Sinif Mucadelesi

İstenirse işsizlik sorunu çözülür

Çarşamba 6 Mayıs 2009

İşsizliğin hızla yayılması yoksulluğu, yardımla geçinenlerin sayısını arttırmakla birlikte çok yönlü sonuçlar ortaya çıkarıyor. Bu durum, kapitalist sömürü sisteminin kendisinden kaynaklanıyor ve bu sistemin vazgeçilmezlerindendir.

Sanayileşmiş zengin ülkelerdeki gibi fakir ülkelerde de işsizlik var ve kapitalizm sürdüğü müddetçe var olmaya devam edecek. Çünkü işsizlik, çalışanların ücretleri, sosyal hakları ve çalışma koşulları üzerinde büyük bir baskı oluşturur, patronların işçiyi kullanma koşullarını kolaylaştırır. İşsizliğin var olmasının krizle doğrudan ilişkisi yok, kriz işsizliği arıttırıyor.

Resmi açıklamalara göre kriz öncesi işsiz sayısı yüzde 10 iken, bugün yüzde 15’e çıktı. Sendikaların verdiği rakam ise yüzde 23 civarında. Bu yıl işsiz olarak resmi kurumlara başvuranların sayısı 1 milyon 39 bin arttı ve 3 milyon 650 bine çıktı.

Sanayi üretimi Aralık’ta eksi 17, Ocak’ta eksi 21, Şubat’ta eksi 23 olduğuna göre işsiz sayısı daha da artacak.

İrili ufaklı patron örgütleri çeşitli rakamlar verip, bu konuda hükümeti göreve çağırıyor. Bu rakamlardan birini veren Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonuna göre bir işsize iş yaratmanın maliyeti 287 bin lira. Hükümetin verdiği rakama göre 1 milyon 800 bin işsize iş bulmanın maliyeti 516 milyon lira. Kriz ortamında bunun yüksek bir maliyet olduğu söyleniyor.

Paket açıklayan hükümetler kervanına eklenen AKP hükümeti de neredeyse her üç ayda bir paket açıkladı. Sonuç? Çözüm yönünde tek bir adım ilerlenmiş değil! Tersine, üç ay önce yüzde 4 olarak açıklanan büyüme rakamı, eksi 3 küçülme olarak değiştirildi. Hatta her hükümetin “akıl babası” IMF, bu rakamın eksi 5 olmasını öderdi! Bu, işsizlik artış hızının süper olması demek. İşte bir konuda gerçek bir hız!

Sendikalar da bir paket açıkladı:

1.İşsizlik fonunun süresi ve kapsamı genişletilsin

2.Açlık sınırında yaşayanları “yurttaşlık ücreti” ödensin

3.Temel tüketim maddeleri, gıda ve ilaçta KDV kaldırılsın

4.Ulaşım ucuzlatılsın, doğalgaz ve elektrik zammı geri alınsın

5.İşsizlerin sağlık, elektrik, su, doğalgaz, gıda giderleri devlet tarafından karşılansın

6.Asgari ücret vergi dışı bırakılsın, çalışanlardan alınan gelir vergisi 10 puan indirilsin

7.Özgürlükçü, eşitlikçe, çok kültürlü, çok kimlikli toplumsal dokumuzu yansıtan demokratik bir anayasa hazırlansın.

Aslında bu talepler, hükümet tarafından kolayca uygulanabilir. Ancak sorun taleplerin içeriğinde değil, talepleri hükümete ve patronlara dayatacak gücü kendinde bulmada.

Çünkü bürokratlar, dostlar alışverişte görsün misali hareket etikleri için emekçilere güven vermiyor. Emekçiler bu taleplere sahip çıkıp, mücadele etmediğinde de sendikacıların paketi, kağıda dökülmüş bir listeden öte bir anlam ifade etmiyor. Sendikaların yaptırım gücü olmadığını bilen hükümet de onları ciddiye almıyor.

İşsizliği önleyecek tedbirler ve düzenlemeler mümkün ve gereklidir. Hele kriz ortamında acilen gereklidir. Elbette ki en temel çözüm, işçi sınıfı ve tüm emekçilerin ortak mücadele ile sermayenin elindeki, ekonomiyi denetim altında tutma olanaklarını kendi eline geçirmesi ve ekonomiyi emekçilerin lehine düzenlemesidir.

Ancak bunu başarıncaya ve emekçileri bu kesin çözüme kazanıncaya kadar olan süreçte patronlara ve hükümetlerine adım adım bazı acil tedbirler dayatmak mümkündür. Her şeyden önce, basit bir şekilde, kriz ortamında işçi çıkarılması yasaklanabilir. Zarar ettiği için işçi çıkarmak isteyen işyerlerinin muhasebe defterleri emekçilerin denetimine açılmalıdır; bakalım gerçekten zarar ediyor mu, ya da geçmiş kârları nedeniyle kasaları tıka basa dolu mu? Bu sistemde işyerlerinin çalışması için bankaların kredi vermesi gereklidir. Ama çoğu spekülasyondan para kazanmak ya zarar eden şirketleri yutmak için bunu yapmıyor. O halde tüm bankalar tek bir banka şeklinde birleştirilip, emekçilerin denetimine açılmalıdır. Hükümet, şuradan, buradan aldığı krediyi patronlara dağıtacağı yerde, bu para doğrudan üretim için, işyeri açmak, mevcutları çalıştırmak için kullanılmalıdır.

Ancak bu gibi talepleri emekçiler dayatmadığı sürece, işsizlik sorunun çözümünde bir yol alınamayacak. (30.04.09)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2009  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 131 - 1 Mayis 2009  Site yaşamını izle Emekçinin Gündemi   ?