Sinif Mucadelesi

Hem iktidar, hem de muhalefet, patronların çıkarları için çalışıyorlar.

31 Mart’da yapılacak yerel seçimler, bunu bütün açıklığıyla ortaya koyuyor.
Pazar 11 Şubat 2024

Yerel seçimler, aylardır gündemde bulunuyor ve hatta son haftalarda bütün medya organları bu yerel seçimleri, yoğun ve sürekli bir şekilde gündemde tutuyor.

Erdoğan’nın tek adam rejimi, kitlelere, sanki 20 yıldan fazla bir süredir iktidarda olanlar onlar değilmiş gibi hitap ediyor ! Patronların yüzde 200’leri geçen karlarını garantilemek için ellerinden gelen her şeyi yapanlar sanki onlar değilmiş gibi havalara bürünüyorlar. Bilindiği gibi, bu patronların çıkarlarını savunma siyaseti ve ekonomik krizin etkileri, milyonlarca emekçiyi ve dar gelirliyi yoksulluğa, hatta sefalete sürükleyip, insanca yaşayabilme olanaklarını ellerinden alıyor : öyle ki ülkede bir, iki milyon değil, 27 milyon insan ancak aldıkları farklı yardımlar sayesinde ayakta durabiliyorlar.

İşsizlik almış başını gidiyor. Gençlerin yüzde 80’ninden fazlası, bu yaşanan gerçekleri gördüklerinden dolayı, normal bir yaşam elde edebilmek için ülkeyi terk etme yollarını araştırıyor. Artık, üniversite öğrencileri arasında da, yaşanan zorluklardan kaynaklanan ümitsizlikten dolayı intiharlar artıyor.

Temel gıda maddeleri dahil, yaşam için gerekli ihtiyaç maddelerine yapılan zamların sonucunda, satın alma gücü her geçen gün, daha da düşüyor, yerlerde sürünüyor. Ama Erdoğan iktidarı TUİK verilerini de kullanarak, insanlarla alay edercesine, kendilerince düzenlenmiş ve düzeltilmiş rakamlar yayınlıyor. Aralık ayında yayınlanan 2023 yılı toplam enflasyon rakamları, bunun en güzel göstergesi.

Geldiğimiz aşamada artık yoksulluk ve sefalet diz boyu : örneğin Birleşik Kamu İş sendikasının yayınladığı rakamlara göre açlık sınırı 17 bin 422 TL ve yoksulluk sınırı ise 48 bin 495 TL’ye yükseldi. İşte böyle bir ortamda normal olarak ücretlerin en az 40 bin TL civarında olaması gerek miyor mu?

Hatırlatılmasında yarar var : asgari ücret, son yapılan zamlarla, 17 bin 2 TL oldu. Emekli ücretleri ise 10 bin TL civarında belirlendi. Emekçilerin çoğunun ücretleri ise 20, 25 bin TL civarında bulunuyor. Sakın bizlere « para yok » , « emekçilerin ve emeklilerin ücretlerini 40 ila 50 bin liraya çıkarmak asla mümkün değil » denilmesin. Bankaların, patronların kasaları milyarlarla dolup taşıyor. Son yıllar da dahil, onların kârları ve kazançları yüzde 200, 250 oranında artmış bulunuyor.

Hükümetin ve devletin başında bulunanların, hem emekli olan, hem de güncel durumda vekil olan milletvekillerinin maaşları arttırıldı. Yaklaşık 300 milletvekilinin maaşları, 147 bin liradan, yüzde 49.25’lik artışla 230 bin liraya yükseldi. Maaşları 51 bin 970 lira olan emekli milletvekilleri ise yeni artışlarla birlikte 77 bin 565 lira alacak. Ama emekçilere gelince, hiçbir zaman « para yok » ! Haydi oradan.

Muhalefetin başında bulunan CHP için, emekçilere ve yoksullara karşı izlenen siyaset çok mu farklı ? Kesinlikle hayır. Onlar da muhalefetteyken bol bol eleştiriler yapıyorlar ve bol keseden vaatlerde bulunuyorlar. Bunu birçok örnekleriyle geçmişte gördük ve şimdi de görüyoruz. Hem hükümet hem de belediye yöneticileri, iktidara gelince her şeyi kitlelere hizmet vermek için yapacaklarına dair, güzel nutuklar çekiyorlar. Ama çok uzun yıllardan beri her iktidara gelenin, ceplerini doldurmak ve yakınlarını yüksek mevkilere getirmek için çok çabalar harcadıkları görülüyor. Şimdi bile önemli kentlerin belediye başkanlığı adaylarını belirlemek için yapılan oyunlar ve cambazlıklar açıkça ortaya seriliyor. Bütün bunlar, hem AKP iktidarı, hem de muhalefet için geçerli.

Evet yukarıda anlatılanlar hiç de hoş değil. O zaman ne yapılması gerekiyor ? Küselim mi ; morallerimizi mi bozalım ? Kesinlikle hayır. Biz emekçiler toplumda tüm üretimleri yapıyoruz ; toplumun çarkını bizler döndürüyoruz. Biz emekçiler bir eylem yaptığımızda her şeyin durduğunu görüyoruz. Yani tüm zenginlikleri bizler üretiyoruz. Parababaları, patronlar durduğunda ise hiçbir şey durmuyor ! Demek ki toplumun ilerletici motorunu bizler oluşturuyoruz.

Artık üretimden gelen gücümüzü kullanarak, işyerlerinden başlayarak, belediyeler dahil her şeyi denetlemek ve yönetmek için örgütlenmemiz gerekiyor. Yoksa, bizi güzel laflarla uyutanların yaşam şartlarımızı değiştirmelerini beklersek, daha çok bekleriz.
04.02.24


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı: 298 - 10 Şubat 2024  Site yaşamını izle Başyazı   ?