Sinif Mucadelesi

Yunanistan : Gençlerin ve emekçilerin öfkesi

Salı 6 Ocak 2009

10 Aralık’ta hükümetin siyasetine karşı uzun bir süre önce kararlaştırılmış olan bir günlük genel grev çerçevesinde Atina’da sendikaların düzenlediği yürüyüşe ek olarak Meclis binasının etrafında yeniden bazı çatışmalar oldu.

Bu protesto eylemleri, 6 Aralık günü 15 yaşındaki bir gencin polis tarafından soğukkanlılıkla öldürülmesinden sonra başladı ve dört gün boyuca devam eti.

Bazılarının “iktidar karşıtı” diye adlandırdığı gençler, arabaları, dükkanları, bankaları ve süpermarketleri kırıp döktüler. Protesto eylemleri sadece bu guruplarla sınırlı değildi ve gençlerin büyük çoğunluğunun katılımını sağladı. Kitlelerin çoğunluğu da onları destekliyor.

Diktatörlük dönemlerindeki özellikle de 1967 ile 1974 yılları arasındaki Albaylar rejimi döneminde alışkanlıklarını sürdüren polise karşı olan tepkiler bütün ülke çapında var. Bu tepki, hükümete karşı olan hoşnutsuzluğun kriz nedeniyle arttığı bir ortamda oluyor.

Ücretler yerinde sayıyor, fiyatlar fırlıyor, diğer yandan yoksulluk ve işsizlik artıyor. Sağcı Karamanlis hükümeti, “ekonomik” yenileşme iddialarıyla kamu şirketlerini özelleştirip bütçe kısıtlaması uygulayıp emeklilik haklarına saldırıyor.

Ek olarak, gündemdeki yolsuzluklar nedeniyle iyice yıpranıyor. Kitlelere karşı kemer sıkma siyaseti uygulayan bu hükümet, diğer Avrupa ülkelerinde de olduğu gibi bankaları kurtarmak amacıyla 28 milyar avro harcadı.

Krize girmiş bu toplumda öğrenci gençlik dahil gençlerin tek geleceği işsizlik ve geçici işlerde çalışmak olduğu için gençler isyan ediyor ve bu da anlaşılır bir şey. Gençler haklı olarak hükümete ve onu temsil edenlere karşı isyan ediyorlar ve onların öfkesini emekçilerin ve kitlelerin büyük çoğunluğu da paylaşıyor.

Şiddet olayları, boş yere yapılan kırıp dökmeler emekçi kitleleri harekete geçirmek için yararlı değil. Sorun, polisin iğrenç tutumunun da ötesinde genel duruma ilgilidir.

10 Aralık genel grev öncesindeki günlerde, sendi yönetimleri, oluşan gerginlikten dolayı rahatsızdılar.
1950’li yıllardan sonraki bölünmelerden ortaya çıkan en güçlü Yunan Komünist Partisi KKE, hükümete karşı çıkmakla birlikte, olayları esas olarak polisiye açıdan değerlendirerek “iktidar karşıtı” gençlerin öne çıkanlarının önceden hazırladıkları bir plan çerçevesinde hareket ettiklerini ve amaçlarının “emekçilere karşı saldırıp siyasi istikrarsızlık yaratmak” olduğunu açıkladı.

Bu durum büyük sendika konfederasyonu yöneticilerinin ve büyük sol partilerin, emekçilerin, kitlelerin ve gençlerin krizin etkilerine ve hükümetin siyasetine karşı bir mücadele yolu çizmemesinden kaynaklanıyor.

Örneğin Sosyalist Parti PASOK’un lideri Panapandreu, hükümeti istifaya çağırdı. Belli ki amacı, erken seçimdir. Ancak PASOK’un hükümette olduğu dönemlerdeki deneyimlerin de gösterdiği gibi yeniden hükümete gelmesi, emekçilere ve kitlelere fazla bir şey getirmeyecek.
Emekçiler ve gençler, kendi öz isteklerini öne sürmesini ve krizden sorumlu iğrenç yönetici ve mali çevrelere karşı mücadele edip kendi yaşam haklarını dayatmasını öğrenmeli. LO (12.12.08)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2009  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 127 - 2 Ocak 2009  Site yaşamını izle Uluslararası Gündem   ?