Cumhuriyet’te insanlar açlıktan ölüyorlar ya da gıda fiyatlarındaki patlama nedeniyle yakında ölecekler. Herkes en az bir akrabasını ahlak polisine kaptırmış durumda. »

Bu seçimlerde sandığa gidilmemesi, oy kullanılmaması, halkın bir kesiminin, her şeye rağmen belli bir toplumsal taban oluşturmayı başarmış bir siyasi iktidardan kopuşunu gösteriyor.
 
(13.03.2024)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı: 300, 17 Nisan 2024  Site yaşamını izle Uluslararası Gündem   ?