Sinif Mucadelesi

Yıkım depremden değil, siyasi düzenden

Cuma 10 Mart 2023

Depremin üzerinden bir ay geçti; resmi açıklamaya göre 46 binden fazla insan öldü, 100 bini aşkın insan yaralandı, 2.7 milyon insan yerinden oldu, 600 bin ev ve işyeri yıkıldı, kayıp insan sayısı ise bilinmiyor. Barınma, ısınma, tedavi hatta içme suyu ihtiyacını karşılayamayanların sayısı çok fazla.

Afet gerekçesiyle herkesi susturmaya çalışan iktidar, birden bire afeti bitirip inşaata başlayarak tüm sorunları görünmez kılmaya çalışıyor.

Oysa gerçekte tüm devlete neredeyse tek başına hakim olan AKP, hem parti hem de devlet olarak, kitlelerle birlikte enkazın altında kaldı. Erdoğan deprem bölgesine, görüntüyü ayarlamak uzun sürdüğü için günler sonra gidebildi. İktidar kadroları, cenazaleri hızla gömmekle, enkazı çabuk kaldırmakla övünebildi sadece.

Depremin insani, ekonomik ve siyasi etkileri henüz tamamen hissedilmedi. Bu etkiler, dalga dalga bölgeden başlayarak yayılacak. Sadece depremzedeler değil, baskı, yoksullaşma, sosyal hizmetlerde kötüleşme biçiminde hepimiz yaşayacağız.

Üstelik ekonomik krizin, enflasyonun ağır etkisi sürerken yaşanan yıkım ve kayıplar, bunları daha da ağırlaştıracak.

1999 depremi, depremin ardından gelen ekonomik kriz, DSP-MHP koalisyonu hükümetini yıktı; meclisten, siyaset sahnesinden silindiller, Erdoğan’a iktidarın yolunu açtı. Deprem sonrasında ortaya dökülen yolsuzlukar, hırsızlıklar, denetimsizliklerin siyasi bedelini esas olarak Ecevit’in DSP’si ödedi. Ekonomik ve sosyal bedelini, hakları kıstlanan, olanakları daraltılan işçi sınıfı ödedi.

Erdoğan, o dönem deprem sonrasında ortaya dökülenleri çok kullandı. Ancak iktidarında deprem sonrasında işçi sınıfına dayatılan hak kayıplarının hiç birini telafi etmedi. Tam aksine baskıyı ve kısıtlamayı arttırdı. Erdoğan’ın şansı, dünyadaki para bolluğuydu, ABD ve AB yöneticilerinin açık desteğiydi. Şimdi Erdoğan, depreme Ecevit’in yakalandığı yerde yakalandı.

Depremzedeler ve deprem tehlikesi olan illerde yaşayanlar, bir çözüm, çıkış arıyor. Depremzedelere yardım etmek isteyen milyonlar var. Tüm bu milyonların karşısında, çalıp çırpmaya, el koymaya, satıp para kazanmaya, yalan dolana, kural tanımamaya alışmış iktidarın çevresinde kalarak her düzeyde devlet koltuklarını paylaşmış olan kadrolar, siyasiler var.

İktidar, deprem bölgesinde inşaata başlayarak, tepkileri önlemeyi planlıyor. Ancak depremler devam ediyor; hatta başka şehirlere yayıldı, Bingöl’de ve İskenderun’da depremlerin şiddeti azalmıyor. İktidar, bu çapta ve etkideki sorunlara gerçek bir çözüm üretemiyor. Böyle bir çözüm için kitlelerin, işçi sınıfının birlikte çalışması, örgütlü müdahalesi, seferberliği ile mümkün olabilir.

Ancak ne iktidarda ne muhalefette böyle bir yaklaşımda değil. Erdoğan daha da fena, sadece kendi çevresini gözeten bir yoldan ayrılmıyor.

14 milyon insan bu depremi yaşadı, hepimiz etkilerini yaşayacağız. Daha fazla nüfusun, sanayinin olduğu İstanbul ve Marmara çevresindeki tüm iller, Bingöl, Adana, İskenderun deprem bekliyor. İktidarın tek önerisi var; inşaat.

Sadece bugünün değil, geleceğin sorunlarına ilişkin bu kadar beceriksiz, öngörüsüz, yetersiz kalan Erdoğan, partisi, kadroları ve her türlü çevresiyle değersizliğini ortaya serdi. (07.03.23)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı: 289 - 8 Mart 2023  Site yaşamını izle Siyasetin Gündemi   ?