İran: Umutlu grevler
İran’daki Ahvaz Çelik Fabrikası’nda çalışan binlerce işçi, 23 Aralık’tan bu yana grevde bulunuyor. İşçiler işten çıkarılan grevci arkadaşlarının işe iadesini, ücret artışlarını ve yeni bir iş sınıflandırması talep ediyor.
Bu fabrikada çalışan ve dönemine göre 3.000 ila 4.000 arasında değişen işçi, geri ödeme ve ücret artışı talebiyle yıllardır grev yapıyorlar. Son beş altı yıldır İran’ı sarsan tüm isyanlarda şu ya da bu şekilde yer alıyorlar. Sözcüleri düzenli olarak tutuklanan, dövülen ve hapsedilen yasadışı bir sendika kurdular.
Bu çelik fabrikası, esas olarak Hozistan’ın sanayi ve petrol üreten bölgesinde faaliyet gösteren İran Ulusal Çelik Sanayi Grubu Insig’e ait. İran’ın başlıca şirketleri gibi, bu grup da 2010 yılında İslam Devrimi’nin koruyucuları olan pasdaranlarla bağlantılı burjuvaların yararına özelleştirildi. Şirketin ilk sahibi, uzun süredir eski cumhurbaşkanı Ahmedinejad’a yakın olan milyarder Khosravi, dolandırıcılık suçundan idama mahkum edildi ve 2014 yılında idam edildi. O tarihten bu yana çelik fabrikası, devlete ait bir banka ile birlikte Bank Melli’ye ait. Özel sektörde faaliyet gösteren, ancak devlete yakın olan bu şirket sahipleri, Çalışma Bakanlığı tarafından 2020 yılında kabul edilen ve vasıflı işçilerin maaşlarını arttıracak olan iş sınıflandırmasını uygulamayı reddediyor.
Resmi yıllık enflasyonun %60’ın üzerinde olduğu, gerçek enflasyonun iki ya da üç katına çıktığı ve İran işçi sınıfının giderek daha fazla yoksunlaştığı bir dönemde, son aylarda metal endüstrisinin yanı sıra elektrikçiler ve enerji işçileri arasında da bu ınıflandırmaların uygulanması talebiyle grevler patlak verdi. Ahvaz’da Insig patronları işçileri sindirmek amacıyla otuz kadar grevciyi işten çıkardı. Bunun tam tersi bir etkisi oldu. Grev, işçilerin işe geri alınması talebiyle büyüdü ve grevciler şehrin dört bir yanında «Tehditlerden ve hapishaneden korkmuyoruz» ve «Sömürücülere ölüm, yaşasın işçi» sloganları attı.
Mücadeleci ruhları ve mücadele gelenekleriyle tanınan Ahvaz işçilerinin mücadelesi, ülkenin dört bir yanındaki işçileri kendilerini savunmaya teşvik edebilir. Tahran’da, çeşitli hastanelerden hemşireler düşük ücretler ve ödenmeyen zorunlu fazla mesaiye karşı gösteri yaptı. Bir düzine şehirde, emekli kamu hizmeti ve telekomünikasyon çalışanları, emekli maaşlarının hayat pahalılığına uygun olarak yeniden değerlendirilmesini talep etmek üzere bir araya geldi. Bu emekliler aynı zamanda özel emeklilik fonu yöneticileri ile üst düzey hükümet yetkilileri arasındaki gizli anlaşmaya da karşı çıkıyorlar. Bu yetkililer, çalışanlardan ve emeklilerden para çekerken suç ortaklığı yapmalarına rağmen açıklar için birbirlerini suçluyorlar.
Ekonomi cephesindeki bu mücadeleler, gençlerin ve kadınların isyanını bastırmak için uygulanan acımasız baskıya rağmen, Ayetullahlar ve Pasdaran rejiminin sürekli olarak yeni meydan okumalara yol açtığını gösteriyor.
(27 Aralık 2023)