Partilerde tartışma çok hesap veren yok

Seçim yenilgisinin ardından muhalefet partilerindeki tartışmaların odağında, iktidara karşı her mücadeleye karşı çıkıp biz çözeceğiz, oy verin yeter diyerek oyaladıkları, engel oldukları işçi sınıfına, gençlere, kitlelere hesap verme değil, koltuk çıkarları var.

CHP’de tartışma seçim kaygısı gölgesinde sürüyor

CHP’de kimse hesap vermek istemiyor ama herkes değişim istiyor. Tartışmalar, geçmiş seçimin yenilgisinin hesabının sorulmasından öteye geçerek gelecek yıl yapılacak olan belediye seçimine hazırlık telaşına dönüştü ya da dönüştürüldü. Seçim siyasetini uygulayanlardan olan İmamoğlu, hesap vermediği gibi hakkındaki mahkeme kıskacı daraldıkça acele etmeye başladı. Değişimin öncüsü olmak isteyen İmamoğlu, hangi siyaseti savunuyor, hangisini değiştirmek istiyor, neyi değiştirecek, bunlarla ilgili tek bir açıklaması yok. Milliyetçilere, dincileri bırakıp işçi sınıfına mı yönelecek, işçi sınıfını mücadelesini mi destekleyecek, parti içi demokrasiyi mi savunuyor, hiçbir açıklaması yok.

Üstelik İmamoğlu’nun hem başkanlığı hem de adaylığı riskli görünüyor. Erdoğan, belediyeleri geri almak için yargıyı kullanmaktan geri durmaz artık. Üstelik bu gerekçeyle parti içindeki eleştirilerin, küskünlüklerin artması, daha da işine yarayacaktır.

CHP içinde belediyeleri kaybetmeyelim diye yapılan tartışma, parti ve belediye koltuklarının paylaşımıdır. Bu durum, ekonomik krizden bunalan kitlelerin oyunu alamayan CHP’nin kriz sürerken dahi bunu başaramamasıyla sonuçlanabilir.

HDP siyasi elitleri tabanı eleştiriyor

Seçimin kaybedenlerinden biri Kürt kitleler değil ama HDP oldu. Şehirli Kürtlerin önemli kısmının CHP’ye oy verdiği kesinleşti.

HDP için asıl sorun, Kürt illerinde yaşayanların sorunları ile partinin siyasi açıklamaları arasındaki uyumsuzluk. Bunun nedeni, partinin siyasetçilerinin artık tabandan değil, elitler arasından gelmesi. Meclis kürsülerinden bildiriler okumayı siyaset yapma zannediyorlar.

Kitlelerin itirazlarını, PKK’yi bahane edip duymazdan geliyor, siyasi cesaretsizliklerine, beceriksizliklerine de aynısını yapıyorlar. PKK, kimseye sormuyor, tartışmıyor, hesap vermiyor, ama HDP’li siyasetçiler, kitleleri ikna etmeli, tartışmalı. PKK seçim sonuçlarından etkilenmiyor ama kitleler etkileniyor. Kürtlerin tek temsilcisi iddiasındaki partinin küçülmesi, AKP’nin uyguladığı Kürt halkı üzerinde baskı, haklarını görmezden gelme siyaseti, daha da artacak.

İYİ partide, MHP’leşme tartışması

Bizzat Akşener, aday belirlemede, seçim çalışmasında, her aşamada CHP’ye kazık attı. Kendi oyu artmamasına rağmen, CHP’ye birçok ilde kaybettirmesine rağmen yine CHP’nin sırtından vekillik kazandı. Buna rağmen parti içinde Akşener’in siyasetini beğenmeyen sağcı milliyetçiler, başkan adayı çıkarma hazırlığında.

Akşener, ittifak ve seçim döneminde partiyi milliyetçi sağdan merkeze çekmek için birkaç kez bazı isimleri geri plana almıştı. Seçim yenilgi bahanesiyle, CHP ve Kılıçdaroğlu’nun desteklenmesini karalayıp yeniden öne çıkma telaşındalar. Bu siyasetçiler, sırtına çıktıkları fareyi sokan akrep gibi hareket ediyor. Oysa milliyetçilerle iş birliği, ikinci turda görüldüğü gibi oy arttırmadı, aksine kaybettirdi.

İYİ parti daha milliyetçi olarak, MHP’nin oylarını alamadı. MHP’nin dağılma beklentisi başka bahara kaldı. Buna rağmen söyleyecek başka sözü olmayan milliyetçi siyasetçiler, neden olduğu toplumsal bölünmeye ve Erdoğan’a yaramasına rağmen, milliyetçiliği her sorunun çözümü gibi sunmadan vazgeçmek istemiyor.

(01.07.23)