Sinif Mucadelesi

Madencilerin katili aç gözlü patronlar ve onların kâr düzeni!

Çarşamba 10 Mart 2010

Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesi’nde iki ay önce, 11 Aralık’ta 19 işçinin öldüğü kaza sonrasında patronun hiçbir iş güvenliği önlemi almadığı ortaya çıkmıştı. Facianın ardından Balıkesir Dursunbey’deki Odaköy mevkiinde bulunan madenler, “örnek maden” olarak gazetecilere gösterilmişti.

Balıkesir Ticaret Odası Meclis Başkanı da olan Erhan Ortaköylü’ye ait olan bu madende grizu patlaması oldu. 14 işçiye daha mezar olan hükümetin ve patronların “örnek” madeninde dört yıl önceki grizu patlamasında 17 işçi ölmüştü. Üç yıl önce de aynı madende yine grizu patlamasında 3 işçi ölmüştü.

ŞENTAŞ isimli taşeronun çalıştığı maden bölgesi geçtiğimiz yıl hazırlanıp Çalışma Bakanlığı’na gönderilen Maden Mühendisleri Odası’nın raporuna göre, "çok riskli", "patlama, yangın, göçük, boğulma, zehirlenme" sonucu çoklu ölüm olasılığına sahip dokuz bölgeden biri olarak belirtiliyor. Odanın raporuna göre bu tip bölgelerde çalışan maden işçilerinin yaklaşık sayısı 31 bin 200.

Maden-İş, 2007’deki grizu patlaması sonrası Ortaköylü’ye ait madenlerle ilgili şu açıklamayı yapmıştı: “Erhan Ortaköylü’ye ait olan ve taşeronlar eliyle işletilen bu maden ocaklarında bini aşkın maden işçisi, her türlü denetim ve gözetimden uzak, her türlü işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinden yoksun, insanlık dışı koşullarda ölüm riskiyle yüz yüze çalıştırılıyor. Bu ocaklarda, en küçük işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemine bile maliyet unsuru olarak bakılıyor ve ocaklar 21. yüzyılda, ortaçağ ilkelliğinde işletiliyor.” İşte patronların, hükümetin örnek madeni!
Maden İşçileri Sendikası 2006’da bu madenlerde örgütlenme çalışması başlatmış ancak sendikaya üye olan işçiler işten çıkartılmıştı. Açtıkları davaları kazanan işçiler, Ortaköylü tarafından işe alınmamış ve sendika işyerine sokulmamıştı.

Kazanın ardından Çalışma Bakanı Dinçer, “bu maden ocağında hem yöneticiler hem de sahipleri diğerlerine göre nispeten daha bilinçli… altyapısı daha düzgün. İş güvenliği ile ilgili tedbirleri daha çok almış…” dedi. Bakan, bir yıldır yeni bir denetim yaklaşımı denediklerini ve tek tek işyeri denetleme yerine, iş sağlığı ve güvenliği konusunda bir bilinç oluşturmaya “çabaladıklarını” ekledi. İşte yeni yaklaşımın sonucu!
20 gün önce denetimden geçen, ’’iş sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin alınmış” olan madende 14 işçi kavruldu, 7’si ağır 18 işçi yaralı. Utanmaz bakan, hala işçiyi suçluyor: “İşçimiz, “bana bir şey olmaz” diye düşünmemeli. İşverenimiz, “hallederiz” diye bakmamalı. Sendika “sorumluluk” almalı” diyor.

Maden-İş işçilerle ve köylülerle yaptığı görüşmelerde, madende çalışan ustabaşı ve çavuşların bellerindeki metan gazı uyarı cihazlarının "15, 20 gündür ciyak ciyak öttüğünü, ama çalışmaya devam edildiğini" açıkladı. Demek ki ya uyarı sistemi arızalı ya da denetimden geçildiği için kapatıldı. Ağır çalışma koşulları ve işsizlik tehdidi nedeniyle, işçiler tehlike olsa bile, işveren ya da idareciler "yukarı çıkın" demedikçe çalışmayı sürdürmek zorunda.

Hükümetin açıklamalarının boş laf olduğunu maden işkolunda çalışan patronlar çok iyi biliyor, gündemde olmasına rağmen, bildikleri gibi hareket etmeye devam ediyor. Tıpkı tersaneler gibi.

Nitekim patlamanın üzerinden bir hafta geçmeden Türkiye Taşkömürü Kurumu’na bağlı bir işletmenin ocaklarında galeri sürme işini yapan taşeron firmada çalışan yaklaşık 70 işçi, 3 aydır maaş alamadıkları için ocağa inmedi.

Patronların aç gözlülüğü, artan ölümlerle de görülüyor. Resmi rakamlara göre 2008 yılında 43, 2009 yılında 92, 2010 yılının ilk iki ayında 19 işçi madenlerde öldü. (28.02.10)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2010  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 141 - 6 Mart 2010  Site yaşamını izle Emekçinin Gündemi   ?