Sinif Mucadelesi
İran

Rejime karşı hoşnutsuzluk patlaması

Cumartesi 7 Aralık 2019

Birleşik Devletlerin 2018 yazında koyduğu ambargo Iran’ı ana ürünü olan petrolü satmaktan alıkoyuyor. Ambargo zalimce eziyet çekmelerine sebep oluyor; et ürünlerinin fiyatı iki katına çıktı, diğer temel ürünlerin fiyatı fırladı. Iran riyalinin, dolar karşısında ciddi değer kaybı tüm ithal ürünlerin fiyatını arttırıyor. Her geçen gün artan sayıda İranlı günde tek öğünle besleniyor.

Hükümetin başı olan 3 kişinin kararıyla, petrol fiyatında önce %50 sonra %300’lük artışın amacı hükümetin boş kasasını halkın cebinden doldurmaktı. Petrol satışlarından elde edilen kâr ile 60 milyon yoksul Iranlının aldığı asgari ücrete zam yapılacağına dair açıklama ayaklanmayı durduramadı.

Rejim tarafından internet ağlarının 5 gün boyunca kesilmesinden sonra kısmen yeniden açılması, benzin zammına karşı ayaklanan İran halkına yönelik baskı ve şiddetin derecesini ortaya koyuyor. Uluslararası Af Örgütü ve diğer kaynaklar, yaklaşık 200 ölüden söz ediyor.

Gerçek kurşunla atışla, çatılara yerleştirilen keskin nişancılar, helikopterlerden yaylım ateşiyle; Pasdaranlar yani İslam Devrimi Muhafızları, topluma karşı gerçek savaş yöntemleri kullandı. En az 4 bin protestocu, rejime muhalif oldukları bilinen onlarca militan tutuklandı. Yaralılar, onlara yardım eden ve gizleyen insanların çabasıyla tutuklanmaktan kurtulabildi. Ölüm cezası vermeye hazırlanan mahkemeleri güçlendirmek için özel yargıçlar atandı.

Baskı ve şiddetin vahşeti, İslam Cumhuriyeti yöneticilerinin korkularını yansıtıyordu. Ayaklanma, isyan, Tahran dahil olmak üzere, ülkenin batısındaki, çoğunluğu Arap veya Kürt olan bölgeler gibi, Pers yani İranlı olan bölgeleri, ülkenin dört bir yanındaki onlarca kenti etkildi. “Gerçek halk” yani yurtsever gösterisi sahneye koyma girişiminde bulunan iktidarın tekrar ettiği gibi “ABD veya Suudi Arabistan güdümünde anarşist azınlık” değil, yüz binlerce insan ayaklandı. İsyanı, benzin ve ABD ambargosu ile erişilemez hale gelen bütün temel ihtiyaçları gideren ürünlerin fiyatının artışı tetiklediyse de, protesto göstericileri, hızla rejimin sembollerini hedef alarak, iktidarın kendisine yöneldi, onu kınadılar. Büyük kentlerin, şoförler tarafından yapılan dev gösterilerle felç edilmesi gibi bazı protesto gösterileri barışçıl kaldı. Bazısı ayaklanmaya dönüştü. Onlarca karakol, banka, Pasdaran’a ya da Ayetullah Hamaney’in ailesine ait alışveriş merkezi ateşe verildi.

İran’daki ayaklanma, molla rejimi için Iraklıların ayaklanmasıyla etkileşime girdiği sürece daha büyük tehdide dönüyüyor. Protestocular, Bağdat hükümetin İran’ın uydusu olmasını kınıyor. İran’ın, Suriye, Irak ve Lübnan’a kadar geniş bir alandaki dış müdahalelerinden sorumlu olan İran askeri güçlerin komutanı general Süleymani’yi yuhaladılar. İsyancılar, bu dış müdahaleleri yürütmek için iktidarın harcadığı milyonları protesto ediyor. Ve Iraklı isyancılar, İran’dakileri alkışladı!

Irak’ta olduğu gibi İran’da da hayat pahalılığının, yokluğun, kıtlığın, çevre kirliliğinin, genelleşen yolsuzluğun kurbanı olan kalabalıkların isyanı, iktidardaki rejimi ve politikacıları hedef alıyor. İran İslam Cumhuriyeti, 40 yıllık varoluştan sonra yıpranma belirtileri gösteriyor. Halktan gelen temeli zayıfladı. Yoksul tabakaları, mollaların arkasında saflara sokmak için durmadan kullanılan milliyetçilik ve ABD’yi protesto etme, günlük yaşamın zorluklarını unutturmaya yetmiyor. Ancak, Ayetullahların, “Bezirgan” yani zengin Tahran tüccarlarının ötesinde, Iraklı emekçileri gibi İran emekçileri de, öncelikle Ortadoğu’nun emperyalist güçlerin egemenliğinin altında oluşunun kurbanı.

Emperyalistler, bölgeyi yağmalamak ve vesayetlerini sürdürebilmek için, 1979’dan önce İran’da iktidarda olan Rıza Pehlevi; Irak’ta yeterince itaatkar ve uyumlu olmadığı zaman devrilen Saddam Hüseyin gibi diktatörlerin en kötülerini destekledi. Bugün, ekonomik krizler ortalığı kasıp kavururken, Trump, İslam Cumhuriyeti’ne boyun eğdirmek ve yerine kendi hizmetinde bir rejimi getirmek için İranlıları aç bırakıyor. Buna rağmen, Trump, kadınlar için çok gerici olduğu kadar, işçilere karşı da acımasız bir baskı ve şiddet uygulayan rejimin düşmesinden hoşnut olacağından pek emin değil. Çünkü isyancılar tarafından kontrol edilen, denetlenen bir iktidar hiç kuşkusuz emperyalist egemenliğe son vermek isteyecek, buna çalışacaktır. LO (27.11.19)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2019  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı: 258 - 6 Aralık 2019  Site yaşamını izle Uluslararası Gündem   ?