Rakamlar işçi sınıfının gerçeğini gizleyemez

İstatistik Kurumu (TÜİK) yeni hesaplama yolları icat ederek ekonomik durumu iyileştiren rakamlar açıklamayı sürdürüyor.

Enflasyon hesabına doğal gaz fiyatının katılmayacağı açıklandı. Böylece yıllık enflasyon, bir ayda %39’a iniverdi. Erdoğan’ın seçim için uyguladığı “bir ay tamamen bedava, bir yıl %25’i bedava” doğal gaz ödemesi, ücretli herkesin cebinden çıkacak. Çünkü enflasyona bağlı ücret zamları, enflasyon farkı ödemeleri düşecek. Bir yandan da enflasyona eklenmeyeceğine göre doğal gaza zam gelecek. Kış geçti ancak çoğu işyerinde enerji olarak doğal gaz kullanılıyor. Patronlar, artan üretim maliyetini hemen satış fiyatına yansıtır. Böylece dolaylı olarak da bir ayda doğalgazdan cepte kalandan daha fazlası çıkacak demektir.

Enflasyon yalanları patronlar için hazırlanıyor

Seçimden önce kamu işçisine verilen ilk altı ay için %45 zam, daha kısa sürede eriyecek. Mamurlara 22 bin lira maaş vaadi, daha verilmeden yetersiz kaldı. Şu anda 425 dolar civarındaki asgari ücretin 500 dolara (10 bin) çıkarılması vaadi de. Büyük şehirlerde emekçiler, aldıkları ücretle geçinemiyor. Bu nedenle emekçiler oy vermedi; AKP’nin oyu büyükşehirlerde eridi. Ancak taşra şehirlerde, bu rakamlarla hala geçinmek mümkün.

Enflasyonun düşük hesaplanması, özel sektörde ve belediyeye bağlı işyerlerinde sözleşme görüşmesi süren, ya da başlayacak olan işçileri olumsuz etkileyecek. Enflasyon hesabı, AKP’nin işçi ücretlerini düşük tutmak için büyük patronlara açık bir kıyağıdır.

İşsizlik hesabı da göz boyuyor

Fiyatlar ve fiyat artışına karşı, ücret hiç dayanmıyor. 2 milyonu aşkın insan kredi kartı borcunu, başka kartla ya da başka yollarla ödüyor. Borcunu ödeyemeyenler daha fazla. Üstelik çoğu çalışıyor, hatta bazısı birkaç işte çalışıyor. Sorun sadece ücretlerin düşüklüğü değil, bir ücretle geçinmek zorunda olan sayısının fazla oluşu da sorun.
Ancak TÜİK, bu gerçeği de gizlemenin yolunu bulmuş. TÜİK’e göre 2023’ün ilk üç ayında (ocak-mart) işsizlik oranının 0.3 puan azalarak %9.9 (8.5 milyon), istihdam (çalışan) oranı 0.2 puan artışla %48.4 olduğunu açıkladı. Böylece %11’e kadar çıkan işsizlik, AKP öncesi döneme gelmiş oldu.

Açıklanan rakamlar, DİSK-AR’a göre tam tersini anlatıyor. Gerçekte çalışma çağındaki 65 milyondan sadece 22.1 milyonunun kayıtlı ve tam zamanlı işlerde çalışıyor. Aslında her 100 kadından sadece 19’u yani çalışma çağındaki 32 milyondan 15.7 milyonu kayıtlı ve tam zamanlı bir işte çalışıyor. Çalışma çağındaki 32 milyon erkeğin ise 15.7 milyonu kayıtlı ve tam zamanlı çalışıyor. Bu sonuçlara göre düzenli ücretli, sürekli bir işte çalışanların oranı TÜİK rakamlarından 14.5 puan daha düşük. Üstelik bu rakamlara 10 milyonu aşkın insanın yaşadığı depremden etkilenen 7 ilin rakamları dahil değil.

Neredeyse her ailede işsiz biri var ve aileye giren para işsize de paylaştırılıyor. Böylece işçi sınıfı, ücretliler daha da yoksullaştırılıyor. Kendini geçindiremeyenlerin bir kısmı, kayırmacılığı, torpili, mülakatları öne sürüp bundan öfke duyup iktidara tepki gösteriyor. Diğerleri ise iktidarın oluşturduğu bağımlılık ve kayırmacılıktan faydalanmanın yollarını arıyor.

İşçi sınıfı için bunlar seçenek olmamalı. Tüm üretimin, sanayinin, hizmetlerin üreticisi olan işçi sınıfı, kendi çıkarları temelinde kendi seçeneğini ileri sürmeli. (02.06.23)