Sinif Mucadelesi
Ukrayna

Ukrayna: Doğu’da gerginlik ve iktidarın dağılması

Pazar 4 Mayıs 2014

Ukrayna’nın doğusunda, gizli polis binası, yerel yönetim merkezi veya karakol işgali ilan edilen şehirlerin listesi gün geçtikçe uzuyor. Barikatlar, maskeli ve silahlı milisler, şehir merkezlerinde kurulan çadırlar, hareketi destekliyormuşa benzeyen orta sınıf, özel kuvvetlerle çatışmalar sürüyor...

Yanukoviç’e karşı gelenlerin Kiev, Maydan’da (Ukrayna’da başlayan isyanın merkezi) kamp kurduğu üç ay öncesine dönmüş gibi. Ancak bu isyan, Maydan isyanından sonra gelen iktidarın Ukrayna milliyetçiliğine ve Batılı güçlere itaatine karşı. Bir diğer önemli fark ise Avrupalı hükümetler ve medyaları tarafından sempatiyle karşılanmaması.

Kiev hükümeti, kendi iktidarıyla alay eden, ondan da öte doğudaki şehirlerin bağımsızlığı için referandum talep eden Rus yandaşlarını, bölücü hatta terörist olarak nitelendiriyor. Ancak hükümetin, Rus karşıtı aşırı sağcılardan toplanarak oluşturulan, Ulusal Muhafızları devreye geçirmesi bile taşkınlıkları kontrol altına almasına yeterli olmadı. Daha da beteri, ülkenin ihracatının üçte birinin ve üretilen zenginliğinin yarısının bağlı olduğu, ülkenin en çok sanayileşmiş bölgesini korumak için Ulusal Muhafızlara başvurması, “kendi” polisine, yani bildiğimiz polise güvenemeyeceğinin itirafı.

Geçici Ukrayna Cumhurbaşkanı, doğudaki bölgelerle ilgili referandum talebine artık karşı olmadığını açıkladı. Doğudaki Rus yandaşlarının ve arkalarında duran Moskova’nın taleplerine razı oluyormuş gibi davranarak, ayak oyunu yapıyor olabilir, ancak bu durum iktidarı da yıpratıyor. Her ihtimalde referandum, doğu bölgelerinde yaşayan halkın çoğunluğunun merkezi iktidara meydan okuduğunu, hatta bu iktidarı gayri meşru gördüğünü gösterecek.
25 mayısta, şubat sonunda kaçan Yanukoviç’in yerini kimin dolduracağını belirleyecek cumhurbaşkanı seçimi şimdiden kötü başlamışa benziyor. “Bölücüler”in Ukrayna’yı özerk bölgelere ayırıp federalleşme talebi, eğer kabul edilirse, bölgelere kapsamlı bir güç verirken merkezi devletin gücünü, onu temsil ettiklerini iddia edenleri zayıflatıyor.

Yanukoviç hükümetinin devrilinişinin ardından Putin, Ukrayna hükümeti üzerindeki etkisini kaybetti. Ama yine de, Batılı güçlerin boyun eğmesiyle, toplumun büyük çoğunluğu tarafından istenen Kırım’ın ilhak edilmesi, Putin’e bir teselli ödülü oldu. Buna, Maydan olaylarıyla birlikte Ukrayna devlet aygıtının istikrarsızlaştırılması da eklenince, Batı yanlısı kesim bile zayıflığına rağmen meydan okudu. Ukrayna iflasın eşiğinde, bölünebilir ve ülkenin en zengin üçte bir kısmını elinden kaçırabilir. Batı yanlısı kesimin zayıf olmasına rağmen, kendi arasında tartışmaya başlaması ve buna Maydan olayları da eklenince Ukrayna devlet aygıtının istikrarsızlaşmasına neden oldu. Bu durum Ukrayna’yı iflasın eşiğindeyken, ülkenin en zengin üçte birlik kısımını kaçırarak bölebilir. Bütün bu olanlardan sonra Kremlin, en azından bazı çıkarlarını korumak için emperyalist güçlerin himayesi altına giren Ukrayna’dan kâr sağlamayı umabilir.

Her koşulda, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve Rusya arasında, Obama, Hollande, Merkel, Cameron ve arkadaşları için Ukrayna’nın bütünlüğünü, Putin için ise Rusça konuşan azınlıkları savunma; mikrofon ve kameralardan gizli müzakere ediliyor. Ama bugün, Ukraynalı kitleler birbirine rakip milliyetçiler arasında sıkışıyor ve kendi çıkarlarına olmayan bir taraf seçmek zorunda bırakılıyor.

Aynı zamanda, Ukrayna hükümeti, emekçilerin yaşam seviyelerine karşı bir saldırı planı geliştiriyor. Enflasyonun tavan yaptığı, sosyal harcamaların kısıtlandığı, bir çok kamu hizmetinin kaldırıldığı, enerji fiyatının iki katına çıkarıldığı, vergilerin yükseltildiği, sözde kâr etmeyen şirketler kapatıldığı halde bir de özel sektör ve kamu emekçilerinin emekliliğini dondurmak istiyor.

Kamu ve özel sektör çalışanlarına, emeklilere, işsizlere ve yoksullara saldırmak; işte Ukrayna hükümetinin Batılı işbirlikçilerinin yol haritası bu. Rusya’da, herkesin bildiği gibi, yaşam standartları yüksek olduğu için, Rusya’ya bağlanmak isteyen, özellikle Rusça konuşan, toplumun bir bölümünü anlıyoruz. Ancak, halk tarafından pisliği ortaya çıkarılan Ukranya hükümeti, yapılan yönetim değişikliğiyle de zorbalarından kurtulmadığı gibi Rusya da, kendi zorbaları ve egemen sınıfı tarafından, Putin’in baskı rejimini dayatarak talan ediliyor.

Durum Ukrayna’da kötüleşmeye devam ederken, emekçilere karşı hazırlanan saldırılar, dil ve etnik köken ayırmaksızın, emekçi kitleleri harekete geçirecek mi? Umalım ki öyle olsun. Aksi halde kitleleri, dramatik biçimde kötüye giden ekonomik ve sosyal koşulların tam ortasında, farklı kesimlerin arasında kalma riski var. Çünkü, büyük güçlerin, Ukrayna’dan ve Ukrayna işçi sınıfından, ABD ve Batı Avrupalı kapitalistler ve bankacılar için büyük fedakarlıklar istemekten başka yapacağı bir şey yok. LO (15.04.2014)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2014  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 191 - 2 Mayıs 2014  Site yaşamını izle Uluslararası Gündem   ?