Sinif Mucadelesi

Generaller ile hükümet : Kavganın ardındaki gerçekler

Cumartesi 18 Temmuz 2009

Taraf gazetesinde yayınlanan bir belgenin gerçek olup olmadığına ilişkin tartışma generallerle AKP’yi bir kez daha karşı karşıya getirdi. İki taraf arasındaki yoğun görüşme trafiği bile uzlaşma getirmedi ya da bir oranda uzlaşma sağlandı ama her zamanki gibi gizleniyor.

Generaller ile AKP arasındaki çekişme, Ergenekon davasından, darbe tartışmalarından da öte nedenlere dayanıyor. Generaller, “cumhuriyeti koruma” masallarıyla, toplumun dışında ve toplumun üstünde olma konumlarını kullanarak hem patronların düzeninin bekçiliğini yapıyor ham de kendi ayrıcalıklarının. Bu karşılıklı uzlaşma, bugün kadar bir sorun oluşturmuyordu. Oysa bir süreden beri generallerin bu güne kadar savundukları ve bazı geri adımlara rağmen savunmaya devam ettikleri siyasetler ve uygulamaları patronlar için sorun haline geldi.

Türk burjuvazisi, her şeyden önce fazla masraflı hale gelen, toplumsal patlamalara, düzenin dışına çıkışlara neden olan, zaman zaman yatırımlarını tehdit eden, ucuz iş gücünden yararlanmasını engelleyen ve kendi cebine akmayan önemli bir kaçakçılık sistemi yaratması gibi birçok nedenle Kürt sorunun siyasi yolla çözülmesini istiyor. Generaller, bunun önünde bir engel. Yine Avrupa Birliği önünde bir engel oluşturan Kıbrıs sorunun çözülmesini istiyor, generaller buna da engel. Ordu, darbeler ya da muhtıralar yoluyla siyasi sisteme yani kâr düzenine müdahale ediyor, bu dönemlerde şu veya bu şekilde patronların düzenleri bozuluyor, kurdukları çıkar ilişkileri zarar görebiliyor, artık patronlar bunun istemiyor. Üstelik generaller özelleştirmelere, ihalelere, yatırımlara, arsa satışına bile burunlarını sokuyor. Hatta özelleştirilen Erdemir ve İsdemir’i de satın alarak büyük bir holding haline gelen OYAK nedeniyle ordunun kendisi de adeta bir patron ve patronlara göre haksız rekabet yapıyor. Bu ne paradan başka bir şey tanımayan patronların işine geliyor ne da onlarla iş yapan veya doğrudan kendisi gelen yabancı patronların işine geliyor. Bu nedenle hem Türk burjuvazisi hem de Avrupa Birliği, generallerin artık burunlarını kışladan dışarıya çıkarmasını istemiyor.

Üzün süredir, adım adım ordunun etkinlikleri geriletiliyor. Bu dönem atılan adımlar generaller için daha can yakıcı olduğu ve karşılarında güya AKP’nin “İslamcı” bir parti olduğu ve laikliği korudukları bahanesini de kullanabilecekleri için daha çok feryat ediyorlar.

Generallerin tek istediği ayrıcalıklarından vaz geçmemek, en iyi haliyle koruyabileceklerini korumak.

Türkiye’de güvenilirliği tartışılsa da tüm istatistiklerde ordu en güvenilir kurum olarak görünüyor. Bu nedenle AKP, orduya karşı onun kullandığı yöntemi yani “psikolojik harekât” uyguluyor. Generaller hakkında bildiklerini açıklamıyorlar, Ergenekon davası üzerinden, güya “darbelere karşı mücadele” halinde, gün be gün ortaya çıkarıyorlar. Önce orduyla bağlantılı, orduyu savunacak siviller susturuldu, sonra silahlar ortaya dökülerek ordu yıpratıldı ve şimdi doğrudan subaylar hedefte.

Sıkışan generaller, “laiklik elden gider” bahanesiyle seçilmesine karşı çıktıkları cumhurbaşkanından medet bekliyor. Ama işleri zor. CHP, orduya duyulan son sempati kırıntılarını kendi oyu sayıp elden tutmak için generalleri desteklese de, aslında generallerin geriletilmesi palanını kendisi de desteklemektedir. Cumhuriyetin kuruluşundan beri ordunun silahlarına dayanarak palazlanan, laikliğin yılmaz savunucusu büyük Türk burjuvazisi, TÜSİD çevresi de aynı siyaseti destekliyor ve istiyor.

Generallerin geriletilmesi, ordunun siyasi sistemden biraz olsun uzaklaştırılması demokratik bir adım gibi görünüyor ama aslında tüm yapılmak istenenler, patronların sömürü düzenini daha pürüzsüz hale getirmekten ibaret. Bu nedenle, her şey açıkça söylenmiyor ve anlatılmıyor. Uzayıp giden tartışma ve çekişme, toplumu meşgul ettiği, zıtlaşmalara neden olduğu gibi, siyasiler için gerçek sorunların arka plana atılmasına da yarıyor.

Bunların başında, daha birkaç hafta önce “tarihi bir dönemdeyiz” denen Kürt sorunu geliyor. (02.07.09)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2009  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 133 - 3 Temmuz 2009  Site yaşamını izle Siyasetin Gündemi   ?