Ana sayfa > Arşiv > Arşiv 2008 > Sınıf Mücadelesi Sayı : 117 - 7 mart 2008 > Fabrikalardan ...<BR> İşyerlerinden
Bir avuç dolar için
Tuzla tersanelerinde işçi kıyımı yaşanıyor. Bu kıyım ancak işçilerin mücadelesi sonucunda medyada ve Çalışma Bakanlığı’nda yer bulabildi. DİSK’e bağlı Limter-İş, bir süredir örgütlenme çalışmasını yürütüyor. Geçtiğimiz ay, ölümleri protesto eden Limter-İş’in tersane işçisi olan yöneticileri patronları tarafından işten atıldı. DİSK, doğru dürüst tepki bile göstermedi, sendikanın yöneticilerini değiştirdi. Ancak buna rağmen ölüm ve kazalar devam edip işçinin baskısı artında DİSK merkezi eylem yapmak zorunda kaldı.
Patronlar, yasalarda zorunlu kılınmış basit güvenlik kurallarına uymadığı için işçiler birer ölürken ağzını açmayan Çalışma Bakanı, işçilerin eylemi için "biz zaten olaya el koyduk ve gereğini yapıyoruz, daha ne mücadelesi veriyorlar" diyor.
Tuzla’da bulunan 48 tersanede kağıt üstünde 3.500 kadrolu, 18 bin taşeron işçi çalışıyor. Gerçekte, 563’ü bulan taşeronlarda kayıt dışı 40 bin taşeron işçisinin çalıştığı yazılıyor. İşçilerin yüzde 90’nın taşeronda.
1985’ten bu yana Tuzla tersanelerinde toplam 80 işçi ölürken bunların 50’si son 7 yılda meydana geldi.
31 şirkette gerçekleşen bu 80 ölümden 12’si aynı tersanede oldu. Tuzla’daki ölümlerin engellenmesi için önlem alınmasını isteyen MHP İstanbul Milletvekili Ali Torlak’a ait Torlak Tersanesi’nde 3 işçi öldü. Çalışma Bakanı’nın, basın ordusuyla gezip "önlemleri çok beğendim" dediği Gemak’ta, gezinin ertesi günü bir işçi, toplam 6 işçi öldü.
Toplam 62 tersanenin Türkiye ekonomisi içindeki payı 2.5 milyar dolar. Koç’tan AKP ve MHP’li yöneticilere kadar bir çok ünlünün tersanesi var. Tersaneler 2010 yılına kadar dolu.
İki hafta önce İstanbul’da yat fuarı açıldı ve bir çok zengin kameralara, "teknelerin ne kadar ucuz ve güzel" olduğunu anlattı. Onlar fuarı gezerken işçiler ölümle burun buruna çalışıyordu.
Tuzla’da kıyım, ne Çalışma Bakanlığı ne de sendikalar ne de ilgili diğer kurumlar için sır değildi. Sağlık Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı hatta Meclis komisyonlarının bile aylar öncesinden yayınlanmış raporları var.
Yetkililer tarafından eğitimsizlikle suçlanarak kendi ölümlerinin sorumlusu ilan edilen işçiler, çoğu zaman sabahın köründen gece 23.00’e kadar çalıştırılıyor. Ölen bir işçinin yakını anlatıyor: "4 ay önce çay molalarını 10’ar dakika azaltarak ve yemek saatini 1 saatten yarım saate düşürerek çıkış saatini 22.00’ye düşürmüşler." Gerçekler, görmek isteyenler için çok açık.(05.03.08)
