Sinif Mucadelesi

Değişen bir şey yok

Perşembe 12 Ocak 2012

AKP hükümeti önce yasa değişiklikleriyle kendi elini güçlendirdi. Bu nedenle yapılan bütün tutuklamalar siyasidir. Ancak kitlelere hakça bir iş yaptıklarını söylüyorlar. Ellerinden gelen bir şey olmadığını, yargıya karışamayacaklarını duyuruyorlar. Oysa bugün uygulanan yasaları yapan kendileridir.

Burjuva devletini korumakla görevli asker, polis ve bunların yanında mahkemeler var. Her dönem isimleri değiştirilerek çok yüce mahkemeler kurulur. Olağan mahkemelerin yanı sıra bir de hiç olağan olmayanları eklenir. Burjuva devleti olağandışı mahkemelere her zaman ihtiyaç duyar.

İstiklal mahkemeleri, devlet güvenlik mahkemeleri, şimdi de özel yetkili mahkemeler. İşlevleri aynı ama dönemin akışına göre isim alıyorlar. Cumhuriyetin ilanından sonra iç isyanlara karşı istiklal mahkemeleri kuruldu. Kürt halkının özgürlük taleplerine en ağır cezalar verilerek yüzlercesi idam edildi, binlercesi sürgüne gönderildi veya uzun süre hapis yattı.

Devlet güvenlik mahkemeleri, işçi sınıfının ekonomik ve sosyal hakları için mücadeleyi yükselttiği dönemde kuruldu. Binlerce işçi, devrimci, aydın işten atıldı, tutuklandı, idam edildi, işkence gördü. Sömürü düzeni, var olabilmek için uzun yıllar bu yolu kullandı.

Şimdi özel yetkili mahkemeler, AKP hükümetine muhalefet eden ve daha geniş olarak burjuva düzene karşı mücadele edenlerle Kürtlerin özgürleşmesi için mücadele edenleri bir potaya koyarak, uzun süreli tutuklama ve ağır cezalarla sindirme çabası var.

Özel yetkili mahkemeleri diğerlerinden ayıran, toplu tutuklamalar yapmasıdır. Yani bir bir uğraşacakları yerde toptan hallediyorlar.

Balyoz, Poyrazköy, Odatv, Ergenekon, İnternet andıcı, KCK, tüm bu toplu tutuklamalarda farklı amaçlar olsa bile özel yetkili mahkemeler keyfi davranıyor. Ceza hukukuna göre cezai bir durum olmamasına rağmen delillerin toplanması, soruşturmasının uzatılması, duruşmanın geciktirilmesi, dosyanın hazırlanması gibi gerekçeler, uzun süre hapis yatmak için yeterli oluyor. İçişleri bakanın söylediği gibi; resim yapmak, afiş asmak, şiir yazmak, makale yazmak, basın açıklaması yapmak, yürüyüş yapmak, hepsi terör suçu sayılıyor ve bu da mahkemeler için yeterli oluyor.

Kısacası üç taşın üstüne bir saç geçirip altına ateş yakılarak, saçta türlü pişiriliyor. Son KCK operasyonu adı altında, Kürt siyasetçiler hapse atıldı. Önce ana isim belirleniyor, sonra gövde ve dallar oluşturuluyor: Hukuk, internet, basın, belediye, maliye, şimdi sanat da eklenebilir, benzeri çeşitlemeler çoğaltılabilir. Ardından farklı tarihlerde toplu tutuklamalar başlıyor.

Son dönemde AKP iktidarı, Kürt gerillalara en ağır silahlarla saldırıyor. Buldukları yerde öldürüyorlar. Daha da ileri giderek köylüleri de öldürüp gözdağı veriliyor. Bir ara diyalog, temas vardı, şimdi kılıçlar çekildi. Bir yandan da stratejik hendek çalışmaları devam ediyor. Olan yoksul Kürtlere oluyor.

Mecliste, bütçe görüşmeleri sırasında başbakan yardımcısı Bülent Arınç yaptığı konuşmada “Kürtlerin haklarını vereceğiz” dedi. BDP meclis gurubundan alkış sesleri yükseldi. Oysa AKP’nin Kürt politikası önceki hükümetlerden farklı değil. Bunu herkes öğrendi ama BDP’liler daha öğrenemedi. “Demokratik Açılım” paketinin nelere mal olduğu ortada. Üstelik BDP’lilerin alkışladığı Arıç, şike yasasında olduğu gibi ettiği sözlerden ertesi gün çark etmekle ünlü.

Hala daha AKP’den beklentisi olan BDP yöneticileri, ezilen tüm yoksul Kürtlere iki kez saygısızlık yaptı. BDP’nin zigzagları yeni değil, AKP de biliyor ve buna göre tavır alıyor. Kürtlerin en doğal, demokratik taleplerine karşı baskı, tutuklama ve öldürme politikası devam ediyor. Uzun yıllardır süren bu politikanın özünde değişen bir şey yok.

Bu sömürü ve baskı düzenine karşı Kürt ve Türk emekçilerin birlikte mücadeleyi yükseltmesi gerekiyor. Aksi takdirde yeniden gündeme getirilen “Demokrasi Paketi” bir kez daha sonuçsuz bir beklenti yaratabilir. Bütün baskı ve katliamlara karşın Kürt halkı mücadele ediyor. Gerekli olan sınıfsal bir önderlik ve mücadelenin hazırlanmasıdır. (28.12.2011)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2012  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 163 - 2 Ocak 2012  Site yaşamını izle Siyasetin Gündemi   ?