Sinif Mucadelesi

Gezi parkı hala yerinde

Perşembe 6 Haziran 2019

Taksim Gezi parkına “Topçu Kışlası” bahanesiyle cami ve AVM yapılmasına karşı çıkışla başlayan Gezi mücadelesinin üzerinden 6 yıl geçti.

Erdoğan’ın, iktidarına ve bu inşaata karşı çıkanların tepkisi daha öncesinde başlamıştı. Ancak bir gece yarısı, yıkım araçlarının parka girip ağaçları sökmesi, ani ve kitlesel bir tepkiyi başlattı.

Çok daha öncesinde, AKP iktidarına karşı Kemalist çevrelerden karşı çıkış vardı. 2007 civarında Erdoğan ve partisi, ekonominin iyiye gidişin de etkisiyle gittikçe güçleniyor ve bundan aldıkları destekle, devlet kadrolarına, entelektüel işlere kendi çevrelerini yerleştiriyor, ekonomide söz sahibi oluyorlardı.

Buralardan dışlanan Kemalist CHP’li ve o dönem Kemalist olan MHP’li kesimlerden tepki yükseldi. Tüm büyük şehirlerde kalabalık, Kemalizme ve laikliğe vurgu yapan “cumhuriyet” mitingleri yapıldı. Kuruluşundan bu yana cumhuriyetin kaymağından pay alan orta sınıfın her kesimi, elinden yitirdiklerini, bu şekilde geri istedi. Ancak sonuç alamadı. Gezi eylemlerinde, ağırlıklı olarak onların çocukları öne çıktı.

AKP güçlendikçe sadece kendi çevresini ve kamu ihaleleri yoluyla İslamcı patronları palazlandırdı. Aleviler, gençler, kadınlar, içki içenler, kısa etek giyenler, laikler, aşağılanma sırası uzun ve ağırdı. 8 Mart yürüyüşünde kadınlar, “kürtaj cinayettir, her kadın üç çocuk doğurmalı” diyen Erdoğan’a öfkeyle “bizim gibi üç çocuk ister misin” diye sormuştu.

İşte bu ortama daha fazla katlanmak istemeyenlerin öfke patlamasıydı Gezi. Kısa sürede işçi sınıfının en mücadeleci kesimleri, onların arkasında mücadeleye katıldı. İşçiler, neredeyse 20 gün boyunca; her gece uzun yürüyüşler yaptı. İktidarın yasaklarını deldi; ulaşım durdurulunca Boğaziçi köprüsü saatlerce yürüyerek geçildi. Gazi mahallesi gibi uzak işçi mahallerden, yine saatlerce yürüyerek Taksim’e destek verdi.

Sadece İstanbul’da değil, Bayburt hariç Türkiye’nin tüm kentlerinde çok kalabalık protesto gösterileri yapıldı.

Olaylar tırmandığında Erdoğan, ülke dışındaydı. Yerine bakan Arınç, polisi çekip tansiyonu düşürmeye çalıştı. Ancak Erdoğan döner dönmez, kendi tabanını sokağa çağırarak, iktidarını korumak için iç çatışmayı bile göze aldığını gösterdi. Bir de polis şiddetinin nereye kadar gidebileceğini.

Gezi parkı mücadelesi, bir örgütlenme oluşturamadı, kitleleri kapsayacak bir sol parti yoktu, sendikalar desteklemedi. Özellikle gençlerin ancak sınıf bilinci olmayan gençlerin özverisiyle süren mücadele tüm çabalarına rağmen kendi içinde sürdürülemez hale geldi.

Polis tarafından boşaltılmasının ardından Gezi Parkı, birkaç hafta kapalı tutuldu. Bugün Taksim’e cami yapılıyor ama başka yerde.

Biri polis 11 kişi, polis şiddetiyle öldürüldü. Toplam 10 bine yakın kişi yaralandı. Yüzlerce kişi tutuklandı, 120’den fazlası hakkında dava açıldı.
Hakkında dava açılanların çoğu beraat etti.

Dönemin valisi Mutlu ve emniyet müdürü Çapkın ise 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından Fethullah Gülen Cemaati’ne üye oldukları iddiasıyla kamudan ihraç edildi ve bir süre tutuklu kaldılar.


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2019  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı:252 - 7 Haziran 2019  Site yaşamını izle Tarihten... Tarihten... Tarihten...   ?