Sinif Mucadelesi

Bürokratlar lükste de patronlarla aynı safta

Cumartesi 18 Temmuz 2009

Hak-İş Başkanı Salim Uslu’nun fiyatı 169 bin avro (371 bin TL) olan Mercedes marka yeni makam otomobili gündeme geldi. Uslu, aracın Hak-İş’e bağlı bir sendikanın hediyesi olduğunu bu nedenle fiyatını bilmediğini söyleyerek, “bu kimi niye ilgi-lendiriyor anlamıyorum" dedi. Yönettiği konfederasyonun, işçinin parasını nereye harcadığı onu fazla ilgilendirmiyor!

Kriz olsun olmasın her zaman işçinin sırtından kâr eden patronların lüks yaşamlarını hiç gündeme getirmeyen basında patron örgütleri ile işçi sendikaları başkanlarının makam araçları kıyaslandı. Buna göre TOBB başkanının, İşveren Sendikaları başkanının, Türk-İş ve DİSK Başkanının araçlarının aşağı yukarı birbirine yakın olduğu görülüyor.

Arabaları, harcamaları, yaşamlarıyla patronlara yarışan sendika ağalarının onayladığı asgari ücret Ağustos’da yüzde 4.1 zamla 546 lira olacak.

Ekonomik krizi hiç anmasak bile işçi sınıfının yaşam düzeyi ile sendika ağaları arasındaki uçurum tam bir rezalettir. Hak-İş başkanının arabası, bir asgari ücretlinin 56 yılık gelirine eşit. Ya da asgari ücretle çalışan 680 işçinin bir aylığına denk. Bu ortamda sendikalarda en yüksek ücretin, kalifiye bir işçinin ücretinden yüksek olmamasını savunmak çok daha acil ve gerekli.

Salim Uslu 13 yıldır Hak-İş Konfederasyon Başkanı, daha önce de genel sekreterdi. Uslu, ne kendisinin ne de diğer yöneticilerim maaş, yolluk, kıdem tazminatı, hizmet tazminatı ya da başka bir ad altında Hak-İş’ten tek kuruş para almadığını, sadece başkanı olduğu Özgıda-İş Sendikası’ndan para aldığını söyledi ama elbette ki ne kadar aldığını söylemedi. Bu sendika bürokratları, kendilerine uygun gördükleri bu kadar çeşit ödeme türünün acaba kaçını toplusözleşmelerde talep ediyorlar?

Yıllarca küçük bir konfederasyon olarak kalan Hak-İş, başta belediyeler olmak üzere birçok işkolunda AKP’nin de desteğiyle, başka sendikalarda örgütlü işçileri kendi sendika-larına geçmeye zorlayarak, üye sayısını ve etkinliğini arttırdı.

Son dönemde, özelleştirilmek istenen ve bu amaçla önce işçilerin örgütlülüğünün parçalanmak istendiği Çay-Kur’da Hak-İş, hükümetin ve kurum yöneticilerinin işçilere yaptığı baskı sonucunda Türk-İş’te olan yetkiyi almayı başardı. Üstelik kamuda sözleşmenin olduğu dönemde böyle bir durum, hem AKP’ye hem de yeni işçi aidatları geleceği için Hak-İş’e önemli bir kazanç. Elbette bunun bir ödülü olmalıydı.

Salim Uslu, diğer sendika bürokratlarından ne daha iyi ne de daha kötü, onlar gibi. Aralarında işçi sınıfına ihanet etmede bir fark yok. Tıpkı diğer bürokratlarla aynı şekilde, işçilere sanki mümkünmüş gibi haklarını almanın yolu olarak mücadeleyi değil, uzlaşmayı gösteriyor.

Konfederasyon ve bağlı sendikaları, üye işçilerin denetiminde değil, kararlar işçilerin onayıyla alınmıyor. Sendika bürokratları işçiler tarafından seçilmediği gibi ihanet ettiklerinde, hatta işçinin parasıyla yaptıkları yolsuzlukları ortaya çıktığında bile işçiler tarafından görevden alınamıyor. Bu temel konularda ne Türk-İş’in ne de DİSK’in Hak-İş’ten bir farkı var.

Esas önemli olan da budur. Geri kalan laf ve görüntüdeki farklılıklardır.
Sendika bürokratları, konuşmaları, ilişkileriyle patronlar gibi yaşıyorlar ve hatta öyle düşünüyorlar. İşçiler bunu çok iyi bildikleri için de haklı olarak sendika bürokratlarına güvenmiyorlar.

Bürokratlar işçi sınıfının gücüne değil, patronlara ve hükümetlere dayanıyor. Bugün sendikaların görevi, işçi sınıfının haklarını savunmak değil, işçi sınıfı içinde patronların haklarını savunmaktan öteye gitmiyor.
Bu nedenle işçi sınıfı sendika bürokratlarına değil, kendi gücüne güvenmelidir. Sendika bürokratları, mücadele etmek isteyen işçilere tek örgütlenme biçimi olarak kendi bürokratik, ihanete hazır aygıtlarını gösteriyorlar. İşçi sınıfı bunu kabul etmek zorunda değildir, ihtiyaç duyduğunda kendi öz örgütlerini oluşturmaktan çekinmemelidir. (30.06.09)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2009  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 133 - 3 Temmuz 2009  Site yaşamını izle Emekçinin Gündemi   ?