Skandal sürüyor... Anayasa hala ihlal ediliyor... Can Atalay serbest bırakılmıyor !
Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, Gezi davası tutuklusu Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay hakkındaki ikinci ihlal başvurusunu görüştü. Kurul, 21 Aralık 2023’de oy çokluğuyla hak ihlali kararı verdi. Karara ilgili olarak, «Anayasa’nın 67. Maddesinde güvence altına alınan seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile 19. Maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının 3 karşı oy ve oy çokluğu ile ihlal edildiğine karar verilmiştir» ifadeleri kullanıldı. AYM, ilk ihlal kararını 5’e karşı 9 oyla almıştı. İkinci ihlal kararında ise bu sayı 3’e karşı 11 oldu. Karara İrfan Fidan, Muhterem İnce ve Muammer Topal muhalefet etti.
Bu kararın ardından İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi dosyanın yine Yargıtay’a gönderilmesine karar verdi.28 Aralık 2023 tarihinde, «Canla başla direneceğiz», «Gezi onurdur yargılanamaz», «Hatay halkı vekilini istiyor »
«AKP yargıda yenilecek» sloganları arasında bir basın açıklaması yapıldı. Bu açıklama şöyle : « Bu gün Can Atalay’ın esaretinin 228. günü. Anayasa Mahkemesi, 21 Aralık’ta, Can Atalay’ın başvurusu hakkında, seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ve kişi hürriyeti ve güvenliği hakkıyla, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkının ihlal edildiğine ve tahliye edilmesine karar verdi. Bu hükmün gerekçeli kararını İstanbul 13. ağır ceza mahkemesine iletti. Bu mahkeme konu hakkında inceleme yaptıktan sonra daha önce yaptığı gibi topu Yargıtay’a atan bir karar verdi. Karar diyoruz fakat 10 saat boyunca toplanıp, yarısında boşluk olan 2,5 sayfadan oluşan bu metnin Anayasa ve hukuka uygun olmadığını görüyoruz Bunun saraydan gelen talimatın yazılı olduğu bir metin olduğunu biliyoruz. Üzerinde cübbe bulunan ve hakim koltuğunda oturan kişilerden oluşan bu heyetin talimatla hareket ettiğini ve açık bir şekilde Anayasa Mahkemesi’nin kararını tanımadığını söylediği bir metnin kabul edilmesi mümkün olmayan büyük bir sorumsuzluk olduğunu buradan bir kez daha söylüyoruz. Anayasa’nın 153. maddesine göre Anayasa Mahkemesi’nin kararları yasama, yürütme ve yargı organlarını bağlar.
Mahkeme, AYM kararını kabul edip Atalay’ı serbest bırakması gerekirken, bir kez daha AYM kararını ve hukuku tanımadığını söylemiştir. Bu heyeti ve kararını tanımıyoruz. İşlerini ciddiyetle yapması gereken bu mahkemenin uygulama zorunluluğu bulunduğu AYM kararı karşısındaki bu tutumu, aleni bir suçtur. Bu heyet bir an Can Atalayı destekleyen Erkan Baş ve diğer TİP’li yoldaşlarının, Müjdat Gezen gibi ünlüler ve diğer katılımcıların 27 Aralık 2023’de Çağlayan Adliyesi önünde yaptıkları protesto gösterisi, oturma eylemi.
Önce Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından görevden alınmalıdır.
Hatay halkının iradesiyle seçilen milletvekilimizin özgürlüğü artık daha fazla gasp edilmemelidir. Anayasa Mahkenmesi’nın kararı uygulanmalıdır, Can Atalay serbest bırakılmalıdır.»
Bu son olayda da görüldüğü gibi Erdoğan ve onun kuklası hükümeti ülkeyi artık tamamen keyfı uygulamalarla yönetiyor. Artık Millet Meclisi, Anayasa Mahkemesi vb. gibi kurumların hiçbir işlevi kalmadı. Herşey yukarıdan dayatılıyor.
Sonuç olarak emekçilerin, işçi sınıfının bu yötetimden bekleyebileceği hiçbir şey yok. İşçi sınıfının yaşanan bir dolu haksızlık karşısında ve kendi çıkarlarını elde edebilmesi için kendi öz gücüne güvenip orgütlenmesinden başka hiçbir çaresi bulunmuyor. Onun kendi partisini, kendine özgü komitelerini organlarını yaratıp mücadeleye koyulması gerekiyor. Bu keyfı, zorba yönetimlerin, rejimlerin ortadan kaldırılması ancak bu biçimde gerçekleşebiliyor.
