Yeni bir hayal kırıklığı daha : ASGARİ ÜCRET
Asgari ücret belirlendi, yeni ücret 17 bin iki lira on iki kuruş (17.002,12 TL) olarak açıklandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 1 Ocak 2024’ten itibaren yeni yılda geçerli olacak asgari ücreti 17 bin 2 lira olarak açıkladı. İşçilere yasal olarak ödenebilecek minimum ücret, en düşük maaş tutarı olan asgari ücret brüt 20.002,50 TL.
Işıkhan, yeni asgari ücretle ilgili şu bilgileri paylaştı : «Temmuz ayında net asgari ücret devletimiz tarafından verilen 500 lira asgari ücret desteği ile birlikte 11 bin 402 lira olmuştu. Şimdi de 700 lirası asgari ücret desteği olmak üzere 1 Ocak 2024’ten itibaren geçerli olacak net asgari ücreti, 17 bin 2 lira olarak belirlemiş bulunuyoruz. Ülkemize ve milletimize hayırlı olsun inşallah. Bu rakamla net asgari ücrete, önceki döneme göre yüzde 49, önceki yıla göre ise kümülatif olarak yüzde 100 oranında artış yapılmış bulunmaktadır. Yeni miktar ile çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü bir kez daha yerine getirmiş olmanın memnuniyeti içerisindeyiz. Devletimiz, tüm kurum ve kuruluşlarıyla işçisinin, işverenin ve tüm vatandaşlarının yanında yer almaya devam edecektir. Türkiye Yüzyılı, emekçisinin, üretenin, işverenin ve yatırımcısının el ele verdiği birlik ve beraberlik ruhu içerisinde kararlı adımlarla ilerlemeye devam edecektir.»
Bu tabii ki günlük güneşlik bir havayı yansıtan resmi bir açıklama, yan, madalyonun bir yüzü. Madalyonun diğer, gerçekliği yansıtan yüzüne gelince, durum hiç de iç açıcı değil, hatta oldukça da karamsar. Sanki büyük bir iş kotarıyormuş gibi iki defa toplanan, ilk toplantının sonunda açıklamada bulunmayan komisyon, ikinci toplantıdan sonra bu açıklamayı yapabildi, gelecek yıl asgari ücretein yıl sonuna kadar aynı kalacağını, yıl ortasında ikinci bir ayarlama yapılmayacağı da eklendi. Ama sonuç, kendilerinden başka hiç kimseyi, özellikle de şu anda asgari ücretle geçinen ve de gelecekte geçinmeye başlayacak olan emekçileri ve ailelerini hiç memnun etmedi, hatta büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. Çünkü belirlenen bu ücret milyonlarca insanı açlık sınırında yaşamaya zorluyor.
Hatırlıyalım : Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun aralık ayı araştırma raporuna göre, açlık sınırı 16 bin 483 lira, yoksulluk sınırı ise 47 bin lira olarak belirtildi. Buna göre 17 bin lira ancak ucu ucuna açlık sınırına ulaşıyor. Sonuçta iki çocuklu 4 kişilik bir ailenin bu ücretle geçinmesi olanaksız, kaldı ki, kiralar, toplu taşım ücretleri, yiyecek içecek fiyatlarındaki artışlar gözönünde bulundurulduğunda bekar bir kişinin bile, tek başına bu ücretle yaşamını sürdürebilmesi imkansız. Yoksulluk sınırının 47 bin lira olduğu koşullarda ise 4 kişilik bir ailenin normal bir biçimde geçinebilmesi için ailede en az 3 kişinin asgari ücretle çalışması gerekiyor. Yani mevcut iktidar dur durak bilmeden zenginleşirken, emeğiyle geçinen kitleleri, açlık ve yoksulluk sınırında yaşamak zorunda bırakıyor. Enflasyon konusunda hiçbirşey yapamayan ve onu frenleyemeyen bu iktidarın yönetiminde, gelecek yılda da aynı şeylerin yaşanacağı, enflasyonun, dolar gibi döviz fiyatlarının, kiraların artacağı, zamların birbirini izleyeceği, dolayısıyla da açıklanan bu asgari ücretin daha yılın ilk ayında hiçbir işe yaramıyacağı açık ve kesin bir olgu. Aslında sadece asgari ücretin değil, bütün ücretlerin «Eşel Mobil» sistemine göre yeniden belirlenmeleri, yani çalışanların gelirlerinin, hayat pahalılığı karşısında korunmaları amacıyla fiyat artışlarıyla doğru orantılı olarak arttırılması, diğer bir deyişle geçmiş dönem enflasyon oranlarına göre ücretlere otomatik olarak zam yapılması gerekiyor.
