Sinif Mucadelesi

İstihdam paketinin amacı işsizliği azaltmak değil, patronları krizden korumak

Pazartesi 16 Haziran 2008

Bir ay öncesine kadar her şey iyi gidiyor diyen hükümet, şimdi krize karşı "Teşvik Paketi" açıkladı. Bu paket, krizden etkilenen milyonlar için değil, İşsizlik Fonunda biriken 30 milyar YTL’yi patronlara kullandırmak üzere hazırlandı. Bunu açıkça söylemek tepki alacağı için "istihdam" bahanesi söyleniyor.

Paketteki bazı düzenlemeler şöyle: 18-29 yaşındakilerin ve tüm kadın işçilerin sigorta primlerinin işverence ödenmesi gereken kısmı beş yıl boyunca İşsizlik Fonu’ndan karşılanacak. İşçilerin ücretlerinden yapılan kesinti ise, devam edecek. Bu düzenlemenin nüfusun ve işsizlerin çoğunluğunu oluşturan bu yaş dilimindeki işsizliği azaltacağı söyleniyor. Gerçekte patronlar, 29 yaşın üzerindeki işçileri işten çıkarıp, teşvik kapsamındaki işçileri işe alacak. Ya da, kayıtsız çalıştırdıkları işçilerini yeni işe girmiş gibi gösterecek veya yasayı bahane edip istedikleri gibi işten çıkaracaklar.

İşsizlik Sigortası Fonu’nun dörtte biri GAP da dahil "kalkınma" projelerinde kullanılmak üzere Maliye Bakanı’na veriliyor. Bu düzenlemenin, yeni yatırımları ve işçi alımlarını hızlandıracağı iddia ediliyor. Bu para, geçmiş yıllarda olduğu gibi kağıt üstünde kalacak "proje"ler aracılığıyla bir avuç patronun ve zenginin kasasına girecek. Oysa yeni işyeri açmak için patronlara ihtiyaç yok, devlet bunu kendisi yapabilir.

Patronlara getirilen bir kıyak da SSK ve Bağ-Kur prim borcunun tamamı, gecikme cezası ve gecikme zammının yüzde 15’ini bir ay içinde peşin ödeyenlerin borç faizlerinin yüzde 85’i silinmesi oldu.

Taşeronlarla ilgili bir düzenleme de var. Taşeron firmalar, alt işverenlik sözleşmesini resmileştirilecek. Aslında bu düzenleme taşeronlaşmayı daha da yaygınlaştıracak ve asıl işverenin sorumluluklarından sıyrılmasını sağlayacak. Asıl şirket işi bölerek İş Kanunu’ndaki bazı sorumluluklarından kurtuluyor. Örneğin 50’den fazla işçi çalıştıran işveren işyeri doktoru ve iş güvenliği mühendisi çalıştırmak zorunda. Fakat örneğin Tuzla’da alt işverenlerin hiçbiri 50 işçiden fazlasını çalıştırmıyor. Sonuçta resmi rakamlara göre Tuzla’da 20 bin işçiye karşılık yedi doktor var.

Üstelik, iş kazalarının yüzde 60’tan fazlası 50’den az işçi çalıştıran işyerlerinde yaşanıyor. En yüksek iş kazası oranına sahip işyerlerinin yüzde 98’i de buraları ve yasa bu işletmelerde iş güvenliğiyle ilgili personel çalıştırmayı zorunlu tutmuyor.

Yasa, işverenin iş güvenliği hizmetini dışarıdan alabilmesine, emzirme odaları veya kreşlerin işyerinde kurulması yükümlülüğü esnetilerek, bu hizmetin dışarıdan da alınabilmesi sağlanıyor. Tüm bu düzenlemeler, işverenlerin bu görevleri artık sadece kağıt üstünde yapabilecekleri anlamına geliyor.

50 ve daha fazla işçi çalıştıran işletmelerde zorunlu "özürlü" çalıştırma oranı yüzde 6’dan yüzde 3’e düşürüldü. Sigorta primlerinin işverenin ödemesi gereken kısmının yarısı Hazine’ce karşılanacak. Özel sektörde "eski hükümlü" ve "terör mağduru" istihdamı zorunluluğu kaldırıldı.

Her açıdan paket, patronlara kıyak, işçi için tek bir düzenleme yok. Patronun işçi seçmede ve çalıştırmada İş Yasası’ndaki çok sınırlı kurallara dahi uymadan dilediği gibi hareket etmesine olanak sağlayacak.


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2008  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 120 - 6 Haziran 2008  Site yaşamını izle Emekçinin Gündemi   ?