Sinif Mucadelesi

Kürtlerin bütün talepleri karşılansın! Kürt sorunu çözülür!

Çarşamba 3 Haziran 2009

Cumhurbaşkanı, önce Türkiye’nin en önemli sorunun Kürt sorunu olduğunu, ardından da Kürt sorununun çözümünde tarihi bir fırsat aşamasında olunduğunu söyledi. Bu açıklamaların ardından PKK adına Karayılan’ın açıklamaları geldi.

Üstelik hem “DTP’yi değil, silahları sustur” mitingiyle gücünü gösteren DTP hem de hemen bir paket açıklayan Türk milliyetçisi CHP de olumlu ve katılımcı bir yaklaşım içinde.

Tüm bunlar, Kürt halkının acılarının sona ermesi, maruz kaldığı baskı ve ayırımcılığın kaldırılıp, taleplerinin ekonomik, sosyal ve kültürel tüm haklarının tanınması yönünde yeni bir siyasetin izlenmesi anlamına mı geliyor?

Böyle bir şey elbette acil olarak gerekli. Ancak burjuvaziye hizmet için oluşturulmuş siyasi partilerden ve bireysel kâra dayanan bu düzende emekçilerin, yoksulların yararına bir değişiklik beklemek fazla iyimserlik olacak.

Türk burjuvazisi, uzun bir süreden beri, Kürt sorununun daha masraflı olduğu için askeri değil, demokratik yolla çözülmesini istiyor. Ama bunda da sorun var. Böylesi bir çözüm sürecinde ve sonrasında burjuvazinin hangi kesimi, hangi kazançları elde edecek, bunun kavgasındalar. Bir de pay isteyen Kürt burjuvazisi, küçük burjuvazisi ve siyasi kadroları var.

Öte yandan, bu güne kadar Kürt düşmanlığı ve Türk milliyetçiliğiyle zehirlenmiş toplumsal kesimlerin ikna edilmesi gerekiyor. Örneğin, hala televizyonda “askerin kanı yerde kalmadı” diye haberler yapıyor.

Her şeyden önce, bilinçli olarak kışkırtılan bu intikam, yenme, üstün çıkma, boyun eğdirme biçimindeki düşüncelerin değişmesi gerekiyor ki bu çok zaman alacak. Adım adım tüm partiler sürece katılacak ama hepsi alacakları tepkinin karşılığı olarak da pay istiyor.

Kürt sorununda taraflardan biri de ordudur. Diyarbakır’ın “alınmasını” esas isteyen başbakan değil, generallerdi. Ama sonuç hüsran oldu. Şimdi hükümet, generaller karşısında daha güçlü konumda. Buna Ergenekon’un ordunun kapısına dayanması tehdidinin ve Mardin’de korucuların yaptığı katliamın da ordunun bir yenilgisi olduğunu eklemek gerekiyor.

Nitekim CHP’nin, Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi tartışmasını bahane edip, generallere öfkelenmesi, aslında CHP’li Kemalist kadroların güvendiği son kale olan ordunun, hükümet karşısında gerileyişinden ötürüdür. Çünkü ordunun gerilemesi, Kemalist kesimlerin pay kavgasını zayıflatıyor.

Kürt sorunu, sadece Türkiye’deki farklı kesimler arasındaki çıkar mücadelesi nedeniyle değil, bununla birlikte farklı devletlerin ve emperyalist güçlerin çıkar mücadelesiyle de birçok yönden çekiştiriliyor. Ortadoğu’da farklı çıkar çatışmaları, farklı çıkar planları var. Acıları yaşayan Kürt halkından başka her kesim, herkes konuşuyor, planını dayatıyor.

Bu kadar farklı çıkarın çekiştiği bir zeminde sorunun çözümü ve acıların sona ermesi kısa bir sürede ne yazık ki zor. Ancak, tıpkı iktidara gelip Kürt sorunu çözüm paketi açan her hükümette olduğu gibi, çok sınırlı bazı adımların atılacak.

Bir düzeyde DTP’nin muhatap alınması, Kürtçe yayının genişletilmesi, adı değiştirilen çoğu Kürtçe olan 40 bin yerleşim yerinin eski adlarına dönmesi, geri dönüş yasasının esnekleştirilmesi, CHP’nin açıkladıkları gibi bazı adımların atılması bile zamana yayılacak.

Bu sürede hem devlet hem de PKK, pazarlıkta güçlü olmak için birbirini sıkıştıracak adımlar atıyor, atacak. Bu da yeni acılara yol açacak.

Kürtlerin, Türklerin ve birlikte veya ayrı yaşamak isteyen tüm halkların benimseyecekleri çözümler mümkündür. Ancak bu, çıkar düzeninin siyasetçilerinin hiç umurunda değil. Böyle bir çözümü gerçekleştirmek için bu toplumu ayakta tutan tüm emekçilerin, çözüm için mücadele etmesi gerekli. (27.05.09)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2009  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 132 - 1 Haziran 2009  Site yaşamını izle Başyazı   ?