Sinif Mucadelesi

Siyasi kavganın nedeni ekonomik kriz! Çözümü işçi sınıfının mücadelesi sağlayabilir

Pazar 15 Haziran 2008

Ekonomik kriz arttıkça siyasi partiler arasındaki kavga kızışıyor. Enflasyonun hızlanan yükselişi, elektrikten ekmeğe kadar ardı arkası kesilmeyen zamlara, işsizliğin tırmanışı, borsanın düşüşüne başbakanın, bakanların, muhalefet liderlerinin ya da bürokratların karşılıklı hakaretleri eşlik ediyor. Çok iyi biliyorlar ki, ekonomik kriz iktidardakini yıpratacak. Bu fırsatta yaygara yapıp, birbirlerinin önüne çıkmak istiyorlar.

Siyasi partiler arasındaki bu kavga, büyük patronları telaşlandırıyor. Çünkü siyasiler kendi dertlerine düşerse, patronlara hizmetleri yavaşlayabilir. Nitekim TÜSİAD yönetimi, kendisine değil, başka patronlara kıyak yaptığı için hükümeti popülist politikalara yönelmekle suçladı. Sanayi Odası Başkanı "huzur" istedi.

Oysa kriz, patronlardan ve siyasetçilerden önce işçileri, ücretlileri, köylüleri vurdu. Sözleşmeler yüzde 5-10 zamla bağlandı ama resmi enflasyon yüzde 13-16 dense de gerçek enflasyon neredeyse iki katına yakın. Bir işçinin ücretinin çoğu ailesini doyurmaya, sadece karın doyurmaya ve faturaları ödemeye gidiyor. Geri kalan ihtiyaçlara para kalırsa!

Birkaç hafta öncesine her şey iyi gidiyor deyip herkesi oyalamaya çalışan hükümet üyeleri, artık kimseyi kandıramayacaklarını anladıkları için ağız değiştirdi.

Şimdi de tam tersine, her aldıkları karar için krizi bahane edecekler. Ama ne yapıyorlar?

Devletin kasasında patronlara dağıtacak fazla para olmadığı için, patronların devlete olan borçlarını siliyorlar.

Sanki zor durumda olan patronlar imiş gibi teşvik paketleri açıklanıyor. Yani üretim yapmaları, yeni işçi çalıştırmaları bahaneleriyle patronlara para verilecek.

İşyerini devlet açsa, devlet işçi çalıştırsa olmazmış gibi. Bu para, öncekiler gibi, şu veya bu şekilde patronların tıka basa dolu olan kasalarına akacak.

Hükümet bir yandan da patronlara vermek için boşalan kasalarını doldurmaya çalışıyor. Elektriğe ve doğal gaza zam yapılıyor. Ve onların ardından ekmekte, otobüs biletlerinde olduğu gibi her şeye bir kez daha zam gelecek.

Hem ekonomik hem de siyasi kriz dönemleri, sonuçta, patronlar sınıfının emekçiler sınıfının gelirini ve haklarını biraz daha geriletmesine yarıyor. Ama bunu önlemek, hatta tersine çevirmek mümkündür.

Geçmişte, 1989’de işçilerin mücadelesi, 1980 askeri darbesiyle geriletilen ücretlerin önemli oranda yükselmesini sağlamıştı.

Hatta bir sonraki sözleşme dönemi olan 1991’de patronlar, işçiler daha harekete geçmeden, korkularından, daha yüksek oranda zam önermiş, ücretler neredeyse iki katı artmıştı.

Bugün işçi sınıfı daha güçsüz değil, aksine daha kalabalık yani daha güçlü. İşçi sınıfı, krizden kendisini korumak için; ücretlerin gerçek enflasyon oranında arttırılması, fiyatların dondurulması, işçi çıkarmaların yasaklanması, devletin yeni işyerleri açıp işçi alması gibi acil önlemler dayatabilir.

Siyasetçiler ve patronlar çıkmaza girdikçe, çözüm olarak seçim sandığını gösterecekler. Oysa işçi sınıfı için çözüm yolu, şu veya bu partinin iktidara gelmesinden değil, mücadeleden geçiyor.

Ekonomik krizden bir avuç patronun mu yoksa milyonlarca işçinin, yoksulun, işsizin, memurun, emeklinin korunacağına seçim değil, güç dengesi karar verecek.

İşçiler mücadele ile güçlerini gösterirse, hangi hükümet olursa olsun onu yola getirebilir, patronların aç gözlülüklerini biraz olsun engelleyip milyonlar için acil kararları dayatabilir. (04.06.08)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2008  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 120 - 6 Haziran 2008  Site yaşamını izle Başyazı   ?