Siyasi düzene karşı isyan
17 Ekim’de Lübnan’da yeniden yürüyüşler yapıldı. Bu defa yürüyüşler hükümetin, sosyal ağlar üzerinden yapılan görüşmelere vergi uygulanacağını açıklamasından dolayı oldu. Halkın tepkileri üzerine bu defa bu karar kaldırıldı. Ama yine de yürüyüşler ve protestolar tüm ülke genelinde devam etti.
Eylemciler tüm siyasi liderlerin gitmesini istiyor. Onlar açıkça su ve elektriklerin sık sık kesilmesine, artan işsizliğe ve ailelerin gelirlerini eriten artan enflasyon nedeniyle artık sağlık hizmetlerinden yararlanmamalarına ve de sağlıklı bir şekilde beslenememelerine karşı isyan ediyorlar.
Şu anda iktidarda bulunan hükümet sene başında ABD ve Suudi Arabistan’a bağlı Saad Hariri ve İran taraftarı olan Hizbullah ortaklığı ile kurulmuştu. Farklı dini çevreleri de içeren bu hükümet son aylarda, 86 milyar seviyelerine, yani GSMH’ın yüzde 150 katına çıkmış olan kamu borçlarını kitlelere ödetmek için bazı reform kararları aldı. Bu kararlar 2018 Nisan ayında Paris’te, Fransa’nın desteğiyle Cedre adı altında yapılan bir konferansta alınmıştı. Amaç, iflas seviyesine gelmiş olan Lübnan devletini kurtarmak için ona 11 milyar dolar borç vermek ve mali yardım yapmaktı.
Protesto eylemine katılan kitlerin ilk başta kendi cemiyetlerini hedef almaları ve onları ülkeyi yağmalamakla suçlamaları dikkat çekiyor. Eylemciler “hepsi, hepsi demektir” gibi şiarlarla bulundukları kentlerdeki parti binalarına saldırdılar. Eylemciler, saflarına katılıp cici görünmek isteyen siyasileri kovdular ve bu siyasetçiler de korumalarına eylemcilere karşı silah kullanma emri vererek gerçek yüzlerini gösterdiler. Bazı partilere bağlı milis güçleri, güvenlik güçlerinin de onayı ile, eylemcilere saldırdılar.
Protesto eylemlerinin yayılması karşısında Başbakan Saad Hariri 21 Ekim’de kitlelere karşı 2020 yılı bütçesi gereği alınan tüm vergilerin kaldırıldığını duyurdu. Hizbullah’ın şefi de onu destekledi ve “bir halk ayaklanmasının tehlikeli olduğunu” ifade etti. Alınan bu kararlar çok yetersizdir ve kitlelerin öfkesini gidermeye yetmez. Kitleler farklı cemiyetler arası bölünmelerin aşıldığını görüyor ve bu hükümeti düşürmek için kararlıdırlar.
Lübnan siyasi kurumları farklı dini cemiyetlerin ileri gelenlerin çıkarları ekseninde örgütlü olup onlar iktidarı paylaşıp, kitlelerin aleyhine hareket ederek ceplerini dolduruyorlar. Kitleler bu hükümete ve dini cemiyetler temeline dayanan düzene ve hakim sınıfların talanlarına baş kaldırıyorlar. LO (25.10.19)
Tarihinin en kitlesel gösterilerinindevam ettiği Lübnan’da, bu yazının yazılmasından sonra başbakan Hariri, istifa ettiğini açıkladı. Hariri, Türkiye’de Türk Telekom’u özelleştirmede satın alıp içini boşaltıp yağmaladıktan sonra devretmesiyle biliniyor. Elbette bu adım, tüm siyasal sisteme karşı olan kitleleri ne ikna etti ne de durdurdu.
