Sinif Mucadelesi
Uluslararası Gündem

Arjantin « En çılgın » başkan

Cumartesi 9 Aralık 2023

Kendisini vahşi kapitalizmin savunucusu olarak sunan Javier Milei, 19 Kasım’da Arjantin’de yapılan Başkanlık seçimlerinde, ikinci turda oyların yüzde 55’ini alarak seçimi kazandı. Rakibi Peronist Sergio Massa ise yalnızca yüzde 44 oranında oy alabildi.

İlk turda kullanılan oylarla karşılaştırıldığında, Milei’nin aldığı 8 milyon oya, bir önceki seçimde üçüncü olan sağcı aday Patricia Bullrich’e verilen 6 milyon oyun da eklendiği görülüyor. Massa ise 9 milyon oyuna, başka bir Peronist adaydan gelen yaklaşık 2 milyon oyu ekledi. 2019 yılında yapılan başkanlık seçimlerinde, bir Peronist olan Fernandez yaklaşık 13 milyon oyla seçilmişti. Görevden ayrılan Peronist hükümetin eski Ekonomi Bakanı Massa ise iki milyon oy kaybetti. Massa, IMF kredilerinin son ödeme tarihleriyle ve aynı zamanda dörtnala koşan enflasyonla başa çıkabilmek için halka dayatılan kemer sıkma politikalarının bedelini ödüyor. Ayrıca 9 milyon seçmenin ise oy kullanmaya gitmediklerini de unutmamak gerekiyor.

Sağcı seçmenlerin Milei’nin arkasında toplanması şaşırtıcı değil. Bullrich’in önerileri de onun önerilerine benziyordu, ancak Bullrich, Milei gibi, Arjantin toplumunun kötüye gidişine kızan seçmenlerin bir bölümünün gözüne girmesini sağlayan aşırılıklara sahip değildi. Bullrich seçmenlerini Milei’ye oy vermeye çağırmıştı ve Milei, bütün kampanyası boyunca sözlü olarak kınadığı yozlaşmış siyasi kastın önde gelen bir üyesinden gelen bu çağrıdan rahatsız olmadı.

Televizyon platolarında sıkça görünen, iki yıl önce milletvekili seçilen eski ekonomist Milei, yaptığı demagojiyle, krizden krize sürüklenen bir ülkede yaşayan hoşnutsuz nüfusun bir kısmının kızgınlığını yakalayıp oya dönüştürebildi. Arjantin, 2016 - 2019 yılları arasında ülkeyi yöneten Mauricio Macri’nin sağcı başkanlık sisteminden miras kalan 44 milyarlık IMF kredisinin ve yılda yüzde 150’ye yaklaşan enflasyonun kıskacında bulunuyor.

Ama bir deliye güç, iktidar verilse bile mucize yaratılamaz : « El loco », Milei’nin seçim kampanyası sırasında kullandığı, Devletin sosyal adaletle ilgili olan ve ortadan kaldırmayı düşündüğü her şeyi kesip atmak istediğini ifade etmek için kullanıp havada salladığı elektrikli testere üzerine kendisine takılan lakap olarak ortaya çıktı. Ve o, minimal bir devlet yanlısı olarak hâlâ özelleştirilebilicek birşeyler kaldıysa her şeyi özelleştirmek, yüzde 40’ı yoksul olan bu ülkede, Arjantin nüfusunun yüzde 51’inin başını suyun üzerinde tutabilmesine olanak sağlayan çeşitli ödemelere ve yardımlara son vermek istiyor.

Milei, çalışma, çevre, sağlık, kadın, eğitim bakanları olmadan yönetebileceğini, bütün bunlardan vazgeçilebileceğini iddia ediyor. Ve daha şimdiden siyasi olarak benzerleri Donald Trump ve Jair Bolsonaro’nun desteğini almış bulunuyor. Ayrıca Merkez Bankası’nın ve ona göre « bir dışkı » olan ulusal para birimi Peso’nun kaldırılmasından ve yerine doların getirilmesinden söz ediyor. Aynı zamanda iklim şüphecisi (küresel ısınma gibi en yaygın teorilere şüphe düşüren, kuşkuyla bakan kişi) kürtaj karşıtı olan Milei, organ ve silah satışının serbestçe yapılmasını da savunuyor. Aralık ayında göreve başladığında bu programdan geriye ne kaldığı görülecek. Şu anda, yönetmek için ihtiyacı olan parlamenter kurumlar daha çok, onlardan vazgeçebileceğini iddia ettiği politikacıların elinde. Peki bu fırsatçılık profesyonelleri ne yapacak, muhalefet mi edecekler yoksa bir araya mı gelecekler, bunu zaman gösterecek. Öyle görünüyor ki yabancı çokuluslu şirketler ve Arjantin burjuvazisi, işlerin nasıl yürüdüğünü bilen örneğin eski Ekonomi Bakanı gibi diğer bir adayı tercih ederdi, ancak kendi tercihlerini dayatacak beceri ve araçlara sahip oldukları halde kesinlikle bu yeni duruma uyum sağlayabilecekler. Ancak bütün yoksul halk tabakaları, işçi sınıfı ve hakları tehdit altında olan herkes için bu başka bir mesele.

Eğer Milei, Peronistlerin yoksul halk tabakaları ve işçi sınıfı için sürdürdüğü birkaç sosyal tedbire son vermeyi başarırsa, bu onların daha fazla sefalete sürüklenmelerine yol açacak. Pesonun yerini doların alması da, eğer gerçekleşirse, aynı sonuçları doğuracak.
Milei’nin hedeflerinden biri olan kürtaj hakkına gelince, bunun sorgulanmasını umduğu bir referandumdan söz ediyor. Feminist örgütler daha şimdiden açıklanan bu saldırıya karşı harekete geçeceklerini bildirdiler.

İşçilerin, işsizlerin ve emeklilerin bu saldırılara hazırlanmaları gerekiyor. Milei, en azından kendisinden öncekiler gibi kemer sıkma politikalarını sürdürecek : IMF borçlarının ödenmesi söz konusu olduğunda tabii ki elektrikli testere söz konusu olamayacak (bütün bu sorunları testere ile keser gibi kesip atamayacak) çünkü bu emperyalist haraçların ödenmesi gerekiyor. Milei en kötü ihtimalle, sosyal programların sorgulamasının yanı sıra, 1980’li yıllarda Thatcher’ın İngiltere’de yaptığı gibi, Peronist partinin temeline, işçi sendikalarına saldırmak isteyebilir. Emekçilerin ve yoksul halk tabakalarının karşı saldırılarını mücadelelerini hazırlanmaları gerekiyor.


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı: 296 - 9 Aralık 2023  Site yaşamını izle Uluslararası Gündem   ?