Dini eğitim dayatması artıyor
Eğitim dönemi her zamanki gibi sorunlarla başladı. Sorunlardan biri imam hatip okulu dayatması. Bir çok yerde veliler, imam hatibe dönüştürülen okullarının eskiye dönmesi için mücadele verdi. Sözde “halkın talebini” yapan iktidarın dayatması nedeniyle bazı yerlerde dava oldu, bazı yerlerde, aynı binada iki okul türü birden var, bazı yerlerde mahkeme kararı uygulanmadı.
İmam-hatiplere kayıt azalmasına rağmen, okullar dönüştürülmeye devam ediyor. Örneğin 5 yıl önce 1.099 olan imam hatip ortaokulu, üçe katlandı; geçen yıl 3.286’ya çıkarıldı. Eğitim-Sen’in bir raporuna göre imam hatip ortaokullarında okul başına 181 öğrenci düşerken normal ortaokullarda okul başına 309 öğrenci düşüyor.
Liselerde de benzeri var. 5 yıl önce 537 imam hatip lisesi varken geçen yıl anadolu liseleri dönüştürülerek 1.604’e çıkarıldı. Hatta küçük yerleşimlerde tek lise yapılmasına rağmen öğrenci sayısı aynı oranda artmadı.
Resmi verilere göre, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2018 yılında ayırdığı 92 milyar liralık eğitim bütçesinin %35’i din öğretimine ayrıldı.
Tüm dayatmalara, imam-hatiplerde bina, beslenme, laboratuvar gibi olanakların daha yüksek olmasına rağmen, özellikle veliler, çocuklarını göndermek istemiyor.
Çünkü üniversite ve lise sınavlarında imam hatiplerin başarısı, en altta. Bu nedenle aileler, haklı olarak “kindar ve dindar” nesil yetiştiren imam hatip dayatmasına karşı çocuklarının iyi bir geleceği olması için mücadele ediyor.
Ailelerin mücadelesine hükümetin karşılığı; bir yandan iyi eğitim veren okul sayısını kısarak hem öğrencileri hem de ailelerini zorlamak, diğer yandan bu okullarda da din dersini zorunlu seçmeli ders yapmak, cuma namazı izni gibi çeşitli düzenleme ve kampanyalarla dini eğitimi ve etkinlikleri arttırmak oluyor. (02.10.18)
