Sinif Mucadelesi

Ermenistan sınırı : Büyük planın küçük parçası

Çarşamba 6 Mayıs 2009

Ermenistan ile ilişkilerin normalleştirilmesi ve buna bağlı olarak bir süredir kapalı olan sınır kapısının açılmasına ilişkin yapılan tartışmalar, bir süredir devam ediyor. Dışişleri Bakanlığı’nın gece yarısı, internet üzerinden izlenecek yolda belirli bir düzeyde anlaşma sağlandığına ilişkin açıklaması, milliyetçi çevrelerin şiddetli itirazıyla karşılaştı. Bu itirazların bir kısmı, sadece muhalefet olmaları nedeniyle değil, savundukları ve inandıkları fikirleri, ırkçılık düzeyine varan milliyetçilikleri ve Ermeni düşmanlığı nedeniyledir.

Üstelik Azerbacan, sınır komşumuz değil ama Ermenistan sınır komşumuz.

Aşırı sağın bu ırkçı, kendinden görmediği herkesi aşağılayan siyaseti tamamen saçma, tehlikeli ve bugünkü yaşam koşularına hiçbir şekilde uymayan gerici bir siyasettir.

Hükümete yapılan güncel eleştirilerin ötesinde, bu süreçte ABD’nin de dahil olduğu kapsamlı bir plan ya da planlar dizisinin etkili olduğunu görmek zor değil. Ancak uluslararası çapta planlananın ne olduğunu, neyi hedeflediğini anlamak ve planların ne şekilde uygulanacağını ve sonuçlanacağını bugünden görmek mümkün değil. Bugünden görünen, izlenen siyasetteki değişiklikler, ne halkların çıkarları ne de refahı için yapılıyor. Söz konusu olan ne Azerbaycan’la “kardeşlik” ne de Ermenistan”la “dostluk”tur.

Yerküresini dalga dalga vuran ekonomik kriz, tüm dünyadaki dengeleri sarsıyor, gerginliğin ve çatışmaların olduğu bölgeleri, çıkar çekişmelerin olduğu sınırları daha da zorlu bir hale getiriyor. Bu ortamda, en büyükler, yani ABD ve Avrupa Birliği kendi etki alanlarındaki bölgeleri kaybetmek istemedikleri gibi buralarda sorun da yaşamak istemiyorlar. Yeni ABD başkanının ilk ziyaretini, Türkiye’ye yapmasını bu çerçevede değerlendirebiliriz.

Gürcistan üzerindeki hâkimiyeti zora giren ABD, önümüzdeki dönem Ermenistan üzerinden aynı siyasetini uygulamak istiyor gibi görünüyor. Ancak, hem küçük hem de komşuları ile sorunlu bir Ermenistan, aynı rolü üstlenemez. Bu nedenle ABD yönetimi, Ermenistan’ı daha güçlü bir konuma getirmeye uğraşıyor. Bu siyaset nedeniyle konumu güçlenecek olan, ABD’nin yardımına muhtaç olan ve Avrupa Birliği tarafından sürekli bekletilen Türkiye devletinin güncel çıkarlarına denk düşüyor.

ABD ordusu Irak’tan çekilmeyi planlıyor, yerini bir oranda Türk ordusu doldurabilir. Yine ABD, Afganistan’da zor durumdadır, daha çok Türk askeri istiyor. Ermenistan kapısı açılırsa, bu sınırı koruyan koca bir tabur dolusu asker boşa çıkabilir, Afganistan’a gitmek istemeyen generaller, böylece razı edilebilir.

Üstelik Ermenistan ilişkilerin bir oranda dondurulmasının nedeni, Türkiye ile Ermenistan arasında yaşanan bir sorundan da kaynaklanmıyor. Bu kararın alındığı dönemdeki hükümetin izlediği hamasi milliyetçi siyaset ile AKP’nin izlediği “sadece paranın rotasını izle” siyaseti aynı değil. Bunu, Yunanistan’la ilişkilerde gördük.

Sınırlar, hükümetlerin halkları kendi burjuvazilerine sömürtmek, yasalar, kurallar ve silah zoruyla baskı altında tutmak, ayrı kuralları dayatmak üzere oluşturuluyor. Neredeyse her sınır, zorla halkları, hatta aileleri bölüyor, insanları yurtlarından, topraklarından ediyor. Türkiye-Ermenistan sınırı da bu şekilde oluştu, birçok acıya yol açtı. Aslında yapılması gereken bir sınır kapısının açılması değil, tüm sınırın kaldırılmasıdır. (21.04.09)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2009  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 131 - 1 Mayis 2009  Site yaşamını izle Siyasetin Gündemi   ?