Sinif Mucadelesi

Seçim emekçilerin sorunlarını çözmüyor, Bir sonrakini beklemeden sözümüzü söyleyelim

Pazar 13 Nisan 2014

Seçim sonuçlarının netleşmesi ile AKP yöneticileri ve başbakan, zafer ilan etti. Ancak başbakanın gece yarısı, parti yöneticileriyle değil, yolsuzluklara bulaşmış tüm ailesi ile öfke dolu, ayırımcı bir konuşma yapması, aslında durumundan hiç de emin olmadığının bir işareti.

Başbakan, bu seçim döneminde izlediği, AKP’ye oy vermeyen herkesi “düşman” ilan eden siyasetinin işine yaradığını düşünüyor ve sürdüreceğini ilan etti. “Herkesin başbakanı” lafları, geride kaldı!

Belediye sisteminin geçmişi, Türkiye’de Osmanlı’nın son döneminde devlet eliyle başlasa da, aslında çok eskilere uzanıyor. Yerleşim birimlerinin, günlük yaşamda işlerine yarayan hizmet ve düzenlemelerin, aynı yerde yaşadıkları ve tanıdıkları arasında seçtikleri kişiler tarafından, daha kolayca yapılması ve denetlenmesi ihtiyacıyla gelişti.

İlçe ve illerde belediye meclisleri, köylerde ihtiyar heyeti, çok daha fazla insanın, değişik görüşlerin yönetime katılmasına olanak sağladığı için merkezi yönetimden daha demokratik ve halkın denetimine açık. Bu nedenle belediye seçimlerinde her zaman adayların etkisi, partilerin etkisiyle yarışır.

Ancak birkaç yıl önce çıkarılan yasalarla, belediye yönetimlerinin yapısı değiştirildi. Bir çok il büyükşehir yapılarak il meclisi kaldırıldı. Diğer taraftan belediye yönetimlerinin elindeki yetki ve olanaklar arttırıldı.

Bu seçim belediye seçimi olsa bile başbakan, bu seçimleri adeta kendi oylaması gibi geçmesini istedi. Sonuç ne çıkarsa çıksın, iktidarının değişmeyeceğinden emin. Üstelik belediye seçimlerinde iktidara bağlı partinin adaylarının ve işbaşındaki adayların avantajlı olduğu bilinen bir gerçek.

Başbakanın yaptığı gibi sonuçları 2011 genel seçimine göre değerlendirirsek; AKP’nin 21 milyon 400 bin olan oyu, 20 milyon civarına düştü. (2009 yerel seçiminde 15 milyon civarında oy almıştı) Üstelik bir çok yerde kıl payı kazandı, bir çok yerde de şaibe var.

İktidardaki bir partinin üstelik AKP gibi devletin tüm olanaklarını, para musluklarını, iş dağıtma, işe alma, orduyu, polisi yönlendirme olanaklarını tek merkezde hatta tek kişide toplayan bir partinin belediye seçimlerinde oy kaybetmesi, bir gerilemenin göstergesi. Özellikle son dönemde yasalarda yapılan değişikliklerle belediyelerin elindeki iş, rant dağıtma olanaklarının arttığı, kasalarının şiştiği, ekonomik ve sosyal etkilerinin fazlalaştığı bu dönemde böyle bir sonuç gerilemenin daha fazla olduğunu gösteriyor.

Buna karşın muhalif partilerin kitlelere bir umut ve güven vermediği de ortada. Kitleler, onlara güvenmemekte haklılar.

Sonuçların kesinleşmesinin ardından tüm partiler, şu veya bu yönü öne çıkararak, şu veya bu yönü eleştirerek, kendi zaferlerini ilan ediyor. Ancak ekonomik ve siyasi kriz, ilerlemeye devam edecek. İşçi sınıfının, tüm emekçilerin yaşamlarında en küçük iyileşme olmayacağı gibi önümüzdeki günlerde kötüleşme olacak.

Düzen partileri, “oy vermekle” kitlelerin görevlerinin sona erdiğini, bir dahaki seçime kadar bundan sonrasını kendilerinin yapacağını söylüyorlar. Bu doğru değil. Patronlar, siyasilere istedikleri kararları aldırmak için rüşvet vermek dahil, her yolu deniyor, işçi sınıfı da kendi çıkarları lehine kararlar aldırmak, yaşam düzeyini korumak ve iyileştirmek için gün be gün hem patronları hem da siyasi düzeni zorlaması gerekiyor. Bizden sürekli daha fazla iş, daha fazla oy isteyenlerden, daha iyi yaşam isteme hakkımız var. (03.04.2014)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2014  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 190 - 4 Nisan 2014  Site yaşamını izle Başyazı   ?