Sinif Mucadelesi
Uluslararası Gündem

Biden, Netanyahu’nun savaşını meşrulaştırıp, destekliyor

Cumartesi 18 Kasım 2023

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden, Gazze’de yüzlerce kişinin ölümüne yol açan bir hastanenin bombalanmasının hemen ardından, 18 Ekim Çarşamba günü, İsrail Başbakanı’nı desteklediği konusunda ona güvence vermek için, İsrail’in başkenti Tel Aviv’de Netanyahu ile bir araya geldi.

İsrail hava kuvvetlerinin Hamas’ın öldürücü ve barbarca saldırısına karşılık olarak, on gün içinde gerçekleştirdiği bombalamalar, üçte biri çocuk ve neredeyse tamamı sivil olmak üzere 3 binden fazla Filistinlinin ölümüne yol açtı. Ancak şu ana kadar İsrailli yöneticilerin ana askeri ve mali destekçisi olan ABD, en ufak bir ateşkes çağrısında bulunmayı reddetti.

Joe Biden, 15 Ekim Pazar akşamı, İsrail’in Gazze’yi « yeniden işgal etme » fikrini kesinlikle bir hata olarak sundu. Biden aynı zamanda, Hamas’ın ortadan kaldırılması ve yerine başka bir « Filistin otoritesinin » getirilmesinin gerektiğini de belirtti. Açıkçası, sonuçta bir yandan kuşatılmış bu topraklar harabeye döndükten sonra onu temsil edecek Filistinli temsilcilerin bulunmasının gerekli olduğunu hatırlatıyor, diğer yandan da Netanyahu’yu Gazze’ye kara saldırısını düzenleme konusunda serbest bırakıyor.

Amerika Dışişleri Bakanı Antony Blinken, aynı hafta sonu, Biden’ın ziyaretine hazırlık yapmak için bölgedeki başlıca Arap devlet başkanlarını ziyaret etti. Blinken, birkaç gün içinde Ürdün’e, daha sonra Bahreyn’e, Katar’a, Birleşik Arap Emirlikleri’ne, Suudi Arabistan’a ve son olarak Mısır’a gitti. Onun başlangıçtaki planı, göç eden iki milyon Gazzeliyi mali yardım ve borçlarını hafifletme karşılığında Mısır’ın almasını sağlamaktı. Bu, İsrail’e, ordusunun sadece Hamas güçleriyle karşı karşıya olduğunu iddia ederek, Gazze’ye yatırım yapması için büyük bir hareket özgürlüğü sağlayacaktı. Böylece ABD, Filistinlileri bir kez daha kendi topraklarından kovarak, yeni bir kitlesel katliamı önlediği için övünebilirdi.

Ancak Mısır lideri Sisi de dahil olmak üzere Arap yöneticiler, daha fazla Filistinliyi topraklarına kabul etmek istemiyorlar. Filistin davasının savunucusu olduklarını iddia etseler de, sürekli olarak var olma haklarını talep etmeye devam eden bu halkın sorumluluğunu üstlenmek istemiyorlar. Ama, üstelik, 1970 yılında Kara Eylül sırasında ülkenin iktidarı tarafından ezilen Ürdün’deki mültecilerin veya birkaç yıl sonra Lübnan’lı mültecilerin harekete geçmeleri gibi, Filistinli mültecilerin ki de tüm bu diktatörlerin hafızalarında yer alıyor. Blinken bu nedenle​ teklifinin «geçersiz ve hükümsüz» olduğunu açıklayarak, şu an için geri adım atmak zorunda kaldı.

Blinken ve Biden’ın gezileri, İsrail’li yöneticilerin politikalarını meşrulaştırıp desteklemekten, ve onlara ABD’nin dünyanın geri kalanının gözünde onu hangi şartlarda daha kolay savunacağını açıklamaktan başka hiç bir şeyi hedeflemiyor. Emperyalist yöneticilerin temel kaygısı, ne Filistinlilerin, hatta ne de İsraillilerin kaderi değil, ama her şeyden önce İsrail’in uyguladığı haksızlıkların ve ihlallerin bölgesel bir çatışmaya ya da tüm bölgede bir yangına yol açması olarak ortaya çıkıyor. Ayrıca ABD, Arap ülkelerinin diplomatik dil yeterli olmadığında silahlara başvurulunabilineceğini anlamaları için, daha şimdiden, kayda değer ölçüde deniz ve hava kuvvetleri birliklerini Doğu Akdeniz’e gönderdi. (18.10.23, LO)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı: 295 - 7 Kasım 2023  Site yaşamını izle Uluslararası Gündem   ?