Sinif Mucadelesi

Kıdem Tazminatına Yapılan Saldırılar Püskürtülür...

Pazar 9 Ağustos 2020

Erdoğan iktidarı yaşadığımız bu kovid-19 salgını ortamını fırsat bilerek patronlara yaranmak için işçi sınıfının 1938’da elde ettiği (1) çok önemli bir hak olan kıdem tazminatına yeni bir saldırı girişiminde bulundu. Erdoğan “bir istihdam kalkınma paketi” manevrası ile kıdem tazminatını “fona aktarma” numarası ile emekçilerin ellerinden almak girişiminde bulundu.

Bilindiği gibi kazanılmış kıdem tazminatı sayesinde her emekçi çalıştığı her yıl için bir maaş miktarında bir para hakkı elde eder ve bu parayı işten ayrıldığında veya emekli olduğunda geri alır. Aslında bu para emekçinin ücretinin bir kısmıdır. Her şeyden önce de bu para her ne kadar ücretin bir parçası olsa da, işçi sınıfı için çok önemlidir ve üstelik de genellikle patronlar kıdem tazminatı nedeniyle bir işçiyi kolay kolay işten atamazalar.

Özellikle büyük işyerlerinde emekçiler arasında birkaç kuşaktan beri kıdem tazminatı konusunda önemli bir bilinç ve duyarlılık mevcut. Öyle ki 12 Eylül askeri darbesinden sonra, Evren rejimi, cunta ortamından yararlanarak kıdem tazminatını kaldırabileceğini sanmış ancak geri adım atmak zorunda kalmıştı. Erdoğan’nın AKP’si de birkaç defa farklı gerekçelerle kıdem tazminatını kaldırmaya çalışmıştı ve her defasında geri adım atmak zorunda kalmıştı.

Tüm bunlara rağmen Erdoğan ve iktidarı bu Kovid-19 ortamında bunu rahatlıkla başarırım ve böylece de patronlardan da büyük bir “ aferin” alırım heyecanıyla işe koyuldu. Önce havuz medyası ile bir “kamuoyu” oluşturmaya çalıştı ve denetim altında bulundurduğu Türk-İş ve Hak-İş gibi sendikalarla, DİSK’i devre dışı bırakarak görüşmeler yaptı. Ama evdeki hesap yine çarşıya uymadı! İyi ki de öyle oldu. Neden ? Çünkü işçi sınıfı üretimden gelen gücünü kullanmaya hazır olduğunda veya kullandığında güçler dengesi değişir! Kaplan kesilen iktidar ve patronlar “sağduyulu” olurlar.

Bu olayda somut olarak Erdoğan saldırı niyetini duyurur duyurmaz işçi sınıfı hislerini ifade etmeye başladı. Patronlar önce fabrikalarda bir “nabız yoklaması” yaptılar ve bu işin “şakası” olmadığının somut olarak farkına vardılar. Yoksa patronlar kıdem tazminatının kaldırılmasının onlara kazandıracağı milyarları görmüyorlar mı! Ayni şekilde hükümet ve patronların emrinde olan Türk-İş gibi sendikalar “kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir” gibi söylemleri kolay kolay ortaya atmazlar çünkü emekçilerin böyle bir karar karşısında topluca sendikalarından istifa edeceklerini çok iyi biliyorlar.

Özcesi işçi sınıfı kendi içerisindeki tüm görüş farlılıklarına rağmen, kıdem tazminatının kaldırılmasının istisnasız tüm emekçilerin önemli bir hakkının gasp edilmesi olacağının bilincindedir ve bu nedenle de hep birlikte üretimden gelen güçlerini kullanmaya hazırdır. İktidar da patronlar da bunun sonucunun ne olacağını çok iyi tahmin ediyor. Çünkü 15-16 Haziran 1970 işçi ayaklanmasının ne olduğunu çok iyi hatırlıyorlar. Üstelik kıdem tazminatı konusundaki tepkilerin 15-16 Haziran eylemlerinin çok daha ilerisine gidebileceğini çok iyi tahmin ediyorlar.

Kıdem tazminatının kaldırılması konusunda Erdoğan bu defa da geri adım atıp, işverenler ve sendikalar kendi aralarında anlaşsın diyerek yan çizdi. Bunun nedeni sendikaların “bu kırmızı çizgimizdir” dediklerinden değildir. Esas neden işçi sınıfının bu saldırı karşısında “üretimden gelen gücünü” kullanmakta kesin kararlı olmasındadır. 16.07.2020

(1) Kıdem tazminatı ilk kez 1938’da 3008 sayılı İş Kanununun yürürlüğe girmesiyle başlamıştır. 1971’de ise 1475 Sayılı İş Yasası ile yürürlüğe girmiştir. Buna göre en az 5 yıl çalışan işçiye, her yıl için 15 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı hakkı tanındı.
(2) 1970’li yıllarda yürütülen mücadelelerin de etkisiyle kıdem tazminatı hakkı, 1975’te bugünkü halini aldı.
(3) AKP hükümeti, daha 2003 yılında çıkardığı 4857 Sayılı İş Yasası ile kıdem tazminatını fona devretmek istedi. Tepkiler karşısında geri atmak zorunda kaldı.


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2020  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı: 263 - 8 Ağustos 2020  Site yaşamını izle Emekçinin Gündemi   ?