Sinif Mucadelesi

Bir fabrikadan

Çarşamba 6 Ocak 2010

Fabrika, üretim sisteminin işleyişi ile ilgili yapılacak değişiklik nedeniyle iki hafta zorunlu izinde. Bazı bölümlerdeki işçiler bakım işlemleri için iki gün çalıştı. Bu iki haftalık izne işçilerin tepkisini azaltmak için çevre, iş güvenliği ve üretimde kalite sistemleri konulu iki günlük eğitim verildi. Bir de sendikanın bir günlük eğitimi olacağı açıklandı.

Böylece yıllık izinlerinde kırpmanın azalacağını gören işçiler biraz rahatladı. Yoksa on günlük bir kesinti ile 2010’da birçok işçi izin kullanamayacaktı.

Patronun eğitiminde, genel iş kuralları ve güvenli çalışma teknikleri işlendi. Burada işçiler guruplara ayrıldıklarından, çıkan sonuç guruplara göre değişiklik gösterse de genel itibariyle, iş güvenliği kurallarına işçilerden daha ziyade patron temsilcileri olan müdür, şef ve ustabaşların uymadıkları idi. Birçok işçi iş koşullarının ağırlığı ve az işçiyle çok iş yaptırma isteğinin iş güvensizliğini getirdiğini anladı.

Bu eğitim, işçilerin tepkisinin boyutlarını ölçmek için yapılmış olabilir. Patronunun değerlendirilmesi başka olsa da işçiler için bu eğitim şunu getirdi: Daha önce bazı sorunlar için birbirlerini suçlayan işçiler, bu suçlamanın doğru olmadığını gördüler. İşte bu noktadan sonra işçilerde, şu veya bu bölüm işçisinden çok, biz olmak ön plana çıktı. Sorunlar artık daha genel algılanıp çözümlerin bizlerde değil, bizleri bu şekilde çalışmaya zorlayanlarda olduğu ortaya kondu.

Sendikanın göstermelik eğitimi

Sendikanın eğitimi daha geneldi çünkü tüm işçilerin katılımıyla yemekhanede yapıldı. Kocaeli üniversitesi ve Marmara üniversitelerinden iki öğretim üyesi geldi.
İlk derste sendika ve sendikaların görevleri anlatılırken ikinci derste etkili iletişim teknikleri konusun işlendi. İşçiler özellikle sendika ve sendikacılık konusundaki derste daha katılımcı ve tepkiliydiler. Sendikacılığın önemi anlatılırken söz alan bir işçi “hocam sizin dediğiniz şey burada yetişmiyor, bizler ihanet içindeyiz” deyince, işçilerden büyük bir alkış geldi.
Dersin sonrası, hocanın sendikayı aklamaya çabasıyla geçti. İşçiler, sendikanın kendileri için önemli olduğunu ve bütün olumsuzluklara rağmen sendikayı benimsediklerini belirtseler de hoca artık yola çıkmıştı. Dersten daha ziyade, sendikacılarla sorunlarını ve taleplerini konuşmak isteyen işçiler dersin bitip sözün kendilerine gelmesini sabırla beklediler.
Akıllı sendikacılar, bu süreyi 15 dakikayla sınırladılar. Onun 10 dakikasında da kendileri konuştular. İşçiler, bu kısa sürede ancak kendilerini ilgilendiren sorunları söyleyebildi. Söylenenlerin en önemlisi, temsilcilerin seçimle belirlenmesiydi. Genel merkezden gelen Genel Eğitim Sekreteri Mustafa Akyürek bunun yasayla belirlendiğini, bir şey yapamayacaklarını belirtmesine rağmen birçok işçi, tanıdığı birçok sendikalı işçi olduğunu ve o işçilerin temsilcilerini kendiler seçtiğini belirttiler ve demek ki yasa esnetilebiliyor ve ya yok sayılabiliyor, biz de öyle istiyoruz dediler.
İşçiler bu eğitimler sayesinde hep beraber, talep edebileceklerini gördü. Ve bunlardan bir şey olmaz gibi güvensiz tavırları arkada bıraktılar. Bunu kullanıp tepkinin örgütlenmesi ve başarıya ulaştırılması önümüzdeki dönemin en büyük görevdir. (Bir işçi)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2010  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 139 - 6 Ocak 2010  Site yaşamını izle Fabrikalardan... İşyerlerinden  Site yaşamını izle Gıda   ?