Sinif Mucadelesi

İşçiler net çözüm bekliyor

Çarşamba 10 Ekim 2012

Sendikalar üye kaybına uğradıkça işveren ve hükümetle işbirliği yapıp eksiklerini kapatmaya çalışıyorlar. Sendika bürokratları, üye kazanmak için çaba gösterecek yerde zamana yayarak işçilerin hak kazanma yollarını kapatıyorlar.

Şubat ayından bu yana bekleyen 1.650 iş yerinde çalışan 350 bin işçinin sözleşmesi, Çalışma Bakanlığı’nın bilinçli engellemesi yüzünden yapılmıyor. Bu yüzden işçiler zamsız çalışıyor. Sendika bürokratları bu süre boyunca gerekeni yapmıyor çünkü kendileri etkilenmiyorlar.

İşveren ve hükümet cephesi, hazırlamış oldukları “Toplu İş İlişkileri Yasası”nı uzun zamandır meclisin gündeminde tutuyorlar. Amaçları, zamana yayarak, sendikalara kabul ettirmek. Sendikacılar ise mücadele edecekleri yerde, işçilere anlatacak bahaneleri kalmadığı için hükümete yalvararak, hatta işçiyi öne sürerek, sorun çözücü görünmek için yasanın çıkmasını talep ediyorlar.

İki aydır sendikacıların görüşme talebini yanıtlamayan hükümet, meclisin açıldığı günlerde görüşmeyi kabul etti. Başbakan, Çalışma Bakanı, Türk-İş Başkanı, Hak-İş Bakanı görüştü ve açıklamalar yapıldı. Yasa meclisin ilk gündemlerinden biriydi ama her an arka sıraya düşebilir.

“Yasa çıkmadan bugünkü karmaşık durumu çözmek mümkün görünmüyor” deniyor ama isterlerse gece yarısı çıkanlar gibi yasa da çıkar, sözleşmeler de imzalanabilir. Patronlar istemediği için hükümet, bekletiyor.

SGK verilerine göre şu an çalışan sayısı 11 milyon civarında. Bunlardan 5 milyon 400 bini ücretli çalışan yani işçi. Sendika üyesi sayısı ise 400 binin altında. Bu durum bile patronlara yeterli gelmiyor. Daha çok örgütsüz ve parçalanmış işçi sınıfı istiyorlar.

Kayıtsız işçi çalıştırma patronların işine geliyor. Hükümet sendikalı işçi sayısını sınırlamak üzere getirilmiş olan işkolu barajı kuralını bile sendikalara karşı kullanıyor. Son görüşmede Türk-İş ile Hak-İş var olan üyelerini korumak için kademeli işkolu barajında hükümetle anlaştıklarını söylediler. Mevcut üyelerini korumak için buna mecburlar.

Sadece son toplantıya katılmayan DİSK, gelişmelere itiraz ediyor. Çünkü iki sendika hükümetle işbirliği yapıp DİSK’i devre dışı bırakmaya çalışıyor. Örgütlenme çalışması ve mücadele edecekleri yerde üye çalma projesi yürütüyorlar. Güçleri sadece birbirlerine yetiyor ama zararlı sonuçlarından işçiler etkileniyor.

DİSK’in sözleşme yapma yetkisini koruyabilmesi için %3’lük baraj bile sorun. Hiçbir işyerinde sözleşme yapması mümkün değil. Sendika bürokratları bu durumu değiştirmek için göstermelik protestolar düzenledi. İşçiler, duydukları güvensizlik nedeniyle bu eylemlere katılmıyor. Bu da DİSK’i daha da zayıf gösteriyor. Hem caydırıcı olamıyor hem de diğer sendikacılardan farkları kalmıyor.

Sonuç itibariyle büyük sermaye sömürü düzenini korumak için uygulamak istediğini yasalaştırıyor. Buna karşı, işyerlerinden örgütlenmeye ve mücadeleye başlayarak sokağa çıkmalı ve mücadeleyi sermayeye geri adım attıracak bir düzeye yükseltmeliyiz. İşçi sınıfının tarihinde böylesi mücadele deneyimleri vardır. (30.09.12)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2012  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 172 - 5 Ekim 2012  Site yaşamını izle Emekçinin Gündemi   ?