Sinif Mucadelesi

Ölümcül iş kazaları değil, iş cinayetleri…

Çarşamba 8 Ocak 2014

İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi 2013 yılında (25 Aralık tarihine kadar) en az 1203 işçinin iş cinayetinde kurban gittiğini açıkladı. Meclis, raporun ayrıntılarına Ocak ayında açıklayacağını duyurdu. Sadece iş cinayetlerinde ölenlerin 59’nun çocuk işçiler ve 101’nin ise kadın işçiler olduğunu belirtti.

Meclis’in açıklamasında şu ifadeler de vardı: “Son günlerde devlet içindeki çatışma büyüdükçe ayakkabı kutularındaki milyonlar, yolsuzluklar, aşırmalar bir bir ortaya saçılıyor… yazılı, dijital basından takip edebildiğimiz kadarıyla, 2013 yılında en az 1.203 işçi yaşamını yitirdi. İnşaat, tarım, taşımacılık, ticaret, maden, metal, kimya ve tekstil sektörleri yangın yeri oldu…”

1200’den fazla iç cinayeti demek, ayda 100’den ve günde 3’ten fazla işçinin iş cinayetine kurban gitmesi demektir.

Bilindiği gibi son yıllarda ekonomik krizi fırsat bilen patronlar, taşeron sistemini yaygınlaştırdılar. Ve hükümetin “esnekleştirme” adı altında bu yönde kolaylaştırıcı yasalar çıkarmasını sağladılar.

Özelleştirmeler yoluyla çok ucuza satın aldıklarını iş yerlerinde özellikle de maden iş kolunda, artık işçinin sırtından daha, çok daha fazla para kazanmak için birkaç yüz liralık önlem veya güvenlik tedbirleri bile almak zahmetine katlanmadıkları gibi işçileri zor şartlar altında, hiçbir güvenlik önlemi almadan uzun saatler (bazen 12 saatten fazla) çalıştırıyorlar. Patronlar, zaten uymadıkları iş güvenliği kanunun da istedikleri gibi hükümete değiştirttiler. Ancak yenisine de uymuyorlar. Bunun sonu ise ölümcül iş kazalarının giderek artması oluyor.

Hükümet ve özellikle Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanı Çelik bu konuda gerekenleri yapma yerine işçilere masal anlatıyor ve hatta utanmadan “iş kazları azalmaktadır” gibi açıklamalar da yapmaktan çekinmiyor. Sendikacılar ise dolgun maaşlarını ve ayrıcalıklarını korumakla meşguller.

İş güvenliği konusunda gerekenler yapılmadığı gibi çok kısıtlı olanaklara sahip olan ve sayıları çok az olan iş güvenliği uzmanları, ufak bir uyarıda bile bulunduğunda, hemen AKP hükümetinin gazabına uğruyor. Çünkü daha önce devletin memurlarının yaptığı iş yerlerinin iş güvenliği açısından denetlenmesi, yeni kanunla, parasını sözde denetledikleri patronun ödediği, özel şirketler tarafından yapılıyor. Denetimi beğenmeyen patron, istediğini yapıyor.

Örneğin iş güvenliği uzmanı Dr. Ahmet Tellioğlu, patronu meslek hastalıkları konusunda uyarıp madenlerde hayati önlemlerin alınmasını talep ettiği için işten çıkarıldı.

Evet, maalesef patronlardan insan gibi davranmalarını beklemek ölü gözünden yaş beklemek gibi bir şey… En iyisi biz işçiler iş güvenliği konusunda da sorunlarımıza sahip çıkalım. (01.01.2014)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2014  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 187 - 3 Ocak 2014  Site yaşamını izle Emekçinin Gündemi   ?