Sinif Mucadelesi

Mutlaka okuması gereken bir kitap

Cuma 11 Mayıs 2012

İlk defa 1921 yılında Troçki’nin önsözüyle Paris’te yayınlanan C. Thales’in “Paris Komünü 1871” isimli kitabı NAS yayınları tarafından Türkçe yayınlandı. Paris Komünü, uzun yıllar boyunca uluslararası işçi hareketinin deneyimini besledi. Bu nedenle Komün tarihi, 20. yüzyılın bütün devrimcilerinin eğitiminin temelini oluşturur.

Paris Komünü’yle birlikte sınıf mücadelesinin kendisinden yeni bir tip iktidar ortaya çıktı. Marx’ın “işçi sınıfı, devlet aygıtını olduğu gibi ele geçirmekle ve kendi yararına işletmekle yetinemez” ifadesinde yer alan ilk deneyimini gerçekleştiriyordu. Bu Komün’den çıkarılan ilk, en büyük ve en önemli dersti.

Paris Komünü, burjuvazinin tarih boyunca birçok kere ürettiği gevezelik eden ve iktidarsız, güçsüz bir parlamenter organ değildi. O, yasama ve yürütme güçlerinin ikisini birden uygulayan, böylece halkın direk ve etkin kontrolünü sağlayan bir yapılanmaydı. Kararlar, sömürülenlerin kendileri tarafından alınıp uygulanıyordu. İlk defa zenginler ve onların yardımcıları tercihlerini dayatmıyor, halktan gelen insanlar dayatıyor ve karar alıyordu.

Silahlı halkı bir araya getiren Ulusal Muhafızlar, daha en başından sürekli ordunun karşıtıydı. Komün daha da ileriye giderek, sürekli orduyu ortadan kaldırarak ve özel baskı ve şiddet güçlerine değil, silahlı halka dayanan yeni bir devlet yaratarak, proleteryanın devrimci tarihinin akışı içinde yerini aldı.

Komün’ün bütün memurları halk tarafından seçilecek, halkın karşısında sorumlu olacak ve her an görevinden alınabilecekti. Ücretleri, işçi ücretlerine eşit olacaktı. Böylece kitleler, politik yaşamın kontrolünü de ele alıyorlardı. Adaletle ilgili işler ücretsiz kılındı. Komün, kilisenin manevi ağırlığına da saldırdı. Komün tarafından, 72 günlük varlığı boyunca alınan önlemler, kitlelerin çıkarları tarafından belirlendi.

Parislilerin kendileri için kurdukları, silahlı işçiler tarafından kontrol edilen Komün, Troçki’nin bir başka dönem için yazdığı gibi “devrim her şeyden önce kitlelerin kendi kaderlerini tayin etme saldırısı”dır. Bütün devrimci dönemlerde en devrimci fikir ve inisiyatifler kitlelerden geldi. Örneğin bir kadınlar toplantısından sonra yapılan açıklamada; “bizim için öncelikle, işçileri sömüren ve onların terleriyle zenginleşen patronlar gibi sosyal yaraların kapanması gerekir. Artık hiçbir patron bir işçiyi bir üretim makinesi gibi düşünemeyecek! Emekçiler kendi aralarında birleşecekler, emeklerini birleştirecekler, toplumun hizmetine sunacaklar ve mutlu olacaklar. Bugünün diğer bir belası da zenginlerin herhangi bir sorumluluk yüklenmeden sadece iyi içmekten, iyi eğlenmekten başka birşey yapmamalarıdır. Zenginlerin aynı zamanda da rahiplerle rahibelerin kökünü kazımak gerekir. Yalnızca, ne patronlar, ne zenginler ne de rahipler ve din adamları olmadığı zaman daha mutlu olacağız” deniliyordu.

Yabancılar, Komün tarafından uluslararası büyük işçi ailesinin üyeleri olarak kabul edildiler. Komün, ordusunun en yüksek kumandanlığını Polonyalı bir astsubaya vermişti.

Paris Komün’ü, 1871 yılının mayıs ayında Alman ve Fransız hükümetinin birliklerinin darbeleriyle yok edildi. Bu hareket 20 bin ile 40 bin arasında kişinin ölümüne neden oldu.

Parisli işçi sınıfının bu devrimi, ezilmiş olsa da, gelecek devrimlerin yolunu gösteriyordu. Lenin, Komün hakkında şöyle yazıyordu: “Marx, sadece komüncülerin kahramanlığına (…) hayran olmakla yetinmedi. Kitlelerin bu devrimci hareketinde, hareket amacına ulaşmasa bile, tarihsel bir deneyim, çok büyük bir önem, evrensel proleterya devrimine ilişkin bir çeşit ileri adım, yüzlerce program ve fikir yürütmeden daha çok önemli, gerçek somut bir adım görüyordu.


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2012  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 167 - 5 Mayıs 2012  Site yaşamını izle Güncel… Güncel… Güncel…   ?