Sinif Mucadelesi
Avusturya

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aşırı sağ önde

Perşembe 12 Mayıs 2016

24 Nisan’da Avusturya’da 6.4 milyon seçmen, Cumhurbaşkanı seçiminin birinci turu için oy kullandı. İkinci tur, 4 hafta sonra yapılacak. Seçim sonuçları duyurulur duyurulmaz ülkede bir şok yaşandı: Aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) adayı Hofer, %35 oy ile birinci sırayı aldı. Yıllardan beri koalisyonda iktidarda olan geleneksel Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) ve tutucu Hristiyan Parti’si (ÖVP), ikisi de, %11 seviyelerine düşerek sert bir şekilde devre dışı kalıp elendi.

İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana neredeyse ülkeyi devamlı bu iki parti yönetti ve Cumhurbaşkanları da bu partilerden geliyordu!

2013’de yapılan son genel seçimlerde de bu iki parti İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra en kötü sonuçları almıştı. Diğer yandan FPÖ %21.4 oy alarak tırmanışa geçmişti. Sonrasında aşırı sağ, tüm yerel seçimlerde sürekli, 1919’dan beri sosyal demokratların kalesi olan Viyana dahil, tırmanışa geçti. Artık bir sağ, bir sosyal demokrat hükümeti dönemi kapanmış gibi görünüyor.

Aşırı sağ FPÖ’nün oylarındaki bu tırmanışı; sosyal demokrat başkan Faymann’ın, Merkel gibi Suriye ve Irak’tan gelen göçmenlere destek vermesi ve ülkeye kabul etmesini eleştirip yabancı düşmanlığı yapmasından da kaynaklanıyor. Hükümet partileri, son dönemde siyaset değiştirip, Avrupa sınırlarının göçmenlere kapatılmasını açıkça desteklemiş olsa da, seçim sonuçları değişmedi ve hezimete uğradılar.

Ancak bu sonuçları, sadece ırkçılık ve İslam düşmanlığına yormak doğru değil. 8.5 milyonluk ülkede, Çalışma Bakanlığının verilerine göre bile, işsizlik %11’e tırmandı. Yıllardan beri, sıra ile hükümet olan ve son 10 yıldan beri, farklı hükümetlere ortak olan SPÖ ve ÖVP, emekçilere karşı uyguladıkları kemer sıkma ve saldırı siyasetlerinin bedelini ödüyor. Emeklilik yaşı daha da ileriye itildi; sağlık ve eğitim bütçelerinde kısıtlama yapıldı; sosyal yardımlar kırpıldı. Her iki parti de yerel kamu hizmetlerinde çalışan sayısını azaltıyor ve kitleye yararlı kamu hizmetlerinde kısıtlama yapıyor.

Diğer yandan Hypo Alpe Andria Bank gibi bankaları kurtarmak için milyarlar harcanıyor ve son yıllarda basının ortaya çıkardığı gibi, özelleştirmelerde ve silah satışlarında yapılan yolsuzluklar diz boyu.

Sonuçlar, küçük burjuva çevreler dahil, seçmenlerin bıkıp usandığının da ifadesi. Seçimlerde ikinci sıradaki kişi olan İrmgard Griss eski bir savcı. Bir yolsuzluk davasında ön plana çıkan ve hiçbir parti üyesi olmayan İrmgard Griss’in, Yeşiller’in adayının da önünde yer alması çok anlamlı.

Avusturya’nın bulunduğu kriz ortamında, kitleler için hele de emekçiler için çözüm yolu gösteren hiçbir parti yok. Örneğin FPÖ, 2000 ile 2005 yılları arasında ÖVP ile bir hükümet ortaklığı yapıp işçi sınıfına karşı yapılan tüm saldırıları desteklemişti ve de bir sürü yolsuzluğa bulaşmıştı. Ek olarak, Macar sınırına yakın bir bölge olan Burgenland’da “kızıl-kahverengi- koalisyonu olarak bilinen yerel “SPÖ-FPÖ” iktidarı, hiç çekinmeden kemer sıkma kararlarını uyguluyor.

Yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre, son seçimlerde, işçi seçmenlerin %72’si, işçilerin geleneksel partisi olan sosyal demokrat partiye oy vermeyip Hofer’e oy verdi. Yine ülke çapında sandığa gitmeyenlerin oranının en yüksek olduğu çevre, %32 ile yoksulların yaşadığı yerler olduğu belirtiliyor. Krizin büyük boyutlarda etkilediği bir ülke olan Avusturya’daki 24 Nisan seçim sonuçları, emekçilerin ne kadar belirsizlik içerisinde olduğunu ve işçi sınıfı hareketinin ne kadar gerilediğini gösteriyor. Bu nedenle de gündemde olan işçi sınıfının yeniden örgütlenmesidir. LO (29.04.2016)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2016  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 215 - 6 Mayıs 2016  Site yaşamını izle Uluslararası Gündem   ?