Hindistan: Seçimler denetim altında
Hindistan Birlik Parlamentosu’nun alt meclisi için genel seçimler 19 Nisan Cuma günü başladı ve Haziran ayının başına kadar devam edecek. 969 milyon seçmen 543 milletvekilini seçmek üzere sandık başına gidecek.
Hindistan Halk Partisi’nin (BJP) lideri aşırı milliyetçi Hindu Narendra Modi, seçimlerin favorisi olarak göteriliyor ve seçimleri kazanacağı, üçüncü bir dönem daha görevde kalacağı söyleniyor.
Bu seçimin gerçekleştiği koşullar, rejimin otoriter evrimi ve büyük burjuvazi ile olan bağları hakkında çok şey söyleniyor. Hindistan’ın GSYİH (Gayri safi yurtiçi hasıla) açısından dünyada 5. sırada yer aldığı ve 140 milyardere sahip olduğu doğru. Ancak 800 milyondan fazla insanın yoksulluk içinde yaşadığı Hindistan, vahşi bir sosyal diktatörlük olmaya devam ediyor. On yıldır görevde olan Modi, İngiliz sömürge yönetiminden miras kalan az gelişmişliğe son vermek için öncekiler gibi, hiç bir şey yapmadı. İşçilerin büyük çoğunluğu, şehirlerde olduğu gibi kırsal kesimlerde de, hiçbir hakka ve sosyal korumaya sahip değiller. Barınma koşulları dehşet verici ve işsizlik çok büyük boyutlarda.
İşçiler için hiçbir çıkarı olmayan bir oylama
İktidardaki BJP için, sorun, özellikle güneyde çok küçük bir azınlık olarak kaldığı eyaletler de dahil olmak üzere (Hindistan Birliği’nde 28 eyalet var) siyasi hayattaki hakimiyetini genişletmek. Kendisini bir vatansever olarak tanıtan Modi, kampanyasını Hindu milliyetçisi aşırı sağın kullandığı temalar üzerine odaklaştırarak, 200 milyon Müslüman’dan ülkeye sızmış yabancı bir yapılanma, rakiplerinden de Hindu düşmanı olarak bahsetti.
Otuz kadar örgütten oluşan muhalefet, bağımsızlığın mimarları Nehru ve Gandhi’nin partisi olan Kongre Partisi etrafında INDIA adı verilen heterojen bir ittifakta bir araya geldiler. Bu parti 1947’den sonra yaklaşık elli yıl boyunca Hint büyük burjuvazisi adına ülkeyi yönetti ve işçilerin ondan bekleyeceği hiçbir şey yoktur.
Favori olmalarına rağmen, büyük ölçüde patronlar tarafından mali olarak desteklenen Modi ve BJP, muhaliflerine karşı önlemleri artırdı. Elektronik oylamanın yaygın kullanımı hileye yol açıyor ve herhangi bir denetime izin vermiyor. Bazı seçmenler üzerindeki fiziksel baskı da dahil olmak üzere olağan baskıları ya da oyların satın alınmasını cezalandırmak için de hiçbir şey yapılmıyor, yapılmayacak da.
Buna ek olarak, çok sayıda polis ve yargı kararı bulunuyor. Terörle mücadele ve «yasadışı uygulamalar» adına, mahkemeler suçlamalarını kanıtlamak zorunda değiller ve tutukluluk sürelerini uygun gördükleri şekilde uzatabiliyorlar. Kongre Partisi’nin hesapları Şubat ayında donduruldu ve büyük para cezaları uygulandı. Muhalefet üyelerine yönelik olarak da binlerce habersiz vergi denetimi gerçekleştirildi. Muhalefet hükümetin «vergi terörizmini» kınadı Son olarak, aralarında alkol satışı için ruhsat tahsisi ile ilgili bir davaya adı karışan Delhi Başbakanı Arvind Kejriwal’in de bulunduğu birçok lider tutuklandı.
Büyük medya bu politikanın sözcülüğünü yapıyot. Başta Gautam Adani ve Hindistan’ın en zengin milyarderi ve dünyanın onuncu en zengin adamı Mukesh Ambani olmak üzere, en güçlü kapitalistlerin elindedirler. Ambani’nin 300 medya kuruluşundan oluşan grubu tek başına 800 milyon kişiye ulaşabiliyor. Bağımsız gazeteciler ve bazı yabancı gazeteciler ise bir dizi vergi soruşturması, arama, vize iptali ve hatta suikastlarla yetkililerin şiddetine maruz kalıyorlar.
Yandaş kapitalizmi
Büyük kapitalistlerin kampanyadaki ağırlığı, Hindistan ekonomisindeki ağırlıklarını ve ulusal burjuvazinin devletten korunarak geliştiği gerçeğini yansıtmaktadır. Devletten aldığı ihalelerin yanı sıra yaygın yolsuzluk, üst düzey yetkililerin yalancılığı, kayırmacılık ve akraba kayırmacılığı da söz konusudur. Modi döneminde, en karlı sektörlerde faaliyet gösteren büyük hanedanlar daha önce hiç olmadığı kadar zenginleştiler. Adani ve Ambani grupları tek başlarına GSYIH’nin yüzde 4’ünü ve yatırımların yüzde 25’ini oluşturuyor. 2002 yılında Mukesh Adani’nin serveti 70 milyonu geçmiyordu. Bugün, son skandallarla yarı yarıya azalmasına rağmen, serveti hala yaklaşık 50 milyar dolar. Dolayısıyla Modi’nin destekçileri, kendilerini mutlu ettiği sürece BJP’yi desteklemek için fazlasıyla yeterli güce sahip. Şimdiye kadar da yatırımın karşılığını aldılar.
(22.05.2024)
