Sinif Mucadelesi

Dokuz günlük bayram kime?

Perşembe 16 Ekim 2008

İşçilerin “birlik, mücadele ve dayanışma” günü olan 1 Mayıs’ta siyasi iktidarlar, işçilerin önüne set çeker. Onlara göre eğer o gün üretim durursa, işçiler dayanışma bilinciyle bir araya gelirse, onlara göre ülke büyük zararla karşı karşıya kalır…

Aynı iktidarlar, dini ve resmi bayramları alabildiğine uzatmaya kalkar. O zaman üretimde hiçbir zarar olmaz!

12 Eylülün darbeci generali Kenan Evren, o dönemde meşhur açıklamalarından birini daha yapmış ve çok gereksiz tatil olduğunu söylemişti: “Memleket yoksul, devamlı çalışmak gerekir” demiş ve 7 Mayıs, 15-16 Haziran günlerinin anlamını yok etmeye çalışmıştı. Ayrıca çalışanların ücretlerini arttırmayarak sözde ülkeyi kalkındıracaktı. Oysa, tam aksine tüm kısıtlamalara rağmen nüfusun çoğunluğu daha da yoksullaştı. Çünkü, yoksuldan alıp zengine veriliyor. Bugün devletin resmi kurumları 1 milyon kişinin yoksul, 6,5 milyon kişinin her an yoksulluğa düşebilecek durumda olduğunu itiraf ediyor.

Ancak bu bayram, burjuva düzenin asalak yöneticilerinin birbirini tutmayan sözlerinden birini daha dinledik. Başbakan, tıpkı Evren gibi, 1 Mayıs’ın resmi tatil olmasını isteyen sendikacılara, “Türkiye, resmi tatiller ülkesi haline geldi” demişti. Ardından da “bir günün maliyeti yaklaşık 2 katrilyon, fazlası var azı yok. Benden önceki hükümet, bizim yaptığımızı yapmadı, izinleri bol keseden dağıttı” diye eklemişti.

Şimdi “şeker bayramı” aynı başbakan tarafından 9 gün tatil ilan edildi. Demek ki, onun hesabına göre, kaba bir hesapla ezilenler 18 katrilyonluk bir kazık yemiş oldular. Aslında, bu hesapta söylenmeyen bu paranın emekçilerin değil, patronların kasalarına gidemeyen para olduğudur.

Burjuva politikacıları iki yüzlü oldukları için özetle şunu söylüyorlar: Dün dündür, bu gün bugündür!

Düzenin, dini ve resmi bayramlara ihtiyacı var. Ezilenleri uyutup, sömürü düzeninin ekonomisini sürdürmenin bir aracıdır bu.
Tatile de, patronların çıkarları açısından yaklaşılıyor. Emekçilere şunu söylüyorlar: “Gidin, akrabalarınızı ziyaret edin, bir ay boyunca kazandığınızı dokuz gün içinde harcayın, diğer yirmi günü kıt kanaat geçirmenin yolunu arayın.” Emekçileri, bilinçsizce harcamaya yöneltip kârlarını yükseltmeye çalışıyorlar.

Doğrusu, bu göstermelik tatiller değil, tüm emekçilerin normal sürelerde çalışması, hafta tatili ve dinlenmeye yetecek kadar, rahatça senelik izin geçirmeleridir. Tatiller, bugün olduğu gibi zenginlerin çıkarlarına göre düzenlenmek ya da toplumu dini duygularla köreltmek ve duyarsız kılmak için değildir. (01.10.08)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2008  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 124 - 3 Ekim 2008  Site yaşamını izle Emekçinin Gündemi   ?