Kavala ve Demirtaş’ın serbest bırakılması demokrasi işareti midir?
Bazı çevreler içinden geçtiğimiz ekonomik krizin baskısıyla iktidarın Demirtaş ve Kavala serbest bırakacağı ve bu gerçekleşirse dövizde büyük bir düşüş olmasını bekliyor. Demirtaş ve Kavala’nın bırakılmasının demokratik bir hareket olarak görüleceği ve sermaye girişinin yaşanacağı zannediliyor.
Yani kabaca, sermaye demokrasi ister görüşüne çıkıyor. Uluslararası sermayenin bazı talepleri vardır ve bunlar demokratik görünebilir. Bu ayrımı nereden yaptığınıza göre değişiyor. Sermaye yalnızca burjuva demokrasisi talep eder. Bizler demokrasiden ise proletarya diktatörlüğünü anlarız.
Hapishanelerde, Kavala’dan çok daha haksız nedenlerle, yıllardır yargılanmayı bekleyen, mahkum edilenler var. Tam aksine, yasalara göre çok ağır suçlar işlediği halde ortalıkta dolaşanlar da var. Kavala, bir patron olduğu için bu kadar gündemde, burjuvazi kendi sınıfından birine, parasına, malına dokunulmasına tepki gösteriyor. Aslında kendi parası, malı için güvence istiyor.
Yabancı sermaye garantili, daha yüksek kâr amacıyla gelecektir. Demokrasi meraklısı çevrelerin, işçi sınıfının sömürülmesinden kâr edenlerden medet umması anlaşılır değil. Üstelik çok milliyetçi de olan bu çevrelerin, demokrasisine hayranlık duydukları Batı’nın, Kongo’da, Hindistan’da, Meksika’da ve daha başka yerlerde kâr için yaptıklarına bakmak yeterli fikir verir.
Ekonomi bu duruma bu 2 insanın içeri alınması ile gelmediği gibi serbest bırakılmasıyla da düzelmeyecek. Bu beklentiler mücadele yılgınlığının, tembelliğin birer göstergesi. Yılmadan, yorulmadan mücadele edip işçilerin iktidarını kurmamız gerekiyor. Kriz sarmalından tek çıkış yolu bu olacak. (03.12.21)
