Sinif Mucadelesi

Yaşasın 1 Mayıs

Cuma 3 Mayıs 2019

1 Mayıs “birlik, mücadele, dayanışma” gününde öne çıkan en temel talepler işçi sınıfının yeni hak almasına yönelik değil, var olanları korumasına yönelikti. 1 Mayıs işçi sınıfının önemini ve gücünü gösterdiği bir gün değil, sendika bürokratlarının sızlanma günü gibi geçti.

Kıdem tazminatı, emeklilik hakkı, işsizlik, daha iyi çalışma koşulları ve her yıl yeniden gündeme getirilen diğer talepler yine dile getirildi.

13 milyonu aşkın ücretli çalışanın sadece küçük bir kısmı meydanlardaydı. İşçilerin önemli bir kesimi 8 saatlik iş günü mücadelesinden doğan yasal tatil günü olan 1 Mayıs’ta iş başında çalıştı. Türkiye çalışma süresi uzunluğu açısından dünya listesinde ilk sıralarda. Resmi haftalık 45 saat çalışma çoğu zaman 50 saate ve üzerine çıkıyor.

Buna genellikle aylık 270 saat fazla mesai ekleniyor. İşçinin uzun çalışması patronların kasalarını doldursa da işsizliği artırıcı bir etki yapıyor.

Meydanlara çıkan işçi azınlığı sendika bürokratları tarafından bin parçaya ayrıldı. Konfederasyonlar farklı şehirlerde toplayıp işçi sınıfının birlik olmasını önlediler. Böylece 1 Mayıs’ın anlamına da karşı gelip kendi gösterilerinin sahnesine dönüştürdüler.

Hem Türk-İş hem de DİSK yönetimi kıdem tazminatını “son kale” diye nitelendirip geri adım atmayacaklarını söyledi.

İşçinin hakkının korunması çabası gibi görünse de, son kaleye gelmeden akılları neredeydi diye sormak gerek! Üstelik kıdem tazminatını savunmak için hangi mücadeleyi, hangi düzeyde, hangi örgütlenmeyle, hangi aşamalarda yani somut olarak nasıl yapacaklarına dair tek söz edilmedi.

1 Mayıs “işçi bayramı” haline getiriliyor. Bürokratlar atıp tutuyor, siyasetçiler şov yapıyor. İBB başkanlığına seçilen ve kendini kurtarıcı gibi göstermeye çalışan İmamoğlu, sanki partisi CHP birçok il ve ilçede işçi düşmanı siyasetler izlemiyormuş gibi, 1 Mayıs mitinginde işçi dostu görüntü veriyor. Erdoğan işçilere yemek veriyor. Sonra işçi haklarıını kısıtlayan ya da kaldıran kararnameler, kanunlar çıkarılıyor. İktidar “grev” yani işçi mücadelesi olmaması ile övünüyor.

İşçi sınıfı “birlik, mücadele ve dayanışma” yolundan uzaklaştıkça, haklarını kaybediyor. İşte bu nedenle sendika bürokratlarından, iki yüzlü siyasetçilerden hiçbir şey beklemeden kendi sınıf mücadelemiz için hazırlık yapmak, her düzeyde örgütlenmek gerek.


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2019  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı:251 - 3 Mayıs 2019  Site yaşamını izle Güncel... Güncel... Güncel...   ?