Sinif Mucadelesi

Tüm işverenler ve idareciler suçlu ama ölen işçiler oldu!

Pazar 8 Ağustos 2010

Zonguldak’ta 30 maden işçisinin ölümüyle sonuçlanan 17 Mayıs’taki kazanın ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı inceleme başlatmıştı.

İnceleme sonunda hazırlanan raporda; ocakta sesli ve görüntülü uyarı sisteminin bulunduğu ancak sistemin gaz izleme servisindeki görevli kişilerce iptal edildiği, istasyon ile ocak arasında telefon haricinde seri megafon ve benzeri iletişim sisteminin de olmadığı belirtildi. Ayrıca kazada ölenlerden 23 işçinin mesleki eğitim belgesinin olmadığı; gaz izleme görevlisi mühendisin de gerekli eğitimlerden geçmediği; maden teknikeri ve maden mühendisinin, amirlerinin bilgisi dışında görev yerlerinden ayrıldığı belirtildi. Bir diğer ihmal ise gaz izleme sensörlerinin yüksekliğin çok yetersiz olması. Metan gazı oranının enerji kesimine yol açan yüzde 1.5 sınırını aşmasına rağmen enerjinin kesilmediği de raporda belirtiliyor.

Tüm bunların yanı sıra sistemdeki hava kapılarının güvenli olmadığı, elektrik ekipmanın bazı yerlerinde ekler olduğu ve ek yapılan kabloların maden için kullanıma uygun olmadığı, yeterli gaz ölçün cihazının olmadığı, asıl İşveren TTK Karadon Müessese Müdürlüğü’nün risk analizi yapmadığı, alt işveren Yapı-Tek güvenlik dokümanı ve acil durum planı hazırlamadığı gibi ihmallerin yer aldığı liste 36 sayfaya kadar uzayıp gidiyor.

Raporun sonuç bölümünde ise olayda TTK’nin (Türkiye Taşkömürü Kurumu) yüzde 30, taşeron Yapı-Tek firmasının ise yüzde 70 kusurlu olduğu, ancak bir kasıt olmadığı yazıyor.

Sonuç olarak madenciler, kâr hırsının kurbanı oldular. Çünkü TTK yönetiminin, taşeron kullanmasının nedeni maliyeti düşürmektir. Madende maliyeti arttıran unsurlardan biri iş güvenliği kurallarına uyarak çalışma yapılmasıdır. Taşeron şirketler, hem işçi ücretlerinden hem de iş güvenliği kurallarından tasarruf ettiği sır değil. İşte TTK yönetimi, bilerek hareket ediyor ve üstelik gerekli denetimleri de yapmıyor.

Çünkü siyaseten desteklendiklerini, hükümetlerin her koşulda patronların arkasında olduğunu biliyorlar.

Başbakanın, kameraların önünde, tersane patronlarına “bir işçi daha ölürse canınızı yakarım” tehdidinden bu yana, tersanelerde ondan fazla işçi öldü. Hiçbir patronun canı yanmadı.

Kapitalist düzende birinci öncelik kâr etmektir. Üretim, ihtiyaç için değil kâr için yapılıyor. Böyle olunca da, ne iş güvenliği önemseniyor ne de başka bir şey.

Maden kazasının suçunu taşeron sisteminin üzerine atanlar, işte bu gerçeğin üzerini örtüyor. Taşeron sistemi, bugün yaygınlaşan bir azgın kâr sistemidir. O olmadan da patronlar, işçiyi canı pahasına çalıştırıyorlardı.

Müdürüyle, hükümetiyle, taşeronuyla, patronuyla tüm kapitalist sistem yıkılmadan, işçiler ölümüne çalışma koşularından kurtulamayacak. (03.08.2010)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2010  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 146 - 6 Ağustos 2010  Site yaşamını izle Fabrikalardan... İşyerlerinden   ?