ÇOCUK EMEKÇİLER : ÇOCUKLARIMIZA HİÇ İYİ BAKAMIYORUZ
Türkiye’de her zaman, her dönemde varolan çocuk işçi sayısı son yıllarda daha da arttı. Ekonomik kriz, buna bağlı olarak işsizliğin artması, enflasyon, bunlara bağlı olarak da alım gücünün azalması, ücretlerin enflasyona göre yeniden düzenlenmeyip sürekli olarak çok düşük düzeylerde kalması, giderek daha da fazla aile üyesinin emek pazarına girmesine yol açıyoryor. İş yaşamındaki, yaş ortalaması her yıl daha da düşüyor.
Üstelik bu konuda sağlıklı istatistikler, veriler bulunmuyor. Türkiye’de güncel resmi rakamlara, istatistiklere, ancak yalnızca 15-17 yaş grubu çocuklar için ulaşılabiliyor. Aslında istatistikler olmasa da çevreye dikkatlice bakıldığında, maydonoz gibi bitkiler, kağıt mendil satmaya çalışan, arabalar kırmızı ışıkta durduğunda tehlikeli bir şekilde atlayıp camlarını silmeye çalışan, ayakkabı boyayan minik ellere tanık olunuyor, giderek daha da küçük yaşta çocukların çalıştırıldık-ları rahatça görülebiliyor.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın 12 Haziran Dünya Ço-cuk İşçiliğiyle Mücadele Günü kapsamında hazırladığı rapora göre Çıraklar da dikkate alındığında yapılan hesaplamada, 15 yaş üstü çalışan çocukların sayısı 1 milyonu geçiyor. 2024 yılında çıraklarla birlikte, 1 milyon 312 bin 344’e yükselmiş bulunuyor.
Tabii çocuk işçi kavramı beraberinde iş cinayetlerini de getiriyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin verilerine göre 2013-2024 yılları arasındaki 11 yıllık dönemde 695 çocuk işçi çalışırken yaşamlarını yitirdiler. Bu çocukların 240’ı 4-14 yaş, 455’i 15-17 yaşları arasındaydı.
Sosyal İş Sendikası’nın verilerine göre, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı, ortaöğretim düzeyinde eğitim veren, Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) kapsamında çalıştırılan çocuklardan 336’sı son bir yılda işyerlerinde kaza geçirdi ve dokuz çocuk hayatını kaybetti.
2013-2024 yılları arasında çocuk işçi cinayetlerinin yaşlara göre dağılımı ise şöyle: 4-6 yaş arasında 15 çocuk, 7 -10 yaş arasında 59 çocuk, 11-14 yaş arasında 166 çocuk, 15-17 yaşında 455 çocuk çalışırken hayatlarını kaybetti. Sonuç olarak, kapitalist sistemin çarkları, ne ırk, ne cinsiyet, ne de yaş dinliyor. Ama onu kırıp, parçalayıp atmak bizim elimizde.
(05.08.24)