Sinif Mucadelesi

Kamu çalışanları için değişen bir şey yok! Kazanım için işyeri temelinde örgütlenmek gerek

Çarşamba 9 Eylül 2009

Hükümetle kamu sendikaları arasında, önümüzdeki yıl kamu çalışanlarının ücretlerinin belirlenmesi üzerine yapılan görüşmeler anlaşmazlıkla sonuçlandı.

Kamu çalışanlarının sendika yasasına göre, bu anlaşmazlık fazla bir şey ifade etmiyor, çünkü sendikanın grev yapma hakkı yok, üstelik ücret artışını belirleyecek olan hükümetin kendisi. Yani görüşmeler, göstermelik.

Ancak, bu görüşmeler, hükümetin ve sendika bürokratlarının gerçek niyetlerini ve 3 milyon civarındaki memurun, aileleriyle birlikte 12 milyon kişinin yaşam koşullarını göz önüne getirdi.

Hükümet, önce önümüzdeki yıl için ocaktan itibaren önce yüzde 2+2 zam önerdi. Sonra önerisini yüzde 2.5+2.5’a yükseltti.
Sendikaların talepleri ise farklı. Memur-Sen, başlangıçta yüzde 5+6 olan zam talebini yüzde 4+4’e çekti. En düşük memur maaşının net bin 360 liraya yükseltilmesi isteyen Memur-Sen, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırını 2 bin 357 lira olarak açıkladı. Yani bu sendika üyeleri için yoksulluk sınırını bile istemiyor.

Kamu-Sen, maaşlara 200 lira net seyyanen zam yapılmasını, halen en düşük bin 19 lira olan kamu çalışanı maaşının, bin 219 liraya çekilmesi istiyor.

"Toplumsal sözleşme" isteyen KESK ise kamu çalışanlarına, emekliler ve asgari ücretliler için de bin 500 lira "temel ücret" ödemesini istiyor.
Türkiye ekonomisi, 2001 krizi sonrası, son altı yılda büyüdü. Milli gelir pastası ortalama yıllık yüzde 6.2 büyürken, kamu çalışanlarının geliri ancak yıllık yüzde 1 arttı. Büyümeyi, kamu çalışanları hissedemedi.
Daha uzun dönemde de aynısı oldu. 1998’de yüzde 7 dolayında olan kamu çalışanlarının ulusal gelir içindeki payı, 2008’de yüzde 4.9’a kadar geriledi. Bu, sırasıyla iktidara gelen farklı partilerden hükümetlerin, hep aynı hedefi izlediklerini ve başardıklarını gösteriyor.

Tüm ücretler, normal bir yaşama yetecek düzeyin çok altında. Ek ödeme ve sosyal yardım zammı dahil, en düşük emekli aylığı; Bağ-Kur’da 467 lira, SSK’da 598 lira ve Emekli Sandığı’nda 748 lira. En düşük işçi ücreti olan net asgari ücret olan 503 lira, memurlarda en düşük maaşı 880 lira.
Kamu çalışanları, satın alma güçlerinin düşürülmesiyle birlikte, sayılarının da azaldığını gördüler. Böylece, nüfus ve ihtiyaçlar artmasına rağmen bazı iş ve hizmetler, kamu işi olmaktan çıkarıldı, bazıları daha az çalışanla yapıldı ama sonuçta bu gerileme, öncelikle kamu çalışanlarına ve ardından bunlardan yararlanan başta yoksullar olmak üzere topluma zarar veriyor.

Bin bir düzenleme ve parçalamayla, kamu çalışanlarının yüzde 85’i grevli toplusözleşme hakkından mahrum bırakıldı. Bunun kamu çalışanlarının satın alma güçleri üzerinde çok önemli etkisi oldu. Kamuda ortalama işçi ücretleri, ortalama memur maaşının 2 katı civarında.

Sendikaların açıkladığı araştırma sonuçları, memurların geçim derdinde, borç içinde, kredi kartı mağduru olduğu, çocuklarını okutamadığı, memleketinden yardım aldığı, mesleki açıdan kendini geliştiremediğini gösteriyor. Ama sonuç değişmiyor.

Kamu çalışanları, buçuklu zamlarla, göstermelik sendika yasası ve onun göstermelik sendikacılarıyla, toplusözleşme ve grev hakkı olmadan haklarını iyileştiremiyor.

Grevli toplusözleşme isteğini en ısrarla dile getiren KESK, görüşmelerin yapıldığı günlerde, bazı gösteriler düzenledi, ekimde grev yapacağını açıkladı. Her yıl, Ağustos ayının son 15 gününe denk gelen çaba, göstermelik olmaktan öteye gitmiyor. Çünkü sendika, bütün yıl içinde ve yıllar boyu yaptığı çalışmayla kamu çalışanlarının güvenlerini ve desteğini kazanmadığı için kamu çalışanları için fazla bir şey ifade etmiyor. Kamu çalışanları haklarını almak için sendika yönetimlerine değil, kendi öz güçlerine güvenmeli. (31.08.09)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2009  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 135 - 5 Eylül 2009  Site yaşamını izle Emekçinin Gündemi   ?