Sinif Mucadelesi

Koalisyon pazarlığı, çıkar pazarlığıdır!

Pazartesi 17 Ağustos 2015

Seçimin üzerinden iki aya yakın zaman geçmesine rağmen, yeni hükumet kurulmadı. Buna rağmen, askeri bombardıman dahil düzen için en önemli işlerde hiçbir aksaklık yok.

Yeni de iki yüzlülükle süren koalisyon görüşmeleri, yeni bir hükumet kurulması, hatta meclisin çalışması, çok önemli imiş gibi söz ediliyor.

Hem AKP hem CHP ve hem de MHP içinde koalisyon isteyenler kadar istemeyenler de var. Tahminler de az değil. En açık olarak Baykal, “görüşmeler tiyatro, kasımda seçim var” diyerek deneyimini konuşturdu.

Burjuvazinin önemli kesimleri, dernekleri ve medya aracılığıyla “büyük koalisyon” diyerek hükumetin kurulmasını teşvik eden kampanyası, bir ara kesintiye uğrasa da yeniden gündeme getiriliyor. Böylece, özellikle işleri aksayan ve devlet ihalelerinden istedikleri kadar yararlanamayanlar, devlet olanaklarından, ihale ve işlerden daha fazla pay kapmak için iştahla, siyasileri itekliyor.

Ancak her fırsatta “seçilmiş” olduğunu söyleyen Erdoğan, sonucunu beğenmediği için son “seçimi” takmıyor. Bugüne kadar siyasi olarak çıkarına kullandığı “barış sürecini” yıkıp çıkarları için savaşı kullanacak kadar, iktidarını yıkılmaz sanıyor.

Erdoğan, cumhurbaşkanı seçildiğinden beri “güçlü yönetim” vurgusu yapıyor. Yani şahsi iktidarının tek yetkili olmasını savunuyor. AKP’nin tek başına iktidar olmaması, siyasetinde bir değişikliği getirmedi: Güçlü hükumet yoksa, güçlü cumhurbaşkanı var!

AKP iktidarının son yıllarında, devletin para ve iş dağıtma muslukları, yönetim mekanizması son derece merkezileşmiş, neredeyse başbakanın elinde toplanmıştı. Erdoğan, bu konumu sayesinde, patronların küçük bir kesimini palazlandırdı. Devletin ihale sayısı, ihaledeki para miktarı müthiş arttı ama işi alan şirket sayısı aynı oranda azaldı. Erdoğan’ı siyasi temsilcileri olarak destekleyen, Çin’e kadar onunla iş kovalayan bu patron çevreleri, ayrıcalıklarını ve kârlarını korumak için her tür siyasi ve ekonomik çılgınlığı göze almış durumda görünüyor. Ancak diğerleri de durumu kendi lehlerine dönüştürmek ya da yararlandıkları olanakları genişletmek istiyor.

Bu nedenle son haftalarda, ekonomik gerileme ve dalgalanmayı öne çıkarıp hükumet kurulması teşvik ediliyor. En kötü ihtimalle seçim olursa AKP’yi sorumlu göstererek, daha da zayıflatılmasını hedefleniyor.

AKP çevresinde ise bir yanda HDP zayıflatma diğer yanda silahlı çatışma ve ölümlerin olduğu bir ortamda, bu partiye giden oylarını geri kazanmayı garantileyerek seçime gitme siyaseti izleniyor. Bir AKP’li “on gün sonra anket yapıp” neden oldukları çatışmanın nasıl oya dönüştüğünü gördükten sonra koalisyona karar vereceklerini açıkladı. Yani tek hedefleri; AKP’nin güçlü bir şekilde iktidarda kalması.

Koalisyonun bir önemli yönü de başbakana, Suriye ve tüm Ortadoğu siyasetinde ABD ve diğer emperyalist güçlerin istediği yönde değişiklik yapma olanağı verecek olması.

“İslamcı” burjuvazi, çıkarlarından taviz vermemek için Erdoğan’ı saldırgan bir şekilde öne sürüyor. Bu durum kavganın da büyüklüğünü gösteriyor.

“Büyük koalisyon” bir süredir, çıkar kavgası nedeniyle birbirine düşmüş olan büyük patronların farklı kesimlerinin koalisyonu olacak. Ne koalisyondan ne de bu seçimde olduğu gibi yapılacak yeni seçimden de emekçiler açısından yararlı bir gelişme olmayacak vaatler dışında bir şey çıkmasını beklemek boşuna. (01.08.15)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2015  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 206 - 5 ağustos 2015  Site yaşamını izle Siyasetin Gündemi   ?