Sinif Mucadelesi

Fransa’da emekçi haklarına saldırı ortamında çalışma yasasının yüzüncü yılı

Çarşamba 9 Şubat 2011

İlk kez, yüz yıl önce, 28 Aralık 1910’da, emekçiler ile patronlar arasındaki ilişkiler, resmi kayıt altına alındı. Aslında, çalışma yasası diye bilenen yasalar, ancak 1922’de 10 bin maddelik bir yasaya dönüştü. Bu yasa, zaman içinde emekçiler ile hakim sınıf arasındaki güç dengesine göre evrim geçirdi.

Bugün krizden yararlanan patronlar, her yolla azami kâr için çalışma yasasından ve getirdiği zorunluluklardan kurtulmak istiyor. Birkaç yıl önce patronlar sendikası, MEDEF’in başkanı, şu meşhur förmülü ortaya atmıştı: “Özgürlük, çalışma yasasının başladığı sınırlardan itibaren bitiyor.” Onun için özgürlük hiçbir engelle karşılaşmadan, istedikleri gibi emekçileri sömürmektir.

Çalışma yasasının emekçiler için en önemli yönü, emekçilere birleşmek ve savunmaları gereken ortak çıkarları olduğu bilincini vermiş olmasıdır.

Emekçiler ile patronlar arasındaki ilişkilerin genelleşip toplu sözleşme şekline ulaşabilmesi ancak 1936 Mayıs-Haziran genel grevi sayesinde gerçekleşti ve ilk defa toplu sözleşmeler yapıldı. Bu tarihe kadar sadece emekçi ile patron ilişkisi ve çalışma yasası geçerliydi. Toplu sözleşme yasası sayesinde artık hiçbir patron özel bir sözleşme veya işyeri sözleşmesi ile toplu sözleşmelerde elde edilen hakların altına inemiyordu. İşte bugün bu hak yok edilmek isteniyor.

Emekçilerin toplu hakları özellikle 1968 Mayıs genel grevinden sonra genişledi. İlk defa bütün emekçileri kapsayan iş güvencesi, işten atılma konularında yasalar oluştu. Aynı şekilde bütün emekçiler için ücretlerin her ay, hastalık veya iş kazasında da ödenmesi güvence altına alındı. Hatta ek başka haklar elde edildi.

1974’de başlayan krizin ardından emekçilere saldırı başladığında, sınırlı olsa da, emekçiler yasal haklara dayanarak kendilerini savunmaya çalıştılar. Örneğin 1974’ten itibaren, uzlaşma konseyi diye bilinen kurumlara emekçilerin başvurularında önemli bir artış görüldü.

Krizin çıkışından itibaren emekçilerin toplu hak ve güvencelerine saldırı, sağ hükümet tarafından başlatıldı ve 1982’den sonra hükümet olan sol partilerce devam ettirildi. Böylece 1936’dan sonra ilk defa, iktidarda olan sol hükümet, 1982’de yeni bir yasa ile patronlara, toplu sözleşmenin ve yasaların, mevcut toplu hakların altında sözleşme yapma hakkını tanıdı.

Bugün artık bir sürü anlaşma ve sözleşme genel yasa ve toplusözleşmelerin tanıdığı hakların altına düştü ve üstelik tensikatlar, ekonomik nedenler de dahil, kolaylaştırılıp bir emekçi ile patronu arasındaki özel ilişki seviyesine indiriliyor.

İşsizliğin yarattığı endişeden yararlanan patronlar, kendilerini güçlü hissedip, sınırlı olmasına rağmen, emekçilerin genel haklarını savunan çalışma yasasına son vermek istiyorlar. Emekçiler, çalışma şartlarını ve kazanılmış hakları korumak istiyorlarsa güç dengesini kendilerinden yana dönüştürmelidir.


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2011  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 152 - 4 Şubat 2011  Site yaşamını izle Güncel… Güncel… Güncel…   ?