Sağlıkta yasakçı, geçici uygulamalar çözüm değil
Sağlık sisteminde artan yetersizlikler, sağlık çalışanları ve sağlık hizmetini kullananlar için dayanılmaz hale geldi. Bakanlığın bulduğu çözümler, çalışanları ve hastaları cezalandırma veya özelleştirmeye dönük, sorunları çözmeyen uygulamalar oluyor.
Son örnek, randevusuna gelmeyen hastalara, aynı branşta 10 gün randevu vermeme cezası oldu. Zaten 10 günden kısa sürede randevu almak çok zorken alınan bu karar, yasaklı durumuna düşen hastaların acil servislere gitmesine yol açacak.
Sistem 5 dakika arayla randevu veriyor, buna rağmen doktor sayısı yetmiyor. Tepkileri bastıracak, sözde bir önlem alıyor ancak sorunun kaynağı yerinde duruyor.
Geçen hafta ilaç bulunmuyordu, bu sorun dönem dönem gündeme geliyor. Yine geçici çözüm açıklandı ancak arka planda, bir çok ilaç adım adım SGK ödeme ve ithal etme listesinden çıkarıldı.
İktidarın yaptığı temel çözüm; parası yetmeyenler için sağlık hakkının kısıtlamaktır, üstelik parası yetenlerin sayısı her geçen gün azalıyor.
Sağlık kurumları sayısı, sağlık çalışanları sayısı yetersiz. Türkiye’de 144 bin doktor var; iktidarın 2023 vaadi 200 bin doktordu. 100 bin kişiye 193 doktor düşüyor, doktorların iş yükü çok fazla. Komşu ülkelerde 4 hemşirenin yaptığı işi, bizde bir hemşire yapıyor.
Şehir hastaneleriyle birlikte hasta bakıcı kadrosu kapatıldı, onların yapması gerekenleri hasta yakınları yapıyor.
Artık “sağlıkta dönüşüm programı” övülmüyor; sağlık sistemini neye dönüştürdüğünü bizzat yaşayarak biliyoruz. (31.12.22)
