Bolsonaro çevresini harekete geçiriyor
Brezilya’nın bağımsızlığını kutlayan ulusal bayram günü olan 7 Eylül’de Cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro askerlerini sokaklara döktü. Aylardır hazırlanan bu seferberlikte ülke genelinde yüzlerce miting düzenlendi.
Başkan, sabah idari başkent Brasilia’da, öğleden sonra ise ekonomik ve siyasi başkent olan Sao Paulo’da, her seferinde yüz bin destekçisinin önünde konuştu. O, Ekim 2022 cumhurbaşkanlığı seçimlerini hazırlıyor, ancak kendisini destekleyen bir parti veya aygıt ortalıkta yok. Yaklaşık 600.000 Brezilyalıyı öldüren Kovid ile savaşmayı reddetmesinden büyük ölçüde hayal kırıklığına yol açan Bolsonaro, Yargıtay tarafından yetkilendirilen çeşitli yolsuzluk soruşturmaları tarafından tehdit ediliyor ve görevden alma talepleriyle karşı karşıya kalıyor. Ona yakın olanlardan bazıları çoktan hapsedildi. Bu nedenle yeniden seçilmesi güvence altına alınmaktan çok uzak ve kamuoyu yoklamalarının kendisine olumlu bakanların oranı yalnızca % 23’ünü verdiği bir dönemde tabanını yeniden harekete geçirmek istiyor.
Onun çağrısına cevap verenler, kendisini 2018’de cumhurbaşkanlığına taşıyan akımları iyi temsil ediyorlardı: onlar fanatik evangelistler, silah ve güvenlik manyakları, diktatörlük için nostaljik çeşitli komplocular, hepsi şiddetle milliyetçi ve anti-komünistlerdir. Basın muhabirleri, Yüksek Mahkeme’nin komünistler tarafından sızıldığına, Brezilya’nın ikinci Venezüella olma riski, rüşvet dağıtmayı reddetmesi ve Kovid’i mükemmel bir şekilde ele alması hakkında konuşan cumhurbaşkanından alıntılarla güzelce eğlenebildiler.
Aleyhindeki yargılamalarla karşı karşıya kalan başkan, taraftarlarını bağırarak uyardı: «Ancak Tanrı beni iktidardan uzaklaştırabilir. Asla hapsedilmeyeceğim ». Kendisine karşı kovuşturmaya izin veren Yüksek Mahkeme yargıcına saldırdı, ancak Brasilia’da kendisini zulüm gören bir kurban olarak sunarak Anayasayı savunmaya çağırdı. Gerçekten de, tarım lobisinin haricinde, kapitalistler, ana polis gücüne sahip olan eyalet valileri gibiler, ona güvenmiyor gibi görünüyor. Modern sağın partisi olan PSDB muhalefete geçti. Genelkurmayın ise, Bolsonaro’nun propagandasında ordunun imajını sürekli kullandığı ve devlete ait işletmelerin başına askeri personel atadığı için rahatsız olduğu görünüyor.
Bolsonaro’ya karşı olan Sol Cephe’de toplanan muhalefet, 7 Eylül’de yüzlerce şehirde, Bolsonaro’nun destekçilerininkinden çok daha az katılımla gösteri çağrısında bulundu. Lula ise o gün Nordeste’de, protestolardan uzak, yakın zamanda 2016’da bir darbeyle Dilma Rousseff’i devirmekle suçladığı merkez ve sağ liderlerle görüşüyordu. Belli ki, bazı liderlik çevrelerinin Bolsonaro’ya yönelik hoşnutsuzluğuna, işçilerin seferber edilmesinden daha fazla güveniyor. Lula, tüm Brezilyalıları, burjuvaları ve işçileri, büyük toprak sahiplerini ve topraksız köylüleri, siyah favela sakinlerini ve ırkçı polis memurlarını bir araya getiren bir hükümet kurmak istediğini söyledi. Brezilyalı işçiler böylesi bir olasılığa, mevcut kurumlara , polise ve orduya , onları savunmak için güvenemezler.
Emekçiler işsizliğe, düşük ücretlere, bozulmuş sağlık sistemine ve yıpranmış emekli maaşlarına karşı taleplerini de unutamazlar. Aslında sokakları Bolsonaro taraftarlarına bırakarak sol partiler, Lula ve sendikalar işçi sınıfına yenilginin yolunu gösteriyorlar. (15.09.21)
