Ana sayfa > Arşiv > Arşiv 2011 > Sınıf Mücadelesi Sayı : 156 - 3 Haziran 2011 > Fabrikalardan... İşyerlerinden > Gıda
Sendikacıların oyunları bıktırdı
1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü için sendika servis vermek zorunda kaldı. Fakat temsilciler, servislere hareket saatini sabah 8:00, işçilere ise 9:00 olarak bildirdiği için sadece bir servis, 1 Mayıs’a geldi. Servisi bekleyen işçiler servis gelmedi diye şoförler de işçiler gelmedi diye düşündü. Yani sendikacıların oyununa geldik. Üstelik, pişkin pişkin “o kadar üzerinde durdunuz ama işçiler gelmedi” dediler.
Bir süredir çalışmadığımız cumartesiler, işçilere borç olarak yazılıyor. Yasada, çalışılmayan günler, senelik izinden kesilemez ve bir seferinde 10 günden kısa süreli izin verilemez diye açıkça yazmasına rağmen, borç yazılan günler, senelik izinden düşülüyor. Şu anda en fazla izni olan 24 iş günü izin kulanması gerekirken, sadece 7 iş günü izni kalmış durumda. Bu yasa dışı gaspı görüp sendikacılara bildirdiğimizde hiçbir sonuç elde edemiyoruz. Oysa iş günlerinin düzenlenmesi idarenin sorumluluğu, beceremediklerinde işçinin hakkını gasp etmemeleri gerekir.
Üstelik dini ve resmi bayramların öncesindeki yarım günler de, gece ve akşam vardiyalarında, sözleşmeye aykırı olarak borç olarak yazılıp bir gün daha kesilmiş. Haksız kesinti yapılan işçiler, sendikacılara bu haksızlığı söylediler. İşçilerin bir hafta süren itirazları sonuç verdi ve o gün silindi. İşçilerin ortak bir sorunları etrafında mücadele etmeleri sonucunda, sendikacılar çalışmak, idare de geri adım atmak zorunda kaldı. Bu da gösteriyor ki, işçilerin birliğinin örgütlenmeye dönüşmesi gerekiyor. Önümüzdeki görev bu. (Bir işçi)