Sinif Mucadelesi

Arap Birliği: Kontrol Bin Selman’da

Çarşamba 14 Haziran 2023

19 Mayıs’ta Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde düzenlenen 32. Arap Birliği Zirvesi’ne Suriye lideri Beşar Esad’ın diplomasi sahnesine dönüşü damgasını vurdu.

On iki yıl dışarıda kaldıktan sonra Esad’ın bir kez daha İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan bu örgütü oluşturan yirmi kadar liderle birlikte oturmasına izin verildi.

Suriye Kasım 2011’de Arap Birliği’nden ihraç edildi; Birlik, Esad’ın iktidarını korumak için uyguladığı kanlı baskıları bahane olarak kullandı.

Gerçekte, Arap devlet başkanlarının hiçbiri Suriye halkının kaderini umursamıyor, en güçlüleri olan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman başta olmak üzere.
Bilindiği üzere "MBS", muhaliflerini acımasızca bastıran, yüzlerce kişiyi hapse atan ve işkence eden aşırı gerici bir rejimin başındadır. MBS’nin kendisi, ABD’de sürgünde bulunan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın kaçırılması, öldürülmesi ve parçalara ayrılması nedeniyle Batılı devletler tarafından bir süre kara listeye alındı.

Suudi Arabistan 2015 yılından bu yana Yemen’de, ülkeyi dünyanın en kötü insani krizlerinden birine sürükleyen yıkıcı bir savaş yürütüyor.

Suudi liderler Suriye’yi dışlama kararı alarak, Suudi Arabistan’ın kuruluşundan bu yana izlenen politika doğrultusunda, ABD emperyalizminin sadık müttefikleri olarak hareket ettiler.

Aynı zamanda bunu, uzun süredir rekabet halinde oldukları bir Ortadoğu devletini zayıflatmak için de fırsat olarak gördüler. Ancak son yıllarda MBS’nin inisiyatifiyle Suudi rejimi ABD ile arasına mesafe koymaya çalışıyor. Esad’ın yeniden entegrasyonu bu diplomatik değişimin tezahürlerinden biri.

Daha dikkat çekici olanı, Amerikan liderliğine çifte meydan okumada bulunan Suudi diplomasisinin başı, İran ile bir yumuşama anlaşması imzalamak üzere Mart ayında Pekin’e gitti. Suudi Arabistan, İran’ın etkisinin Yemen’de kalıcı bir ateşkes anlaşmasının imzalanmasını kolaylaştıracağını ve kendisine her geçen gün daha pahalıya mal olan askeri müdahaleye son vereceğini umuyor.

Bu kaygının ötesinde, Suudi Arabistan’ın uluslararası sahnede bağımsız bir rol oynamak için mali gücünü kullanma hırsına sahip olduğu açık. Batı kampına katılmayı reddeden MBS, Kiev ile Moskova arasında "arabuluculuk çabalarına öncülük etmeye hazır olduğunu" söyledi.

Örneğin birkaç ay önce, Washington’un talep ettiği gibi çatışmadan kaynaklanan enerji krizini hafifletmek için petrol üretimini arttırmayı reddetti. Ancak aynı zamanda Ukrayna’ya 400 milyon dolarlık "insani yardım" yapacağını açıkladı. Arap Birliği Zirvesi’nde MBS, Zelenskiy’i G7 için Japonya’ya giderken Cidde’de mola vermeye davet ederek bu dengeleme hareketini tekrarlayabildi.

ABD’nin Rusya ve Çin’e karşı bir ittifak ağı kurma çabalarını ve baskısını arttırdığı bir dönemde, Suudi Arabistan gibi bunu yapabilecek imkanlara sahip devletler, yaklaşan çatışmada kendi oyunlarını oynayabilmek istiyor ya da kendilerini desteklerini en yüksek teklifi verene satabilecek bir konuma sokuyorlar.

24.05.2023 LO


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı: 292 - 11 Haziran 2023  Site yaşamını izle Güncel... Güncel... Güncel...   ?