Patronlar için OHAL kıyakları
İşgüvenliği üzerine çalışan bir internet sitesi, OHAL’in işçilere etkilerini derledi. Ortaya çıkan sonuç feci.
OHAL ilanına kadar ayda ortalama 153 iş cinayeti olurken OHAL’in birinci döneminde sayı ayda 171’e çıktı. Artışın bir nedeni de Çapa’da ve İSKİ’de iki işçi temsilcisinin atılmasında olduğu gibi iş güvenliği sorunlarını açığa çıkaranlara uygulanan baskı.
Avcılar Belediyesi, Bursa Gemlik Gümre, Kinder ve Nutella üreticisi Manisa Ferrero, BOMİ Depo ve diğer mücadeledeki işçilerin talebi sendikaya üye olma, ücret zammı, hak talebi. Hiçbir ilgisi olmasa da baskı ve yasak için valiler, OHAL’e sığınıyor, patronlara destek kararları alıyor.
Kiralık işçi çalıştırma koşulları ile ilgili yönetmelik yayınlandı; patronlar için işten çıkarmada kolaylık, yarıya yakın kiralık işçi çalıştırma, her yere gönderilebilme hakkı getirildi. İşçilerin örgütlenme hakkı, kıdem tazminatı, yıllık izin, düzenli sigorta, düzenli iş, ücret ve emeklilik hakkı yok edildi. Artık patronlar, daha önce taşeronla yaptıkları gibi işçi kiralamakla tehdit edip, kadrolu işçi haklarını da geriletmede serbest.
Bir OHAL kıyağı da Bireysel Emeklilik Yasası. İşçinin emekli aylığı, vurgun yapmak için sigorta şirketi kuran bin patronun cebine akacak.
Kamu kurumları ve 50’den az işçisi olan az tehlikeli işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırma zorunluluğu 1 Temmuz 2017 tarihine ertelendi.
Savunma Sanayii Müsteşarlığı, PTT, TRT, İller Bankası, TÜBİTAK, Milli Piyango, TPAO, DSİ, GAP Başkanlığı, DHMİ, YURTKUR, Karayolları Genel Müdürlüğü, Türkiye Bilimler Akademisi, Türkiye Adalet Akademisi, Spor Genel Müdürlüğü gibi birçok kurum özelleştirme kapsamına alındı. Bu kurumlarda çalışanların tüm hakları, tüm özelleştirilenlerde olduğu gibi gerileyecek, bir kısmı işsiz kalacak.
Bu sonuçlara bakarak OHAL, “millete karşı” değil, emekçilere karşı uygulanıyor demek abartı olmaz. (31.09.16)
