Sinif Mucadelesi

Çifte katliam : Bir yandan emekçileri, diğer yandan doğayı katlediyorlar

Cumartesi 16 Mart 2024

Erzincan’ın İliç ilçesi Çöpler Köyü mevkiinde, Anagold Madencilik Şirketi tarafından işletilen altın made-ninde, 9 Şubat’ta, kazılarla yığılan siyanür ve sülfirik asit içeriğine sahip, toksik ağır metal barındıran ve insan sağlığı için son derece tehlikeli olan atık yığının kayması sonucunda meydana gelen göçükte, 9 madenci işçi toprak altında kaldı. Yapılan araştırmalarda emekçiler henüz bulunamadı. Çalışmalar yeni bir kayma ve göçük tehlikesi nedeniyle durduruldu.
Kanada-ABD ortaklı bir maden şirketinin sahibi olduğu Anagold, 2010 yılında açıldı. Maden fay hattı üzerinde, açılabilmesi için resmi evrak-larda fay hattı, silindi. Yani sahtekarlık daha işlerin en başında başladı. Kısa süre sonra % 20 hissesi, önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, daha sonra da Hazine ve Maliye bakanı olan Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın yöneticiliğini yaptığı Çalık Holding’e verildi. Böylece bir yandan şirket, siyasi, hukuki ve mali dokunulmazlık ve ayrıcalık kazanarak, kısa sürede dünyanın üçüncü büyük altın madenine, patronlarına yüz milyarlarca dolar kâr getiren bir madene dönüştü. Diğer yandan da, sürekli « yerli ve milliliği » vurgulayan Erdoğan ve hükümetinin yabancı sermaye ile ne kadar iç içe olduğu bir kere daha ortaya konmuş oldu. Madeni ve bölgeyi iyi bilen bir sendikacı, faciadan sonra, «Uluslar arası maden tekelleri için yasalar bir teferruat. Herşey siyasi görüşmelerle hallediliyor. Yerel hukukun bu alanda işlevi yok » açıklamasını yaptı. Bu yerli ve yabancı patronlar yasalara uymadıkları gibi, onları yadsıyamadıklarında, uymak zorunda kaldıklarında da herşeyi kitabına uydurmayı başarıyorlar. Örmeğin : TELE 1’in kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, maden şirketi sahiplerinin köylülere hayvancılık ve yem yardımı yaparak, buna karşılık madencilikle ilgili hiçbir şikayette bulunmayacaklarına dair sözleşmeler imzalattıklarını belgeleriyle ortaya koydu.
Ayrıca dönemin Çevre Bakanı, bugünün AKP İstanbul Belediye Başkan adayı Murat Kurum’un (Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanı olduğu, 10 Temmuz 2018 ile 4 Haziran 2023 tarihleri arasındaki dönemde, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu’nu (ÇED) ortada hiçbir sorun yokmuş gibi, hem yörede yaşayanların canları, hem de doğa tehlikede değilmiş gibi imzaladığı da biliniyor.
Aslında Murat Kurum’un yargılanması gerekiyor. Ama şu anda ortada hiçbirşey yokmuş gibi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak seçim kampanyasını sürdürüyor. O dönemde sözleşmelere imza atan, bu projede çalışıp gözlerinin önündekini görmemezlikten gelen herkesin, bütün bürokratların da yargılanması gerekiyor.
Maden sahipleri ve yöneticiler, işçileri, hiç bir kuralı uygulamadan, sorunlar bilinse de hiçbir önlem almadan, sendikacı-lar da dahil herkesin her şeyi bilerek sustukları bir ortamda, geleceği bilinse de sadece zamanı bilinmeyen bir felaket gerçeğiyle yüzyüze çalıştırdılar. Eğer yığın başka bir yöne aksaydı, zehirli atık çamurunun altında onlarca işçi kalabilir, ölü sayısı artabilirdi.
Şirkette çalışan 667 işçiden, Türk-İş’ bağlı Türkiye Maden-İş’e üye 430 işçiden 350’si bu sendikadan istifa ederek 11 Şubat’tan itibaren bağımsız Maden İş Sendikası’na geçtiler. Sendikacılar, işçinin değil hakkını korumak, patronun kârı için işçinin önünde set oldular. İşçilere, hem faciadan önce, hem de sonra, sendika ve de patron tarafından baskı uygulandı. Gerçekleri açıklama-maları için işten atılmakla tutuklanmakla sürekli olarak tehdit edildiler. OHAL gerekçesiyle polis şiddetine maruz kaldılar.
Kanadalı Alamos Gold şirketinin genel Müdürü John McCluskey, 2018 yılında, BNN Bloomberg televizyon kanalında Türkiye’deki yatırımlar hakkında yapılan bir röportajda şunları söylüyor : « Son 9 senede Türkiye’ye yaklaşık 100 milyon dolarlık yatırım yaptık Kazılarda çok başarılıydık. Mütevazı bir yatırım ile başladığımız ilk kazılardan sonra yaklaşık 3 milyon onsluk altın bulduk (1 ons altının karşılığı, 31,10 gram has altın olarak belirlenmiştir ve 3 milyon ons altının piyasa değeri yaklaşık olarak 4,27 milyar dolar tutuyor) [...] Madencilik türklerin çok iyi yaptığı bir şey, hatta dünyada en iyilerden birileri. Hafriyat ve taşları bir yerden bir yere taşımak konusunda dünyada onların tecrübesinde çok az ülke bulabilirsiniz Ayrıca kendi ekipmanları var ve bütün bunları Türkiye’de üretiyorlar. Son derece iyiler ». McCluskey işçilere TL üzerinden ödeme yaptıklarını da belirtiyor. Ülke yöneticilerinden ve bürokrat-lardan gerekli bütün güvenceleri almanın rahatlığı, küstahlığı ve arsızca bir de emekçilerle dalga geçermişcesine hafriyat ve taşları bir yerden bir yere taşımak konusunda Türkiye’lilerin dünyada en iyi olduklarını ve en başta yeraldıklarını söylüyor.
Sayısız ayrıcalık koparan maden ocağını işleten şirkete, üstelik bir de 2015 yılında 1 milyardan fazla yatırım teşviki verildi. Aynı zamanda gümrük vergisi muafiyeti, 7 yıl boyunca sigorta pirimi ödeme desteği, KDV ödememe, yüzde 90 vergi indirimi, KDV iadesi, faiz desteği sağlandı.
2021’de siyanür kaçağı nedeniyle kapatılan maden ocağına, ceza verilmesine rağmen hiçbir önlem alınmadan tekrar çalışma izni verildi. Verilen cezanın yarısı kadar da, vergi affı getirildi. Cezanın geri kalan kısmı için de teşvik adı altında, devletten para yardımı aldı. Yani maden civarındaki köylerin ekim tarlalarını, hayvan meralarını zehirlemesine rağmen şirketin cebinden tek kuruş çıkmadı.
Madenden elde ettikleri kârların hepsimi, onları işçilere borçlu olmalarına rağmen, kendi ceplerine indirdiler.
Raporlarda kurallara uyulmadığı açıkça yazılı olsa da sonuçta madene 2012, 2014, 2021 yıllarında olumlu ÇED raporları verilerek, çalışma süresi uzatıldı. öylülerin rızası olmadan sülfit genişleme izni, 2040 yılına kadar uzatıldı. Çünkü kararlar, uzmanlar tarafından değil, patronlar için çalışan, patronların verdiği kırıntıların peşinde koşan iyasetçiler tarafından verildi.
2023 yılında en az 1.929 işçi öldü. Her gün en az 5 işçi çalışmak için bulunduğu işyerinde ölüyor. Bu ölümler bazı gün daha az, bazı gün daha fazla gerçekleşiyor. Bu 9 maden işçisi de malesef bu istatistiklere eklendi. Kâr düzeni sürdükçe, ne yazık ki liste uzamaya devam edecek. Soma’da, Amasra’da olduğu gibi, hukukçusundan polisine, siyasetçisinden sendikacısına kadar hepsi, işçinin karşısında birlik olup hesap vermeyecek.
Ta ki, işçi sınıfı gücünün bilincine varıp, kendi partisini inşa ederek, ne insana ne de doğaya saygısı olmayan bu kan emicilerin karşısına dikiline kadar...
( 01.03.2024 )


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı: 299, 16 Mart 2024  Site yaşamını izle Emekçinin Gündemi   ?