Bizim patron bugünlerde yine saldırıya başladı. Üç günde bir toplantı yapıp bize ders veriyor. Önce kendi kendine kızıyor, bağırıyor, sonra anlatmaya başlıyor: Dışarıda deprem var, yangın var, ekmek aslanın midesinde, işinize sahip çıkın, birçok işyeri aylardır işçinin ücretini ödemedi ama ben ödüyorum, televizyonda (...)
Fabrikada her hafta 20’şer kişilik vardiyalar halinde, 60 kişi Tuzla fabrikasında çalışmak üzere götürülüyor. Ayrıca bu ay başlayan bir uygulamaya göre gliserin bölümünde hafta başında işçiler işe getirilmeyerek, 1 veya 2 gün zorunlu izin yaptırılıyor. Rafine bölümünde ise, her gün 1 işçi mecburi izin kullanıyor. Bu (...)
Genel-İş sendikası işyerimize örgütlendikten dört yıl sonra Genel Başkan işçilerin ısrarı üzerine toplantıya gelme gereği duydu.
Doğal olarak ne başkan işçileri tanıyordu ne de işçiler başkanı tanıyorlardı. Hatta toplantıda, dört beş sendikacı birlikte salona girdiklerinde, işçiler hangisi başkan diye sordular. (...)
İşçilerin haklarını görmezden gelen, toplusözleşmede imzaladıklarını unutan, baskı ve tehditle işçileri sindiren belediye yönetimi ve sendika bürokratları, benzeri yöntemleri seçimde de uygulayarak, sonuç alacaklarını düşünüyorlar.
İşçileri, belediyenin araç ve gereçlerini seçim kampanyasının bir parçası haline (...)