Sinif Mucadelesi

Bir siyasetin ve her devrin adamı: Erbakan

Cuma 11 Mart 2011

“Mücahit Erbakan” sloganlarıyla gömülen Erbakan’ın cenazesinde, devlet töreni istemediği halde asker-sivil tüm devlet erkanı hazır bulundu. Siyasiler ve bürokratlar, cenazesinde yer bulmak için adeta birbirlerini ezdiler. Çünkü, uzun yıllardır ve bugün, iktidarda olan siyasilerin çoğu şu veya bu düzeyde Erbakan’ın yetiştirmesi.

Başbakan, yurtdışı gezisini yarıda kesip cenazeye katıldı. Niyeti, çok şey borçlu olduğu eski hocasına vefa göstermek değil, Erbakan’ın tabanının oylarını kendi partisine akıtmak.

Erbakan’ın "Milli Görüş" yolculuğu 42 yıl sürdü.

Lafta “ağır sanayi” taraftarı Erbakan, 1960’da Gümüş Motor fabrikasının patronuydu. O dönem Sanayi Kongresi’nde, fabrikasının reklamını yaparak, "hedef Türkiye’de otomobil yapmaktır" diyordu. Fakat, Gümüş Motor, 1967’de, iflas etti.

Demirel, Erbakan’ı Odalar Birliği Genel Başkanı yaptı ama Adalet Partisi’nden milletvekili adaylığını reddetti. Bunun üzerine Konya’dan bağımsız milletvekili seçildi.

Erbakan, 1970’te Milli Nizam Partisi’ni (MNP) kurdu. İslamcı bir programı olan ve bugünkü adı Avrupa Birliği olan Avrupa Ekonomik Topluluğu’na girilmesine karşı çıkan MNP, serbest rekabetçi ekonomik anlayışa ve faiz sistemine karşı çıkarak devlet müdahalesi ile ekonomide nizam sağlamayı hedefliyordu. Bunun için de ağır sanayi yatırımlarına hız verilmesi gerektiğini savunuyordu. Erbakan’ın daha sonra kuracağı, Milli Selamet Partisi, Refah Partisi ve Saadet Partisi hep aynı çizgide oldu.

Son parti hariç kurduğu tüm partiler, "laik devlete ve Atatürkçülüğe aykırı olduğu" gerekçesiyle kapatıldı. Birkaç kez, çeşitli sürelerle siyasi yasaklı durumuna geldi. Ama her seferinde biraz daha yükselerek geri geldi.

Erbakan ve yönettiği partiler, farklı tarihlerde CHP, Adalet Partisi, MHP, Doğru Yol Partisi, ANAP ile koalisyon kurdu. Yani meşrebi, her partiyle iş yapacak kadar genişti!

"Kanlı 1 Mayıs"ta, başbakan yardımcısıydı. "Takunyacılar" olarak adlandırılan milliyetçi-mukaddesatçı kesim, devlet daireleri ve okullarda kendilerinden olmayanlara karşı baskı ve yıldırma politikaları uygularken de aynı konumdaydı.

Erbakan, tüm siyasi yaşamında her türlü demokratik ilerlemeye karşı oldu. 1977’de solcuların yargılandığı 141 ve 142’nin değişmesine hayır oyu verdi. Susurluk kazasıyla ortaya çıkanlara "fasa fiso" derken, kendi partisinden olan Adalet Bakanı "1 dakika karanlık" eylemlerine "mum söndü oynuyorlar" demişti. Üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakan kararnameyi ilk gündeme getiren de oydu.

Erbakan’ın başbakanı olduğu Refahyol Hükümeti, 28 Şubat darbesiyle son buldu. Elbette yine Saadet Partisi ile geri geldi ama partisi erimişti. Bu kez Erbakan hırsızlıklarıyla gündeme geldi. “Mercümek” davasında, Bosna-Hersek’e yardım için topladığı paraların, Erbakan tarafından altın külçeye çevrildiği ortaya çıktı. “Kayıp trilyon” davasında 1 trilyon liranın sahte belgelerle harcanmış gibi gösterildiği kesinleşti. Bu kez, Gül tarafından affedildi.

İşte, siyasilerin, kandırılmış milyonların peşinde yürüdüğü, “Mücahit Erbakan” ve toprağa verilen “Milli Görüş”!


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2011  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 153 - 4 Mart 2011  Site yaşamını izle Güncel… Güncel… Güncel…   ?